Orta direk nerede kaldı

Orta direk nerede kaldı

Ülkemiz seçim atmosferinden çıktı. Seçim sürecinde iktidar ve muhalefetin vaatleri havada uçtu. Umudunu iktidarın söz verdiği vaatlerine bağlayan halk iktidara oy verdi. Şimdi verilen sözleri bekliyor.

Ama gerçek hiç söylenenler gibi olmadı. Dizini dövenler mi istersin, başını taşa vuranlar mı istersin herkes şaşkın. Parası olanlar, sırtını iktidara dayayanlar mutlu. Bu insanları fiyatlar hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Bu insanların ülke genelinde sayıları 2 milyon. Geriye kalan 82 milyon yoksul. Özal döneminde adı sık sık geçen orta direk yok oldu. Çalışanlarının yüzde 55’i asgari ücretli bir ülke yok. Almanya’da bu oran yüzde 5’i geçmiyor. İş dünyasında asgari ücret iki kişilik bir ailenin açlık sınırı olarak tanımlanıyor.

Çözüm yeni vergiler

İktidarın halkı inim inim inleten fiyat artışları karşısında ortaya koyduğu çözüm, yeni vergiler koymak oldu. Çalışanlara verilen zamlar ise fiyat artışları karşısında bir günde eridi. İktidarın başka bir önlemi ise TÜİK’in yayınladığı enflasyon rakamlarını düşük göstermek oldu. Bu durum halkın kurumlara güvenini yok etti. Ülkenin yaşam koşullarını değiştirdi. Eskiden lokanta vitrinlerine bakan garibanlar vardı, şimdi tezgâhın önünde duran simide bakan insanlar çoğaldı.

Bu büyük bir tehlike, ülkeyi düze çıkarmak için halktan oy isteyen iktidar, halkı açlığa mahkûm etti. Bu durumu kendisi yaratmamış gibi, muhalefeti, dış güçleri suçladı. Şimdi ise borç para arıyor. Adına söylemediği laf bırakmadığı insanların ayağına gidiyor. Yabancı sermaye gelmiyor. Adaletin olmadığı yere gitmek istemiyor. O zaman “denize düşen yılana sarılıyor” Körfez ülkeleri borç para verecek, ama ne alacaklar.

Nas unutuldu

Ülkenin en değerli varlıkları bu beyefendilere peşkeş çekilecek. Bu durumun çare olacağı ise meçhul. Nas diyerek faizi indiren iktidar, şimdi söylediklerini unuttu. Adliye koridorlarında görev yapan savcı ve kâtiplerin maaşlarını eşit yapan hükümet adaleti sağladığını hayal ediyor. Emekliler ise kafayı yemiş durumdalar. Ülkenin istikrarı, güvenliğine oy verenler şimdi kendim ettim kendim buldum şarkısını, ancak kısık sesle parklarda söylüyorlar. Bir şişe su alamıyorlar. Muhalefet ise koltuk kavgası içinde. Eylemi unutmuş durumdalar.

Gelelim eğitim gündemine sınavlar bitti. Neticeler gelmeye başladı. Özel okulların yanına yaklaşılmıyor. Veliler kara kara düşünüyor. Zamanında çocukları bir yabancı dil öğrensin dile özel okula veren, çalışan anne ve baba şimdi kredi alarak çocuğun bir an önce mezun olmasına dua ediyor. Çocuklarını yeni yazdıracak olanlar ise kaliteli öğretmen peşinde. Devlet okullarında çalışan 1. sınıf öğretmenlerine çocuklarını vermek için torpil arıyor. Millî Eğitim Bakanlığı, 20 yıllık iktidarları süresince, halkın gururla ve güvenle çocuklarını göndereceği ilkokullar yaratamadılar. Siyasi çekişmeler yüzünden eğitim içinden çıkılmaz oldu. Ama haksızlık etmeyelim Kartal İmam Hatip Okulu’nu az kalsın unutuyorduk. Sayın Millî Eğitim Bakanı görev yaptığı geçmişte, özel okul velilerine katkı payı vermişti. Şimdi bu uygulamayı başlatması gerekir. Ayrıca özel okul öğretmenlerinin maaşları ise devlet okullarının altında kaldı. Yetkililere duyurulur. Geçmişte özel okullar bakanlığın büyük bir yükünü kaldırıyor. Yoksa okullarda sınıflarımızın mevcudu 100 kişiyi bulur diye, özel eğitim kurumlarının sayısını artırmak için çaba sarf ederlerdi. Ayrıca çok mesaj aldım, Cumhuriyetin 2. yüz yılında 100 bin öğretmen alınacaktı.

Yazarın Diğer Yazıları