Sütlü çay tüketimi ile depresyon ilişkili olabilir mi? Yeni çalışmadan ortaya çıktı

Sütlü çay tüketimi ile depresyon ilişkili olabilir mi? Yeni çalışmadan ortaya çıktı
Yeni çalışmadan dikkat çeken detaylar ortaya çıktı. Sütlü çay tüketimi ile depresyon ilişkili olabilir mi? Sorunun cevabı haberimizde…

Sütlü çay-bubble tea, son zamanlarda dünyanın dört bir yanında popülerlik kazanan bir içecek türü olduğu bildirildi.

Ancak bu içeceğin gençler üzerinde depresyonu tetikleyebileceği yönünde yeni bir araştırma ortaya çıktı.

Bu araştırma, duygusal bozukluklar dergisinde yayınlandı ve sütlü çay-bubble tea ile zihinsel sağlık arasındaki olumsuz ilişkiyi gösterdi.

SÜTLÜ ÇAY-BUBBLE TEA NEDEN DEPRESYONA YOL AÇIYOR?

Bu içecekler, Çin ve Asya kökenli olup, çok fazla şeker ve kalori içeriyor. Bu da obezite, diş çürümesi, bağımlılık ve depresyon gibi pek çok sağlık sorununa neden olabiliyor.

Araştırmacılar, hem fiziksel hem de zihinsel sağlık açısından bu içeceklerden uzak durulması gerektiğini belirtildi.

Çin’de yapılan araştırmada, Pekin’deki 5 bin 281 üniversite öğrencisiyle bir anket uygulandı.

Ankette, sütlü çay-bubble tea bağımlılığı belirtilerinin depresyon ve anksiyete gibi zihinsel sorunlarla ilişkili olduğu tespit edildi.

Araştırmanın yazarları, “Sonuçlarımız, sütlü çay-bubble tea tüketiminin bağımlılık yapabileceğini ve bunun da depresyon, anksiyete ve intihar düşüncesi ile bağlantılı olduğunu ortaya koydu.” diyorlar.

Ankete katılan gençlerin yarısından fazlası, bu içeceği haftada en az bir kez içtiklerini söylediler.

Araştırmacılar, bu içeceğin İngiliz sütlü çayından farklı olarak çok yüksek miktarda şeker ve kafein içerdiğine dikkat çektiler. Bu da ergenlik çağındaki gençlerde yalnızlık ve depresyon gibi duygusal sorunlara yol açabiliyor. Bu içecekler, sosyal medya veya uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı bir etki yaratabiliyor.

Araştırmacılar, bu konuda daha fazla çalışma yapılması gerektiğini, daha geniş bir örneklem grubuyla test edilmesi gerektiğini belirtiyorlar.

Ancak yaptıkları araştırmanın önemli bir bulgu olduğunu savunuyorlar.

İlgili Haberler