Türkiye'nin hasımlarına yaptırım yok mu?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD'nin Türkiye'ye yaptırım kararı alması konusunda, "2017'den bu yana CAATSA konusunda hiçbir ülkeye bu yaptırım uygulanmamıştır. İlk defa bir NATO üyesi olarak ülkemize uygulanmaktadır. Bu nasıl bir ittifaktır, bu nasıl bir müttefikliktir. Bu karar ülkemize aleni bir saldırıdır. Gerekçe Türkiye'nin Rusya'dan S400 savunma sistemi almış olmasıdır. Maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. S400 konusu olmasaydı başka bir gerekçeyle benzer konulara başvurulacağı belli oluyor. Tehditle yolumuzdan çevirmeye çalışıyorlar. Savunma sanayimizi her bakımdan bağımsız hale getirmek için iki kat fazla çalışacağız." dedi.

CAATSA yasası, ABD'de 2017 yılında yürürlüğe girdi. CAATSA, "ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası" demek... ABD, CAATSA'yı uygulamakla, Türkiye'ye hasım ilan etmiş oldu.

***

Dörtyol'dan Kazım Yalçın, konuyla ilgili bir mesaj gönderdi, diyor ki "Sayın Bulut, ABD bize S 400 aldık diye CAATSA uyguluyor. Biz neden PYD/PKK'ya binlerce tır silah veren ABD'ye TCDDY uygulamıyoruz? TCDDY, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti Düşmanlarına Yaptırımlar'ın baş harfleridir..."

Gerçekten de ABD'nin bir terör örgütüne askeri yardım yapması, üzerinde durulursa hem ABD hem de dünya kamuoyunu etkiler.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 22 Kasım 2019'da yaptığı açıklamada, "Barış Pınarı Harekatı ile ülkemizin güneyinde neler yaptığımızı takip ediyorsunuz, inlerine girdik. Teröre prim vermedik, onlar kaçıyor biz kovalıyoruz. İnlerine girdik, inlerine. Bunlar Suriye'nin kuzeyinde terör devleti kurmak istediler, kurabildiler mi? Şu anda bir yerlerden bunlara gelen silahlar vardı, 32-33 bin TIR ve bunları depoladıkları yerleri bulduk ve onları da oradan şimdi topluyoruz." demişti.

Erdoğan, bu konuşmada "bir yerlerden gelen silahlar" demiş olsa bile daha önce kaynağın ABD olduğunu defalarca açıklamıştı. Mesela 7 Şubat 2019 günü ABD Ticaret Odası ve Amerikan-Türk Konseyi Üyeleri'ni kabulünde, Türkiye'nin yakaladığı terör örgütü mensuplarında ABD'ye ait silahlar bulunduğunu bildirmişti.

Erdoğan, "Kime geliyor bunlar? YPG'ye, PKK'ya geliyor. Yakalandıkları zaman bir de bakıyoruz Amerika'nın silahları. Kimde bu? Terör örgütlerinde." demiş ve "Ama bunları terör örgütü olarak şu anda hala Amerika kabullenemedi. Bizim sıkıntımız burada. PYD/YPG'nin, PKK terör örgütünün bir kolu olduğu en güncel ABD istihbarat raporlarında var" diye konuşmuştu.

***

Konu Ticaret Odası üyelerine değil, ABD Başkanı ve ABD Dışişleri Bakanı'na anlatılsaydı bir anlam ifade ederdi. Yoksa derdinizi mübaşire anlatmış gibi olursunuz...

Müttefik bir ülkeden size yapılan düşmanlığa cevap vermezseniz, o ülke iyice şımarır, "Neden S-400 aldınız?" diye ülkenizi hasım yerine koyar... Sonra da "Bu nasıl müttefiklik?" diye sorasınız? Bu soru, resmi görüşmelerde gündeme getiriliyor mu yoksa sadece iç kamuoyuna yönelik bir açıklama olarak mı kayda geçiyor?

"65 yaş tecriti" yazısına gelen bazı mesajlar…

Kocaman: "Anayasa ve hukuk bu kadar ihlal edilemez. Yaşlılar ölüme hazırlansın, çocuklar cahil kalsın, yoksullar da çalışırken ölsün istiyorlar!"

Feridun: "Benjamin Franklin'in 'Güvenlikleri için özgürlüklerinden vazgeçenler hem güvenliklerini hem de özgürlüklerini kaybederler.' sözünü hatırlatıyorum."

Gurbetçi Türk: "Almanya'da 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı yok. Doktorlar, halka temiz havada, ormanlarda dolaşmayı tavsiye ediyor."

Türk Evladı: "69 yaşını bitireli dört ay oldu. Gördüğüm muameleden dolayı, kendimi; SSCB, Çin veya Bulgaristan'da Belene'de zulmedilen Türkler gibi hatta Nazi Almanyasındaki Yahudiler gibi hissediyorum..."

 

Yazarın Diğer Yazıları