Vatandaş sahipsiz çocuklar aç

Vatandaş sahipsiz çocuklar aç

AKP iktidarının yarattığı kriz, ülkeyi yaşanmaz hâle getirdi. Çocuklar yetersiz beslenmeye ve açlığa mahkûm edildi. Okul önlerinde aileler çocuklarının beslenme çantalarına yiyecek koyamadıkları için isyan ediyorlar. Seçim döneminde okullarda öğrencilere bir öğün yemek vereceğini duyuran AKP iktidarı, seçim sonrası bu sözünü unuttu. Daha ileri giderek okul öncesi kreşlerde öğrencilere verilmeye başlanan bir öğün yemek uygulamasını kaldırdı.

Çocuklara iyi beslenme için televizyonlardan sağlıklı yemek tarifleri veren, Sağlık Bakanı’nın çarşı pazardan hiç haberi yok. İnsanlar aldıkları ücretlerle karnını doyuramıyor. Pahalılık almış başını gidiyor. Her geçen gün artan enflasyon karşısında şaşkına dönen vatandaşlara yetkililer sabır tavsiye ediyorlar. Ülkeyi bu duruma getirenler ise her gün yeni zamlar açıklıyorlar. Böylece çözüm getirecekleri masalları halka, süslü laflarla anlatıyorlar. Faydası oluyor mu diye soracak olursanız, herhalde oluyor.

Gözleri görmüyor

Çünkü binlerce yoksul halkı gözleri görmeyen yöneticiler, bakın lokantalar eğlence yerleri dolu diye konuşuyorlar. Bu ay 47 milyon kredi kartı sahibinin, kartının asgarisini ödeyemediğini, 180 bininin ise takibe alındığını ne görüyorlar ne de duyuyorlar. Hani ağızlarına sakız yaptıkları “Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar” söylemleri şimdi rafa kalkmış durumda. Geçim darlığı çeken emekliler, kredi kartları ile oynayarak yaşam mücadelesi vermeye çalışırken, ülkedeki 5 milyon azınlık har vurup, harman savuruyor. 75 milyon ise açlıktan ölmemek için denklemler peşinde. Yapılan araştırmalarda ülkemizde beslenme yüzünden kronik rahatsızlık yaşayan çocuk sayısının 3 milyon olduğu açıkladı. Geleceğimiz olan çocuklarımızı iyi beslemekten uzağız. Bir ailenin bu duruma düşmesine nedeni nedir?

Bu hâllere nasıl düştük

Bu soru beni çileden çıkarıyor. Bunun sonuçları çok kötü. Bu ülke dünyada kendi kendine yeten yedi ülkeden biriydi. Nasıl oldu bu hâle düştü. Üreten köylüyü neden küstürdük. Yanlış politikalarla, ithal mallarla köylüyü üretemez duruma getirdik. Yanlış yatırımlarla ülkeyi borçlandırdık. Bunu da dövizle yaptık. Lider ülke olacağız sevdasıyla, ekonomi tarihinde bulunmayan, ekonomi teorileri icat ederek ülke ekonomisini içinden çıkılmaz hâle getirdik. Şimdi tüm mallara zam, vergi, kemer sıkma ve sabır denklemiyle çözüm sunuyoruz.

Ama ortada bir rakam var. Sendikaların yaptıkları araştırmalarda ülkemizde 50 milyon kişi açlık sınırının altında. 40 milyon kişi ise yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu ayıp bu iktidara yeter. Ayrıca geleceğimiz olan çocuklara erken yaşta, bu yoksulluk döngüsüne sokma şerefini kendilerine armağan ediyorum. Bu satırı yazarken hayli duygulandım. Neden bu çocuklar yoksulluk döngüsüne kapıldılar. Geleceğimiz olan çocuklarımız bu döngü içinde nasıl başarılı olabilirler. İleride ezilmiş bir toplum döngüsü içinde mi olacaklar. Bu şekilde nasıl ilerleyeceğiz. Nasıl dünya lideri olacağız. Bütün bu aklıma gelenler, inşallah başımıza gelmez.

Yazarın Diğer Yazıları