Türklük niçin tartışmaya açılıyor?

Hürriyet gazetesinin hafta sonu ekinde  “Türküm, doğruyum iyi ama ben kimim?”  başlığı ile yayınlanan yazı ile ülkenin milli kimliği olan  “Türklük”  tartışmaya açıldı.
Bu tür tartışmaların asıl sebebi Karen Fogg’un mesajlarında belirttiği  “Türk tarihinin hakkından gelmek”  düşüncesidir. Türk tarihi ile birlikte Türk kimliğini de haklayacaklarını öngörüyorlar.

* * *

Nasıl bir insan tipi oluşturmak istiyorlar?
Bunu Paflagonya projesi sırasında açıklamışlardı.
2001 yılında yine aynı gazetede propagandası yapılan İtalyanlar’ın  “Veneto’dan Batı Karadeniz Bölgesi’ne”  sloganlı bisiklet gezisinin arkasından, küreselleşmenin  “yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak”  planı çıkmıştı.
Bu plan, 2001 yılında Tayyip Erdoğan’a gönderilen memorandumla paralel görüşleri içeriyordu.
Paflagonya projesinde aynen şöyle deniliyordu:
 “Amacı ulusal devletlerin iç federasyonunu gerçekleştirmek olan, politik bir fenomen geliştiriliyor. Küreselleşme ve kimliği arama çalışmaları aynı paralelde seyreden iki muhakemeyi birleştiriyor. Orijinin bulunması, kişinin bölgeler ve devletler üstü bir kimlik kazanması olarak yorumlanıyor ve temelinde kişinin birçok ülkenin yurttaşıymış gibi düşünmesi fikrine ulaşılıyor. Sonuçta, en ideal biçimine, çoklu kimlik noktasına dönüşüm sağlanıyor.”
“Köklere Dönüş Projesi”  dosyası ile birlikte dağıtılan haritaya göre, federe devletlerin adları şöyle:
Trakya, Bitinya, Misiya, Lidya, Karya, Likya, Pamfilya, Firikya, Kilikya, Kapadokya, Galatya, Paflagonya, Pont, Ermeniya, Antakya, Mezopotamya.
Türkiye’de işte bu programın altyapısı hazırlanıyor!
TÜSİAD ve bağlı medyası bu projeleri açıktan destekliyor. TÜSİAD, ayrıca ders kitaplarını da değiştirerek bu yönde adımlar atmıştı.

* * *


Turgut Özal’ın çıkış noktası  “Türk dediğin nedir ki?”  anlayışıydı. Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı makamında, yani Atatürk’ün makamında oturan Özal, Türk diye bir milletin olmadığını söylemeye çalışıyordu.
Tayyip Erdoğan da geçmişte buna benzer sözler sarf etmiş bir kişidir. Türk kimliği yerine Türkiye kimliğini oturtmak istemektedir. Erdoğan’ın politikaları milletin kimliğini parçalamaya dönüktür. Nitekim Kürt açılımı ile milleti birbirine düşürmeye başladı bile.
Birileri bu ülkede alenen Türk kimliğini ortadan kaldırmak, Türk tarihinin hakkından gelmek ve Türk egemenliğini sona erdirmek için çalışıyor. Herkes seyrediyor.
Yapılan iş, Türk Anayasası’nı ortadan kaldırmak girişimidir.

* * *


Peki geniş kitleler bu konularda niçin susuyor? Bu tür suskunlukların sebebini, Texe Mars,  “Dark Majesty”  kitabında açıklamıştı:
“Yürürlükteki bu korkunç komplonun içeriği, vasat insanları rahatsız ediyor. Konfor sınırlarını sarsıyor. Gerçek, geleneksel düşünce kalıplarının içine sığmıyor ve sosyal olarak ’doğru’kabul edilen olgularla örtüşmüyor. Mevcut sistemlere duydukları güven sarsılıyor, duygusal ruh halleri tehdit altına giriyor. Çok sarsıcı ve rahatlarını kaçırıcı olabileceğinden, gerçekle yüzleşmek istemiyorlar. İsteseler bile, liderleri, politik ve ekonomik sistemleri, idealize edilen değerler hakkındaki gerçekleri öğrendiklerinde daha sarsıcı bir açmazla karşı karşıya kalma riski olduğunu da biliyorlar. Ancak Soljenitsin’in belirttiği gibi; cesur bir insanın atacağı en basit adım, bir yalanın parçası olmamaktır. Gerçeğin bir kelimesi bile tüm dünyaya bedeldir...”

Yazarın Diğer Yazıları