Hiç sevmediğim yazı türü.
Ama iddialar öyle açık, seçik konuşuluyor ki, yazıya dökmemek imkansız.
Milli takım kampına davet edilen Abdülkerim Bardakcı, baş ağrısı gerekçesi ile kafileye geç katıldı. Ardından sağlık ekibi raporu doğrultusunda Hırvatistan maçı öncesi kadrodan çıkarılmıştı.
Resmi açıklama bu yönde yapıldı.
Ancak aynı oyuncu Galatasaray’ın hazırlık maçında oynadı.
Hem de aslanlar gibi!
Askıda ekmek, fatura olur da, futbolcu olmaz mı?
Bal gibi olur.
Zira daha kamptan ayrılmadan, ‘bu işte gizli saklı olaylar var’ şeklinde medyaya yansıması oldu.
Günlerdir tartışılıyor. Ancak spor medyası farklı yerlere çekti. Sır perdesi aralanmadı.
O iş de başa düştü diye rotamızı yine Riva’ya çevirdik.
Federasyon koridorları benim için maden!
Altın madeni mübarek.
Siyanür kullanmıyorum. Rahat olun!..
Duyduklarımı paylaşayım sizlerle.
Teyitli değil. Fakat koskoca federasyon bu iddialarla çalkalanıyorsa içi boş değil.
Boş ise de taraflar çıkıp açıklar, öğrenmiş oluruz..
Geleyim duyumlarımın can alıcı özetine.

Abdülkerim, milli takım sağlık ekibi ile mesaide. Migren kronik rahatsızlığı. İlaç tedavisi ile saatler içinde düzeltilebiliyor.
Karşılıklı konuşmalarda adını yazmayacağım bir personel Abdülkerim''e “Rahat ol. Önce sağlığın. Nasıl olsa Ermenistan maçında Ozan Kabak oynayacak 11’de. Hırvat maçına bak" diyor.
Abdülkerim bu kadro tercihine çok bozulup odasına geçiyor.
Bir kaç telefon görüşmesi sonrası karar veriliyor.
Kamptan ayrılık. Migren falan tanıma çık gel. Daha final idmanı olmadan yerine başka biri ilk on birde olsun.
Bir tarafta şiddetli baş ağrısı. Diğer yanda stres, sıkıntı ve moral bozukluğu.
Yine Riva merkez üssünde konuşulanlara göre; sağlık ekibi teknik heyetin durumdan haberdar olup geleceğe yönelik sorun çıkarmaması adına ortak karar alıyor.
Migren krizi tutan stoperin bir kaç saatte iyileşebileceği yerine, bir iki hafta sorun olacağı rapor ediliyor.

Konuya Hamit Altıntop’un hakim olmasına rağmen, Kuntz’a işin aslını söylemediği de konuşuluyor.
Vay, vay, vayyy!

İşte cesur yürekli güzel insanlar..
Milli takım kampında bunların yaşandığı yüksek sesle dile getiriliyor.
Bizim milli takım, bambaşka. Hep bir aksiyon var. Geçmişten günümüze.
Bitmek, tükenmek yok:
Jeep krizi.
Prim kavgası.
Katma değir için davet edilen ilgisiz isimler.
Oyuncuya dayalı sistem.
Dışlanan futbolcular.
Gurbetçiler ile içerdekilerin gruplaşması.
Ve daha neler neler.
Ne skandal dolu olaylar.
Bu zincire eklenen son halka.
Ne alaka ise zincir yazınca, aklıma incir geldi.
İncirler olmadan haziran ayında milli maç randevuları var.
Bakalım Abdülkerim ne olacak?
Vaktiyle İbrahim Toraman aynı şekilde dışlanınca, sakatlığını öne sürüp kamptan ayrılmıştı.
Şimdi bakalım Terim’in, Toraman’a kestiği veda faturası, Abdülkerim’e uygulanabilecek mi?
Türk mü yoksa Alman ekolü mü hayata geçirilecek hep birlikte göreceğiz.
Ne eğlenceli degil mi?
Aklımda deli sorular.
Deli mi ne, git işine!..