Özelleştirme halkın refah seviyesini nasıl düşürdü?

Özelleştirme halkın refah seviyesini nasıl düşürdü?

Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, özelleştirme etkinlik kriterlerine göre değil, siyasi iktidarların bütçe finansmanı için kullanıldı. Bu nedenle uygulamada, kamu altyapı hizmetleri, kamu tekelleri de özelleştirildi. Kamu tekelleri piyasa tekeli oldu ve oligopol piyasa yapısı oluştu.

Uygulama gelişmekte olan ülkelerde halkın refahını düşürdü. Özelleştirmenin halkın refahını artırması için şu sorulara pozitif cevabı olmalıdır;

*Özel girişimci, ürünü daha düşük fiyata üretecek mi? Bu ürün tüketiciye daha ucuza satılacak mı?

*Daha yüksek üretim elde edilecek mi?

*Daha iyi kalite ve ürün çeşidine ulaşılacak mı?

*Daha çok yenilik yapılabilecek mi?

*Özelleştirme önceki duruma göre, çalışanlara, üreticilere, ihracata ve vergi mükelleflerine ilave yarar sağlayacak mı?

Gelişmekte olan ülkelerde bu özelleştirme için negatif cevaplar oluştu. Türkiye''yi örnek verebiliriz. 

Mal ve hizmet fiyatları arttı.

Telekom bir kamu tekeli iken uzun yıllar özel tekel oldu. Tüketici, internet gibi araçları daha zor ve daha pahalı kullandı.

Kağıt üreticisi SEKA özelleştirildi. Özel sektör, 2012 yılına kadar aşırı değer kazanmış olan TL nedeniyle üretim yerine ithalatı tercih etti. 2018 ve önceki birkaç yıl öncesinden başlayarak, TL değer kaybedince bu defa ithalat pahalı geldi ve Türkiye kağıt kıtlığı yaşadı.

Et ve Balık Kurumu, üreticiyi istismar etmeden malı uygun fiyata alıyor, üzerine işletme maliyeti koyarak tüketiciye ucuz fiyata satıyordu. Et Balık Kurumu özelleştirildi, aracılar üreticinin malını ucuza kapattı. Hayvancılık geriledi. Aynı aracılar et fiyatını artırdı. Et ithal etmek zorunda kaldık. Toplumun et tüketimi düştü.

Özelleştirilen şirketleri alanlar, bunların arsasını ve yatırımlarını değerlendirdi. Üretim yapılmadı ki, beklenen yenilik ve kalite de olsun.

Elektrik ve doğal gaz daha pahalı oldu.

Enerji, ulaştırma ve haber­leşme sektörleri, tüm ülkeye yayılan altyapı yatırımları gerektirir. Ayrıca bu yatırımlar tekel niteliğinde olur. Bu tür büyük ölçekli yatırımlar için piyasa ekonomisi yeterli kaynak ayırmakta zorlanabilir. Kaldı ki yeterli sermayeye sahip olan piyasa ekonomisi üretici birimleri piyasada tekeldir.

İşsizlik arttı.

Örnek olarak SEKA özelleştirilmeden önce 1.359 çalışana sahipken, özelleştirme sonrası işçi sayısı 514''e; Kardemir''deki işçi sayısı 5.417''den 3.919''a, SEKA Bolu İşletmesinde 247''den 71''e; özelleştirilen çimento fabrikalarında toplam 6.737''den 3.087''e; PETLAS''da 1.102''den 471''e; Petrol Ofisi''nde 3.822''den 1.029''a düştü.

Devlet dışlandı ve Devlet-Piyasa optimal dengesi bozuldu. Kamu hizmetleri aksadı.

Devlet tekelleri, enerji dağıtım gibi imtiyazlar özel sektöre geçince, Tank Palet Fabrikası gibi kritik işletmeler özelleştirilince, hem oligopol piyasa yapıları, monopolleşme ve tekelleşme oluştu, hem de ülkenin stratejik hareket kabiliyeti daraldı.

Söz gelimi Türkiye''de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2017 yılı imalat sanayiinde yoğunlaşma oranına göre imalat sanayinin yüzde 25''inde yüksek oranlı yoğunlaşma olduğunu açıkladı.

İmalat sanayiinde 103 sınıfta çok yüksek, 72 sınıfta yüksek yoğunlaşma var.

Piyasada temel eczacılık ürünleri üretiminde ve malt imalatında 1, motorlu ve havalı el aletleri üretiminde 2, elektrik enerjisi iletiminde 3, margarin yağ imalatı, kok fırını ürünleri imalatı, askerî araçlar imalatı ve gaz imalatında 5, dış cam imalatında 6 firma var.

Eğer üç-beş firma, toplam üretimin yüzde 100''ünü veya yüzde yüze yakın bir kısmını üretiyor ise, bunun teknik adı ''''Oligopol''''dur.

Özelleştirme yoluyla halkın malı siyasi popülizme gitti. Halk yoksullaştı. Yandaşlar zenginleşti.

2022 yılındayız. Siyasi iktidar, özelleştirmeyi ve özelleştirme gelirlerini, medya sektörüne, iş çevrelerine, altyapı ve inşaat firmalarına, Diyanet İşlerine yüksek oranda gelir ve servet transferi için kullandı. İktidar tipi özelleştirme Türkiye''nin ağır bir ekonomik bunalıma girmesinin nedenlerinden birisidir.

Gelişmekte olan ülkelerde özelleştirme uygulamaları, hem piyasa yapısını bozdu, hem halkın refahını düşürdü. Kalkınmayı engelledi.

Meksika''da, Carlos Slim''e neredeyse tüm telefon hizmetlerinin kontrolü verildi ve kısa sürede dünyanın en zengin adamı oldu.

Türkiye''de iktidar değişirse, uğraşması gereken bir problem de özelleştirmenin getirdiği maliyetleri çözmek ve bu maliyetleri telafi etmek olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları