​​​​​​​Poşet ücreti ve banka havale ücreti

Türkiye, son bir yıldır 25 kuruşluk poşeti konuşuyor.

Marketlerden yaptığı alışverişte alınan poşet parası Türkiye'nin gündeminden düşmüyor.

Öyle ki, 15 yıldır mevcut iktidarı destekleyenler bile bu 25 kuruşluk poşet parası yüzünden tepki gösteriyor.

Bir poşetin maliyeti nedir ki 25 kuruşa satılsın?

Aklınıza gelebilecek her türlü yorum ve şikâyet yazıldı çizildi.

Anlayacağınız Türkiye resmen ayağa kalktı.

Ben insanların bu 25 kuruşluk market poşetlerine gösterdiği tepkiye saygı duyuyor ve destekliyorum. Ancak bir konuyu anlamıyorum.

25 kuruşluk poşet parasına gösterdiği tepkiyi neden başka konularda göstermiyoruz.

Mesela bankalara?

Son birkaç yıldır bankaların eli vatandaşın cebinde.

Akla mantığa sığmayacak ücretler alınıyor.

Geçen hafta Türkiye Bankalar Birliği bir açıklama yaptı.

Bankaların fiyatlarının karşılaştırılacağı bir internet sitesi. Giriyorsunuz hangi bankada kredi kartı aidatı daha ucuz. Ya da hangi banka 5 bin liraya kadar havalede daha düşük para alıyor.

Sıralamış. Tabii ki Türkiye Bankalar Birliği bunu yaparken bu rakamları resmi fiyat olarak gösteriyor.

Devletin kanalları, yani Merkez Bankası üzerinden yapılan ve bankalara maliyeti bir poşet parasından bile daha az olan para transferi için 80 liraya kadar ücret aldığını gördük. En ucuzu 28 lira. Tabii ki bu 5 bin liraya kadar olan için. Paranın miktarı arttıkça masrafta artıyor.

Bir poşet için ayaklanan insanlar Türkiye Bankalar Birliği'nin bu açıklamasına tepki göstermedi.

25 kuruşluk poşetteki kâr marjını hesaplayan insanlar bankaların bir para transferinden ne kadar kazandığını sorgulama gereği duymadı.

Ben söyleyeyim size.

Bir poşette kâr marjı en fazla 5 kuruştur. 20 kuruşluk poşet 25 kuruşa satılıyor.

5 bin liralık bir para transferinde kâr marjı ise yüzde 300'den daha fazla.

Yüzde 300 kâr marjı hangi sektörde var?

Bu ticaret ahlakına sığmayan bir kar rakamı. Bu bir kontrolsüzlüktür.

BDDK nelerden para alınacağını açıkladı ve kenara çekildi. Ne kadar alınması gerektiğini netleştirmedi.

Serbest piyasa dedi 80 milyonluk Türkiye'yi bankaların vicdanına teslim etti.

Bankaların vicdansızlığı ortada. Meydanı boş bulan banklar resmen elini vatandaşın cebine soktu.

25 kuruş bile olmayan bir EFT için 80 lira almak ticaret ahlakına sığmaz. Bankalar şu anda yabancı sermayenin kontrolünde.

Onlar Türkiye'den ne kadar çok para kazanırlarsa o kadar mutlu oluyorlar.

Peki bu ülkede BDDK ne iş yapar?

Neden bankalara bu EFT'nin maliyetini sormaz? Neden yüzde 300 hatta bazı bankalarda yüzde 500'ü bulan kâr marjının hesabını sormuyor?

Bugüne kadar bankacılık sektörü hep istikrar bozulmasın diyerek korundu kollandı. Bu kollama ile insanları soyup soğana çeviren bankalar kasasını doldurdu. Sonra Türkiye'de pazar daraldı diye çekip gidiyorlar.

Çıkartılan yasalarla insanlar bankalara mahkum edildi. Kirayı bankadan ödemek zorundasınız! Bir mal ve hizmetin ücretini maliye açısından bankadan geçirmek zorundasınız.

2019 ilk 10 ayda 130 milyar TL net faiz geliri elde eden bankalar 87,9 milyar TL de toplam faiz dışı gelir elde etmişler. 

Anlayacağınız bankalar bankacılıktan çok komisyonculuk yapmışlar.

80 lira EFT ücreti mi olur hem de 5 bin liraya? Ayıptır günahtır. Bugün İstanbul'da 80 liraya taksi ile iki şube arasında gider gelirsiniz.

BDDK artık bu konuda ipleri eline almalı ve özellikle bankaların komisyon gelirlerine bir sınırlama koymalı.

 

Yazarın Diğer Yazıları