Deprem sonrası ‘Müdahale etmeyin, bekleyin’ denilince ordu komutanı hüngür hüngür ağladı. Barış Terkoğlu açıkladı

Deprem sonrası ‘Müdahale etmeyin, bekleyin’ denilince ordu komutanı hüngür hüngür ağladı. Barış Terkoğlu açıkladı
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, depreme hemen müdahale etmek isteyen ordu komutanının aldığı “Müdahale etmeyin, bekleyin” yanıtı sonrası hüngür hüngür ağladığını yazdı.

10 ili etkileyen deprem felaketinde son açıklamaya göre 44 bin 374 kişi hayatını kaybetti. Depremde başta Hatay ve Kahramanmaraş’ta olmak üzere büyük yıkım gerçekleşti. Depremin meydana geldiği kentlerde enkaz altında kalanlara ve yaralı olarak kurtulan depremzedelere yardımların geç gelmesi büyük tepki çekerken özellikle AFAD’ın durumu tartışma konusu oldu. Öte yandan askerlerin depreme geç müdahale etmesi de tepki çeken bir başka konu oldu. Askerlerin deprem bölgesine geç gelmesi akıllara 2010 yılında yürürlükten kaldırılan EMASYA protokolünü getirdi. EMASYA protokolü askere Vali''nin izniyle şehirlerdeki toplumsal olaylara müdahale etme imkanı tanıyordu.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu’nun bugünkü köşe yazısı deprem sonrası askerin durumunu gözler önüne serdi. Eski asker ve İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Ahmet Zeki Üçok, Terkoğlu’na yaptığı açıklamada “Benim şöyle bir duyumum var. 2. Ordu Komutanı, bir an önce depreme müdahale etmemiz lazım demiş. Beklemede kalalım denilince üzüntüden ağlamış” ifadelerini kullandı.

Barış Terkoğlu’nun “Depremin ortaya çıkardığı hastalık” başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:

Deprem, milletin yaşadığı en büyük felaketse o da bize bütün sorunlarımızı gösterdi. Ekonomik krizimiz, kurumlarımızın yıkılmış olması, hukuki çöküşümüz, mülteci politikalarındaki hatalar... Hatta Suriye meselesi bile...

Baştan söyleyeyim, Türkiye, Erdoğan’ın yanlış Esad politikasının sonucu olarak afeti daha derinden hissetti. Hatta elinin kolunun bağlanmasının nedenlerinden biri de Suriye kriziydi.

KOMUTAN AĞLADI

Şöyle anlatayım... Geçen hafta, eski asker Ahmet Zeki Üçok’la deprem meselesini konuştuk. Askerin depremlere müdahalesi konusunda çalışıyor, danışmanı olduğu İYİ Parti için bir politika oluşturmaya uğraşıyordu. En önemlisi elbette ilk 48 saatti. TSK’nin elinin kolunun nasıl bağlandığını anlattı. “2010 yılına kadar Türkiye’nin uyguladığı bir sistem vardı, bundan vazgeçildi” diyen Üçok, TSK’nin devre dışı bırakılarak bütün yetkilerin AFAD’da toplandığını anlattı. “Emir komuta zinciri, Ankara’dan Adıyaman’a ulaşıncaya kadar ne yazık ki iki gün geçti” diyen Üçok, ilginç bir iddiada bulundu: “Benim şöyle bir duyumum var. 2. Ordu Komutanı, bir an önce depreme müdahale etmemiz lazım demiş. Beklemede kalalım denilince üzüntüden ağlamış.”

AKP ASKERİ TASFİYE ETTİ

AKP’nin FETÖ ile birlikte gerçekleştirdiği kumpaslar sürecinde, EMASYA Protokolü’nü ve buna bağlı olarak DAFYAR’ı (Doğal Afet Yardım Planları) iptal ettiğini hatırlattı. Üçok, DAFYAR’ın önemini şöyle anlattı:

“TSK’nin bölük komutanlığı seviyesine kadar, her türlü afette, hiçbir yerden emir beklemeksizin neler yapacağının planıdır. Her askeri birlik, kendi güvenliğini sağladıktan sonra, hemen mahallinde hangi adrese gideceği, hangi bölgede çadır, fırın, hastane kuracağı, nerenin güvenliğini ele alacağı, kamyon, TIR, kepçe, vinç gibi hangi sivil araçların birliğin emrine gireceği ve nerelerde kullanılacağı, arama kurtarmaya kimlerin hangi araçlarla katılacağı, intikal planları...”

 

İlgili Haberler