Geçen hafta bir meslek grubunun oda başkanlık seçimi vardı.

Eski başkan bir kez daha seçildi.

Eski başkan ezici bir çoğunlukla yeniden başkan seçildi.

32 yıldır aynı koltukta oturan başkan, 4 yıl daha eğer vefat etmez ise (Allah korusun) bu görevini sürdürecek.

Sadece bu odanın başkanı değil, başka oda ve sendikaların da 30 yıl aynı koltukta oturup defalarca yeniden seçiler kişiler var.

Bir kişi aynı görevde aynı başkanlık makamında 32 yıl nasıl oturur?

Acaba o adamın ya da adamların 85 milyonluk ülkede hiç kimsede olmayan özellikleri mi var?

İnsanüstü güçleri, eğitimleri ve kültürleri. Ya da o meslek ile ilgili muhteşem öngörüleri… İnsanların hayatlarını değiştiren, üyelerinin tüm sorunlarını çözen refah bir meslek grubu yaratan kişiler mi?

Sendikalar için de geçerli.

Bir kişi bir sendika genel başkanlığında 35 yıl nasıl görev yapar.

Üyeleri için muhteşem toplu iş sözleşmeleri yapıp onların daha iyi ekonomik koşullarda yaşamasını mı sağlıyor?

Ya da işverenler o kişi ile pazarlık masasına oturduğunda onun insan üstü güçlerinden etkilenip fazla zam ve sosyal haklar mı veriyor?

Üyelere ve şikâyetlere baktığınızda öyle bir şey yok!

O zaman soruyu şöyle soralım:

O meslek odasında veya sendikada başkanlık yapacak insan kaynağı mı yok ki aynı insanlar 32-35 yıl aynı göreve seçiliyor?

Yüzbinlerce üyesi olan bir meslek odasında veya sendikada başkanlık için neden aynı insanlar çok kolay seçiliyor?

Bu politikada da öyle değil mi?

Dünyaya baktığınızda bir politikacının siyasi ömrü en fazla 10 yıl, yani 2 dönem. Ya bizde?

Ortalama süre 25 yıl!

O halde neden hep aynı insanlar o görevlere seçiliyor?

Bunun tek bir açıklaması var:

Demokrasi kültürü!

Dahası bir alt kültür.

Bizde bu olmadığı için bu kutsanmış(!) insanları çok kolay kabul ediyor ve seçiyoruz.

Şöyle noktalayalım konuyu:

Bizde demokrasi kültürü yok mu?