"Dezenformasyonla mücadele düzenlemesi" olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
Dezenformasyon Yasası olarak bilinen yasa teklifinin görüşmelerinde ise bazı maddeler eleştirilere konu oldu. Bu maddelerden dikkat çekenlerin arasında özellikle 29.madde yer aldı. ''Yalan haber yayma'' suçuna 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası getiren söz konusu maddede, ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçu tanımlanıyor. Suçun oluşması için ise; yayılan haber gerçek değilse, ülkenin güvenliği ve kamu sağlığını ilgilendiriyorsa, halk arasında korku, panik ve endişe oluşturma kastı varsa, kamu barışını bozmaya yönelik ve aleni ise şeklinde 5 şart aranıyor.
Bu şartlara gelecek yıl nisan ayına kadar sosyal medya platformları uymak zorunda. Kurallara uyulmadığı takdirde sosyal medyaların temel gelir kaynağı olan reklamlar kaldırılacak ve hatta uygulamalara erişim engeli getirilecek.
Reuters’ta yer alan habere göre, sosyal medya şirketlerinin uygulamış olduğu ve küresel geçerliliği olan kişisel verilerin gizliliği kurallarını Türkiye için gevşetmeyeceğini, gevşetmeleri halinde bunun başka ülkeler için tehlikeli bir emsal oluşturacağından kaygılandıklarının altı çizildi.
Mevzuat konusunda danışmanlık hizmeti veren Istanbul Economics’in kurucu ortağı Sinan Ülgen, yasanın ikilemde bıraktığını, şirketlerin ticari çıkarları ile son derece ağır yükümlülükler arasında seçim yapmak zorunda kalacağını söyledi.
Meclis Komisyonu tutanaklarına göre Google’ın Türkiye Hükümet İlişkileri ve Kamu Politikaları Müdürü Pelin Kuzey Karaman ise konuyla ilgili açıklamalarında "Gerek Google’ın gerekse aslında bizim de değil sadece bütün ekosistemin tüm paydaşlarının bu teklifle getirilen ağır yükümlülük ve yaptırımlar konusunda da zorlanacağını düşünüyoruz” dedi.
