AKP kaçacak

Anayasa Mahkemesi’nin türban ile ilgili kararı Türkiye’yi yeni bir sürece soktu.
Bu süreç seçim sürecidir.
Aralık 2007 yılından bu yana iyi gitmeyen işler AKP’yi iyice bunaltmıştı.
Bu tarihe kadar her şey iyi gitti, çünkü iki önemli faktör vardı.
Bunlardan birisi uluslararası piyasada yaşanan likitide bolluğu ve diğeri ise dünyanın en yüksek faizini veren Türkiye’nin bunu finanse edebilmesi için satacağı çok şey vardı. Nitekim bunları haraç mezat bir bir sattı.
Satılan her tesis AKP’nin pembe tablosunu daha da güzelleştirdi daha da cezbedici hale getirdi.
Seçimlerden hemen sonra yani aralık ayından itibaren tehlike çanları çalmaya başladı. Amerika sallandı Türkiye dökülmeye başladı.
AKP son silahını çekti.
Yabancıya daha fazla faiz.
Bu da Türkiye’yi Mart 2008’e kadar getirdi. Ama şu an AKP hükümetinin yapacağı hiçbir şey yok.
Çaresiz  ve bu çaresizliğin verdiği acizliğin öfkesini yaşıyor.
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı ’oynamayan gelinin yerim dar’demesi misali AKP’nin de
’İş yapacağım ama bana yaptırmıyorlar’demesine neden oldu.
Türkiye’yi kaosa sürükleyen kararlara imza atan sanki kendileri değil!
Her fırsatta Türkiye’yi yurtdışında Türk düşmanlarına şikâyet eden kendileri değilmiş gibi.
İşte bütün bunları göz önüne aldığımızda AKP’nin yapacağı tek şey var.
O da Türkiye’yi acil olarak seçime götürmek.
Mahalli ve yerel seçimi aynı sandıkta yapmak.
AKP bu seçimi ülkenin sıkıntılardan arınması ve yeni bir solukla icraatın başına geçmek için yapmayacak.
Seçim AKP’nin kaçması amacıyla yapılacak.
Çünkü AKP de beceriksizliğinin farkında.
Bir şeyleri eline yüzüne bulaştırdığının farkında.
Sırf IMF istedi diye çıkarttığı sosyal güvenlik yasasının milyonların canını yaktığının farkında.
Türkiye’yi bir bir sattığının ve satacak başka bir şeyinin kalmadığının farkında.
Türkiye’de AKP’nin takkesinin düştüğünün ve kelin göründüğünün de farkında.
İşte bu nedenle olası bir erken seçim AKP’nin kaçması için fırsat olacaktır.
Son günlerde ’AKP mazlum konumunda bu da oylarının artmasına neden olacak’görüşünün de ne kadar saçma olduğunu o da biliyor.
Ortada artık bir başarısızlık ve eline yüzüne bulaştırılmış bir icraat var.
Elbette AKP’yi halen mazlum, haksızlığa uğramış olarak gören bir kitle var. O kitle sadece AKP ilizyonunun etkisinde olan kesimdir.
Elbette AKP felsefesinde bir seçmen kitlesi vardır ama bu kitle AKP’nin oy oranını yüzde 25’lerde tutacak bir kesimdir. Diğer yüzde 23’lük kesim AKP’ye son seçimlerde istikrar bozulmaması için ve en önemlisi korku ekonomisi ile oy vermiştir.
Artık AKP istediği kadar korkutsun.
Ezilen kesim artık marifetin AKP’de olmadığını ve ortada başarısız bir icraat olduğunu gördü.
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı AKP için kurtuluş olmuştur.
Eminim AKP’liler her sabah ezanından sonra ellerini Allah’a açıp, ’Allah’ım sen bizi bu sıkıntıdan kurtar, AKP’yi Anayasa Mahkemesine kapattır’diye dua ediyorlardır.
AKP’liler ister Allah’a isterse 7 Cuma Oruç Baba Türbesi’ne gidip dua etsinler ama kurtulamayacaklardır.
Çünkü tarihin çarkları tıpkı ANAP gibi AKP için de dönüyor. Yüzde 47 ile varolmanın sarhoşluğu AKP’yi yok olma sürecine itmiştir.

Yazarın Diğer Yazıları