Kriz başladı mı?

Çok değil daha birkaç ay önce doların 5 lira sınırına kadar yaklaşacağını kim tahmin etti?

Ya da Merkez Bankası'nın faizleri inat edip artırmayıp sonra 3 puan birden artırmak zorunda kalacağını...

Ve bu üç puanlık artırımın da hiçbir işe yaramadığını göreceğini kim düşündü?

Aklıselim tüm ekonomistler.

Aylardır değil, yıllardır bu insanlar bağırdı durdu. Tarihimizin en derin krizine sürükleniyoruz diye.

Kim dinledi?

Hiç kimse.

Şu köşeden cebinizdeki 20 lirayı bile harcamayın, tasarruf yapın diye yazdığımda çok sayıda tepki aldım.

İşin garip yanı Türkiye'de sadece AKP'liler değil birçok kesim krizin olmayacağını düşünüyorlardı.

Peki şimdi ne düşünüyorlar?

Ramazan'ın üçte birini geçtik. Akşam iftar için boş lokanta bulmak imkânsız. En ucuz iftar menüsü 100 liradan başlıyor. Sonu yok!

AVM'ler halen tıklım tıklım.

Benzinin 1 litresi 6,5 lira seviyesinde ama kimsenin umurunda değil. Herkes bunun gelip geçici olduğunu düşünüyor. Dövizdeki yükselişin sadece cebinde dolar ve Euro olanları zengin edeceğini düşünen milyonlar var.

Türkiye'de kaç kişinin cebinde Euro ve dolar var bilemem ama ne kadar iş verenin döviz borcu var onu biliyoruz. 300 milyar dolara yakın döviz borcunun kısa süre içerisinde zincirleme iflasları getireceği dile getiriliyor. Üstelik bunu söyleyenler de sıradan ekonomistler değil, dünya çapında alanında en iyi olanlar.

Türkiye hızla uçuruma doğru gidiyor. Garip olan mevcut iktidar frene basmak yerine gaza basıyor. Üç beş müteahhidi kurtarayım derken Türkiye'yi felakete sürüklüyor.

Artık batıyoruz demek için geç kalındı. Şu anda resmen batmış durumdayız. Çünkü özel sektörün bu 300 milyar dolarlık borcu mevcut kurlarla ödenmeyecek duruma geldi. İsmini buradan yazamayacağımız birçok şirket artık borcunu ödeyemez durumda. Bankalarla gizli gizli görüşüyor.

Bu saatten sonra ne olur sorusuna gelince;

Artık kanserin son evresindeyiz diyebiliriz. Bundan sonra ölümün o soğuk yüzü ile karşılaşacağız. Birçok iş yeri yüzlerce değil binlerce işçi çıkartacak. Çıkan her işçi borcunu ödeyemeyecek ve alışveriş yapamayacak.

Türkiye resmen tıkanmış durumda.

Türkiye'nin durumu şu:

İnsanlar bir sinema salonunu doldurmuşlar ve o salonda yangın çıktı. Alevleri ve sıcaklığı halen izledikleri o sanal filmin efektleri sanıyorlar.

Sonuç olarak, krizin en can yakan bölümüne geliyoruz. Bırakın konut filan almayı, 1 liralık bile harcama yapmayın. Artık 20 liranızı tasarruf yapın dönemini geçtik. Şimdi 1 liraya kadar sahip çıkma ve harcamamaya dikkat etmek zorundayız.

Dolarla ilgili olarak da şunu söylemek istiyorum. Artık Merkez Bankası'nın geç müdahalesi ile birlikte kontrol kaybedilmiş durumda. Doların yeniden 3.500 seviyelerine gelmesi gerek ama bu hükümet ve bu kafa olduğu sürece bunun imkânı yok görünüyor.

Allah sonumuzu hayretsin. Bol bol ülkemiz için dua edelim. Çünkü gerçekten duaya ihtiyacımızın olduğu günler geliyor.

Yazarın Diğer Yazıları