Tüketici aldatmak bedava...

Bir ülke düşünün… O ülkede tüketiciler bol bol her fırsatta aldatılsın.

Üstelik o tüketici hakkını arayamasın. Üstelik tüketicinin hakkını araması için kurulmuş tüketici mahkemelerinden sonucu yıllarca alamasın, alsa bile süründükçe sürünsün.

Bütün bunlar ülkemizde oluyor.

Yani tüketicinin bol bol aldatıldığı Türkiye'de.

Tüketici sadece tek bir sektörde aldatılmıyor. Neredeyse birçok sektörde yaşanıyor.

Bir süpermarkete gidiyorsun. Tercihen tanınmış büyük bir marketler zincirinin mağazasına.

Kendinizi daha güvende hissetmek için.

Koskoca marka beni aldatacak değil ya?

Maalesef büyük marketler zincirinde en büyük aldatmaca yaşanıyor.

İndirim adı altında tüketici resmen aldatılıyor.

Bir alana bir bedava en çok aldatma yöntemi. Yine ikinci ürüne yüzde 50 indirim.

Uzun süredir bu kampanyaları bir gazeteci olarak takip ediyor ve notlar alıyorum.

Yok artık denilecek türden göz göre göre aldatmaca fiyatlarla tüketici aldatılıyor.

Türkiye'nin en büyük iki süpermarketinde durum aynı.

Kampanyadan önce kampanyadan sonra.

Paketli peynir kampanyası düzenliyor. 31 TL'ye satılan 600 gram peynir kampanyadan üç gün önce bir anda 39 TL'ye yükseliyor. Sürekli markete giden vatandaş peynire zam geldiğini görüyor. Mağazanın indirim kataloğuna bakıyor. Kampanya Çarşamba başlayacaktır. Pazartesi 39 TL olan peynir ikincisi yüzde 50 indirimli satılacak. Çok iyi değil mi?

Rafta bugün 39 TL'ye satılan peynirin ikincisi yüzde 50 indirimli. İnsan hemen kafasında şu hesabı yapıyor. İkincisi yüzde 50 indirimli olursa iki ürünün iskontolu oranı yüzde 25'e gelir. Nitekim bu hesap doğru da.  İkinci peynir 19,5 liraya alınırsa, iki paket için toplam 58,5 lira ödenir. Bunu ikiye böldüğünüzde peynir 29,5 liraya gelir. Her bir peynirde 10 liralık bir indirim sağlanmış oluyor.

Ancak bunun bir aldatmaca olduğunu kampanya bittikten 2 gün sonra aynı peynirin aynı rafta tekrar 31 liraya sarı etiketle satıldığını görüyorsunuz. Yani sizin kazancınız 10 lira değil, 1.75 kuruş. Üstelik 1.75 kuruş için gereksiz yere fazladan peynir alıyorsunuz.

Aynı ince hesap ikincisi bedavada yapılıyor. Süpermarketlerin en çok başvurduğu yöntem. Türk halkının en çok aldatıldığı sistem.

Bu sıradan iki örnek. O kadar çok aldatma yöntemleri var ki!

İnternet dünyası tüketici tuzağı ile dolu. 10 liralık ürünün fiyatı yüzde 50 indirimle 12 liraya satılıyor. Evet yanlış okumadınız piyasada 10 liraya rahatlıkla bulacağınız bir ürünü yüzde 50 indirim adı altında 12 liraya satın alabilirsiniz.

Bunun Türkiye'nin en popüler alışveriş siteleri yapabiliyor.

Peki vatandaş olarak ne yapmak lazım.

Vatandaş olarak öncelikle "şu bedava" sevdamızdan vazgeçmemiz lazım. Kimse kimseye durduğu yerde bir ürünün ikincisini bedava vermez. Verirse orada dur düşün. Ya ürünün son kullanımı ile ilgili sorun vardır ya da yukarda anlattığım ince hesap.

Yine herkesin elinde cep telefonu ve internet var. Aynı ürünü ve markayı arama motoruna yazdığınızda fiyatlarını görebilirsiniz. A marketten değil de B marketten alabilirsiniz.

Yine internetten hangi ürünü hangi site kaça satıyor bunu bulmak artık çok kolay.

Şu ana kadar vatandaşı devlet maalesef korumuyor. Bunu defalarca gördük. Bütün dünyada tüketici kanunları ağır hükümler içerir ama bizde ne yazık ki hiçbir yaptırımı yok.

Dedim ya bir peynir için ilçenin öbür ucundaki mahkemeye gidip onca bürokratik işlemden sonra dava mı açacaksın?

Devletin görevi vatandaşını korumak. Korunma işini vatandaşa bırakamazsın.

 

Yazarın Diğer Yazıları