Kendi ayağına kurşun sıkmak! Recep Çınar 'Konyaspor'da ilginç şeyler oluyor' diyerek yazdı

Kendi ayağına kurşun sıkmak! Recep Çınar 'Konyaspor'da ilginç şeyler oluyor' diyerek yazdı

Konyaspor’da ilginç işler oluyor…
Daha doğrusu, ilginç paylaşımlar…
Futbol aklı olmayan ve futbolu ellerindeki oyuncukları gibi görenler, “çam” devirdiklerinin ya da “gaf” yaptıklarının farkına vardıkları zaman iş işten geçmiş oluyor…
Kulüp Başkanı Ömer Korkmaz’ın gözünden kaçmış olabilir…
Ya da görmezden gelmiş de olabilir…
Bilemem…
Ama, ilk yarının bitimine 4 hafta varken ve hem ilk yarıyı hem de sezonu bu oyuncularla tamamlama gibi bir zorunluluğun varken, sosyal medyada paylaşılan “devre arası acil yapılması gereken mevkiler; sağ stoper, sağbek, 6 numara, 8 numara, 10 numara, forvet transfer edilmeli” çağrısına, bu kulübün futbol şube sorumlusu kalkar da, “Başkanımızın ve 2. Başkanımızın talimatları doğrultusunda, eksik mevkilerin tespiti için göreve geldiğimiz günden beri çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gereken noktalara takıma faydası olacak, enerjisi yüksek transferler yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın” dersen, daha ötesi “devre arası transferlerimiz geçici çözüm olarak ya da bizi ligde tutsun diye değil, aynı zamanda yeni sezona da takviye olarak düşünebilirsiniz, içiniz rahat olsun” diye cevap verirseniz, olmaz…
Olmadığı gibi, bu açıklamayı yapan kişinin futbol cahili olduğunu gösterir…
Niye mi?
Sevgili Yusuf Küçükbakırcı; öyle ya da böyle ilk yarıya ve belki de sezonun tamamını bu oyuncularla tamamlayacak Konyaspor…
Ve en önemlisi de, takımın psikolojik olarak, fiziksel olarak gardı düşmüşken, Futbol Şube Sorumlusu olarak, özellikle bu açıklamadan sonra, Adil Demirbağ ile Uğurcan Yazgılı’dan birisini, Soner Dikmen’i, Oğulcan Ülgün’ü, Nzonzi’yi, Cicaldaou’yu, Ahmet Oğuz’u veya Cabrayil Karayel’i bu maçlara nasıl hazırlayacaksınız?
Diyelim ki, Muhammet Demir’i sakatlığı ve takıma katkısı olamayacağı gerçeği ile gözden çıkardınız, peki Sokol’u ne yapacaksınız?
“Sen üzerine alınma mı” diyeceksiniz?
Ya da diğerlerine?
Akıl alacak gibi değil…
Lig devam ederken, yapılacak açıklamalar değil bunlar…
Şunu da belirtmekte yarar var; senin bu söylediklerinin daha fazlasına ihtiyacı var bu kulübün…
Bu da bir gerçek…
Bir gerçek daha var ki, o çok daha önemli…
Bu kulübün, futbol aklı olan ve neyi nerede konuşacağını bilen yöneticilere de ihtiyacı var!
Kusura bakmayın…
Ben de bu kulüpte Asbaşkanlık, hem de Basın Sözcülüğü gibi stratejik bir görevde bulundum…
Ancak, kulübü, başkanı ve yönetimdeki arkadaşlarım ile oyuncuları zora sokacak “patavatsız”ca bir beyanatım olmadı…
Kulübün haklarını ararken sivri konuşmalar yaptım mı?
Yaptım!
TFF’den ceza aldım mı?
Hem de 2-3 kere…
Ama, seninkisi başka bir şey…
İnanıyorum ki, yaptığın açıklamadan dolayı, isimlerini zikrettiğin hem Ömer Korkmaz, hem de Adem Bulut rahatsız olmuşlardır…
Futbolcular üzerinde “deprem” etkisi yaratan bu açıklamandan sonra, oyuncuların gönlünü de alamazsın, çünkü, “Dal, rüzgarı affetse bile, kırılmıştır bir kere” diye güzel bir atasözü var…
İşte öyle bir şey.
x
1922 KONYASPOR’A SAHİP ÇIKILMALI
Bu kulüpte yöneticilik yaparken de, dışarıdayken de 1922’nin Konyaspor’un sırtında “kambur” olduğunu, dolayısıyla da satılmasını savunanlardan birisiydim…
Ancak, Konyaspor’un durumu ve bir kamyon dolusu borcu ile ligdeki belirsizliği, beni bu düşüncemden vazgeçirdi…
Allah göstermesin, Konyaspor kamyon dolusu borcuyla bir bilinmeze giderse, 1922 Konyaspor kurtarıcı olacaktır…
Dolayısıyla, hem Konya’yı yönetenler, hem Konyaspor’u yönetenler, hem de bu Konyaspor’da daha önce başkanlık ve yöneticilik yapmış Hilmi Kulluk’lar, Ömer Atiker’ler, Ekrem Coşkunlar, Selçuk Aksoylar, Süleyman Işıkçevirenler, Zeki Çimenler, Hasan Dağlılar ve ismini sayamadığım bu işe para ve gönül vermiş insanlar, hem Osman Baharoğlu’nu hem de Mehmet Yıldırım’ı yalnız bırakmamalılar…
Şeytanın avukatlığını yapmak gibi bir niyetim yok, Konyaspor’un durumuna bakınca, bu şehrin 1922 Konyaspor’a ihtiyacı olacak!
İnşallah sezgilerim de yanılırım…
Ve yanılmayı da çok istiyorum.
ALTYAPI MESELESİ
Konyaspor’un altyapısında gerçekten iyi işler olmuyor…
Fatih Özgökçen’in Konyaspor’un altyapısını teslim ettiği okuldan arkadaşı olan Mobilyacı İbrahim Yaprakçı ile belediye çalışanı Mustafa İnce diye birisi var…
Konyaspor’a “zerre” faydası olmayan, ancak Konyaspor’dan “zerde”lenen, yani ağzını tatlandıran Mustafa İnce’nin hem altyapının malzeme sorumlusu Mustafa Hanlı’yı, hem de storda çalışanları bıktırdığı iddia ediliyor!
Nasıl mı?
Şöyle…
Bu arkadaş, altyapının malzeme sorumlusundan, yani Mustafa Hanlı’dan Fatih Özgökçen’in ismini kullanarak, formalar, tişörtler, eşofmanlar alıyor ve bunları stordaki ürünlerle değiştiriyor…
Bu malzemeleri kime peşkeş çekiyor ya da kimlere dağıtıyor, bilinmiyor…
Yoksa, kendine koleksiyon mu yapıyor?
Orası meçhul!
Fatih Özgökçen, Ömer Korkmaz’a sadece “enkaz” bırakmakla kalmadı, altyapının çöküşünün de fitilini ateşleyerek, kapanması güç olan derin yaralar bıraktı…
Konyaspor’daki görevlendirmelerin ahbap-çavuş ilişkisi ile yapılmasından dolayı şikayetçiyim ve bundan da rahatsızım…
Dün de rahatsızdım, bugün de rahatsızım…
Adı, unvanı ne olursa olsun, benim için kişiler değil, Konyaspor önemli…
Kimsenin beni eleştirmesine de, iltifatına da ihtiyacım yok…
Benim derdim Konyaspor…
Konyaspor’dan nemalananlar ağaçla, ben ormanla ilgileniyorum…
Konyaspor’a aynı pencereden bakmadığımız için de, anlaşamıyoruz…
Altyapıyla ilgili “yazmayayım” dememe bile fırsat vermiyorlar, çünkü her gün başka bir “skandal” çıkıyor karşıma…
Bir bakıma yazmaya mecbur bırakılıyorum, meramım başka yerlere çekilmeye çalışıldığı için…
Yukarıda da söylediğim gibi, şahıslar değil, Konyaspor derdim…
Umarım anlamışsınızdır…
Umarım görmemezlikten gelmezsiniz...
Kendinizi değil, Konyaspor’u seviyorsanız, en azından altyapı malzeme sorumlusundan ve stor çalışanlarından bilgi alabilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları