Konyaspor’un kupada Göztepe’yi 2-1 mağlup etmesi ve kupanın dışına itmesi beni zerre ilgilendirmiyor…
Kupada “devam” ya da “tamam” demesi çok önemli değil…
Ben büyük fotoğrafa bakıyorum…
Bugün benim karşımda duran fotoğraf şu; Konyaspor çok şey kaybetti, ama en önemlisi nedir biliyor musunuz? Konyaspor futbol camiasındaki namusu olan “itibarını” ve “saygınlığını” kaybetti!
Para kaybetmiş, maç kaybetmiş, seyirci kaybetmiş, futbolcu kaybetmiş vesaire…
Bunların hiçbiri önemli değil…
Konyaspor “itibarını”, Konyaspor “saygınlığını”, Konyaspor “güvenilirliğini”, Konyaspor “kimliğini” kaybetti…
Yüz yıllık kulüp daha neyini kaybetsin?
Soruyorum size, bir insan şerefini, itibarını ve namusunu kaybetmişse, elinde kaybedeceği başka ne olabilir ki?
Futbol piyasasında ve medya mahallesinde hatırlı dostlarım ve eğip bükmeden konuştuğum arkadaşlarımın söylediği şu; “Kusura bakmayın ama, Konyaspor’a kimse gitmek istemiyor, Konyaspor, eski Konyaspor değil” diyorlar…
Bunun anlamı şu; Konyaspor, maddi ve manevi olarak tükenmiş veya tüketilmiştir…
Ömer Korkmaz ve arkadaşları iyi niyetle bir şeyler yapmanın çabasını gösteriyorlar, ama nereye kadar…
Ekonomik olarak kaynak üretebilirler mi?
Bilemiyorum…
Takıma katkı koyacak oyuncular transfer edebilirler mi?
Mümkündür…
Bunda bir sıkıntı yok…
Sorun daha derinlerde!
Sorun bugün iyice dillendirilmeye başlanan Konyaspor’un itibarsızlaştırılma sorunudur!
Şehri ve kulübü yönetenlerin bu konuda kafa patlatması, “Konyaspor ligden düşer mi, kalır mı?” meselesinden çok daha önemli ve çok daha öncelikli…
Bana göre projektörlerin yönlendirilmesi gereken yer orası…
Fatih Özgekçen ile birlikte hem “mali”, hem “sportif” hem “itibar”ını, hem de “saygınlığını” kaybeden Konyaspor’un kaybedecek daha neyi olabilir?
Benim ne demek istediğimi anlamış olmanız lazım...
Sonuçları Konyaspor’a ve Konya’ya ağır bedeller ödetebilecek gelişmelere gebe bir nedendir bu…
“Fatih Özgökçen’e bu kadar yüklenme” diyenlere soruyorum; 100 yıllık Konyaspor kulübünü itibarsızlaştıran, saygısını kaybettiren, daha ötesi Konyaspor kulübünü tiksindirecek duruma getiren birisine “madalya” takacak değilim!
Konyaspor’u, tarihinde olmadığı kadar “rezil” eden bir adamı, son genel kurulda alkışlarla gönderenlerle aynı safta namaz kılabilir miyim?
Mümkün mü?
xxx
Ömer Korkmaz ve ekibinin, elinden gelen gayreti gösterme çabalarına asla itirazım olmaz…
Kendilerince ve kapasitelerince ciddi bir iyi niyet gösterileri var…
Yetmiyor ama…
Neden mi yetmiyor?
Yukarıda ki saydıklarımdan dolayı yetmiyor…
Karşı taraf, yani oyuncu, teknik adam, kulüpler, başkanları “Konyaspor” denilince top çeviriyorlar!
Daha açık konuşmak gerekirse, cüzzamlı görmüş gibi sıvışıyorlar…
İşte bütün bunların tek müsebbibi Fatih Özgökçen’dir…
Koskoca Konya’nın kaderiyle oynadı!
xxx
SİYASİLERE SESLENİYORUM
Konyaspor tam bir kıskacın içerisinde, debelenip duruyor…
Bu şehirde ve ülke yönetiminde olan Konyalı siyasilere, bürokratlara sesleniyorum; yarın çok geç olur…
Bugün Konyaspor’a sahip çıkmazsanız, yarın sahip çıkacağınız bir Konyaspor olmayacak!
Konyaspor diye bir kulüp kalmayacak…
O nedenle gün, Konyaspor’a sahip çıkma günüdür…
Sadece Ömer Korkmaz ve 3-5 arkadaşının iyi niyetiyle sezonu tamamlar, o kadar…
Sonrası mı?
Deve yükü borç ile bir alt lige tutunmaya çalışır?
Tabii ki tahta kapanmazsa, FİFA ve UEFA’dan dosyalar gelmezse, alacaklılar sıraya girmezse…
Tekrar ediyorum; bugün Konyaspor’a sahip çıkılmazsa, yarın sahip çıkılacak bir Konyaspor’u mumla ararız.