Acun Ilıcalı ile Ali Koç'un büyük planını Şerafettin Tilki ortaya çıkardı. Yer yerinden oynayacak
Cun, cun, cunn...
Cin, cin, cin...
Acun, Acun, Acun...
Hangi kapıya kulak kabartsak.
Hangi deliğe baksak.
Hangi konuya dalsak..
Karşımıza aynı isim çıkıyor: Acun Ilıcalı.
Bu hızlı girişimci arkadaş, son olarak naklen yayın ihalesine el attı.
Bakın bu oldu. Hatta cuk oturdu. Zira, Ilıcalı yayın konusunda işinin piri.
Bir yemek programı bir de eğlence yarışması ile senelerdir reytingleri patlatıyor.
Halka ne vereceğini biliyor..
Ne vereyim abime!..
Ilıcalı ile Ali Koç arasından su sızmıyor malum. Özellikle Mesut Özil transferi ile zirve yapmıştı.
Acun, Koç’a bastırıyor.
"İngiltere sistemine çok hakimim. 2025-29 Yılları arası yayın hakları toplam: 6.7 milyar sterlin gibi
devasa gelir kapsıyor. Burada TV yayın hakkını kulüpler belirliyor. Bizde federasyon. Naklen yayın gelirinin artması için sistemin buraya çekilmesi kaçınılmaz. Ben bu anlamda varım. Kulüpler Birliği olarak yayın hakkını alın. Köhnemiş bu sistem tepeden tırnağa değişir” diyerek ön raporunu sözlü olarak iletti.
Koç’un da aklına yattı. Toplantıda başkanlara durumu izah etti. Yeni durum şaşkınlık yarattı.
Başkanlar daha sormadan Koç, yıllık gelirlerin iki katına çıkabileceğini belirtti..
Bu rüzgarı arkasına alan Koç, ne mi yaptı dersiniz?
Acun’un isteğini harfiyen yerine getirdi. Kulüpler Birliği adına, TFF’ye 300 bin lira yatırıp, naklen yayın ihalesi şartnamesi aldırttı.
Mayıs ayı cümbüş var cümbüş. İhale sert geçecek.
İlk gayri resmi görüşmeyi de Ilıcalı ile yaptı. Adet yerini bulsun diye, diğer tüm medya kuruluşları ile ayrı ayrı temas kurma kararı aldı.
Koç ile Demirören medyası arasındaki yıllara dayanan soğuk savaş sürüyor.
Çok uzattılar be ya.
Yahu soğuk savaş bitti. Bu iki gurup arasındaki savaş bitmedi.
Gaz savaşı (Aygaz-Milangaz) ile başladı. Demirören grubunun enerjiden çekilmesine rağmen sürmesi çok enteresan.
Neyse efendi Turan aga, konumuza dönelim.
Kulüpler Birliği Başkanı Koç, İngiltere yayın sistemini getirebilecek mi, evet ya da hayır demek zor.
Başrol oyuncusu Malkoçoğlu pardon Acun var işin içinde.
Acun; spor, siyaset ve ticaret üçgeninde en tepedekiler ile direk bağlantılı. Zaten gücü kuvveti buradan alıyor.
Ha bu arada, eğer yeni sistem devreye girerse, para dağıtım işlemi terse girecek. Şu an Federasyon, kulüplere puan sıralamasına göre ödeme yapıyor. Aynı anda kendi kasasını dolduruyor.
Dayısı olanlara ayrı kıyak dağıtılıyor.
Öyle ki, mesai bitimi Riva’da trafik felç oluyor. Sanırsınız ki, ülkenin en büyük fabrikası vardiya değiştiriyor.
Bu kez kulüpler ana parayı kendi arasında bölüşecek. Küçük bir miktarı da, TFF’ye komisyon olarak verecek.
Aynı post makinası gibi yani. Ana para kasaya, komisyon federasyona.
Bozuk saat günde iki kez doğruyu gösterir ya.
Nereden buldun diye sorgulanan Acun, bu misal Koç’a doğruyu göstermiş gibi.
Peki dünyanın en değerli ligi olan Premier Lig'in ana özelliği ne?
O da şu; her kulübün sahibi var. Amerikalı, Ortadoğu ülkeleri patentli başta olmak üzere çoğu yabancı. Acun’un bile kulübü var..
Burada asıl önemli olan o sistemin bizde uygulanması.
İlk yapan kulüp uzar gider.
Tutucu toplum olduğumuz için, ‘kulübü satanı, bizde satarız’ nidaları hikaye.
Çünkü olay tamamen duygusal.
Ağlamak istiyorum Brütüs.
Çok duygulandım çokkk!
Off ulenn offf!..