Sokaktaki dostlarımız kış mağduru olmasın

Tüm yurtta kış hayatımıza soğuk etki yapıyor.  Kar yağışı haberleri sömestr öncesi öğrencileri sevindirdi. Ülkemizin pek çok yerinde doğa gelin gibi beyazlara büründü.

Öte yandan olumsuz hava koşulları nedeniyle yurdun birçok kesiminde ise eğitime ara verildi.

Çocuklara yarayan kar yağışında, sosyal medya ve haberlere tüm yurttan kar manzaralarıyla, çocukların karla buluşma sevinçleri yansıyor.

Bu arada bazı okullarda karneler bile yazılmaya başlanmış.

Bu hafta hava muhalefeti dolayısıyla tüm yurtta olduğu gibi İstanbul'da da ulaşımda aksamalar, klasik trafik çilemiz gündemin ilk sıralardaydı. Bir grup durakta beklerken konuşuyor:

-Sulu kar yerine sağlam kar yağsa da tutsa. Soğuk hava kırılsa.

-Çok sert hava içimize işliyor. 

-Kaç gündür sahile de inemiyorum. Fırtına, soğuk bir arada olunca hasta olmaktan korkuyorum. Kim bilir oradaki sokak hayvanları ne yapıyordur.

-Merak etme. Tüm Belediyeler duyarlı. Mutlaka kontrol ediyorlardır.

-Umarım. İnşallah.

-İnan her gittiğimde mutlu dönüyorum.  Evden bir şeyler alıyorum. Veriyorum. Onlarla konuşuyorum. Tanıyorlar beni. Hisleri var.  Bugün de hayata tutundular diye seviniyorum. Yazın neyse de kış zor hayvancıklara.  Üzülüyorum.  Onlara iyiliğim dokunduysa ne mutlu bana diye düşünerek evin yolunu tutuyorum.

-Sevincimden içim içine sığmıyor. Zaten ruh sağlığım iyi değil. Biliyorsun. Bir yıldır ara psikolojik destek alıyordum. Hayat yoruyor insanı.. Ona da zam gelmiş.  Gidemeyeceğim. Haberlerde de izledim. Yanlış anlamadıysam belirli günlerde ücretsiz  psikolojik destek verilecekmiş. Sıkıntısı olan olmayan destek almalı.

-Çok pahalı. Doğru söylüyorsun. Neye göre bu danışman fiyatları artıyor anlamıyorum. Borsa gibi..

-Aman nasıl artacak.. Televizyona çıkıp, iki laf eden fiyatını arttırıyor.

-Dur bakalım. Yönetmelik uygulanırsa. Ücretsiz yardım gerektiğinde alırız.

-İnşallah. Çok güzel olur konuşmaları uzayıp gidiyor.

***

İlerlerken yine bir grup hayvan severin sohbetine şahit oluyorum.  "Biz bir karıncayı kıyamıyoruz. Ruh hastası bunlar. Ruhları bozuk. Ruhları.." diye öfkelerini söze döken kişileri duyuyorum. Hayvanlara şiddetten bahsediyorlar:

-Üzülmemek elde değil. Nasıl kıyıyorlar anlamıyorum. Küçüklükken büyükler bizlere öğretti. İnsanı, yeşili, toprağı,  hayvanı sevmeyi, sahip çıkmayı. Nur içinde uyusunlar.  -Bencilik diz boyu. Saygı kalmadı. İnsanlar çok değişti. Çok tuhaflaştık. Biz eskiden böyle değildik. Dünya büyüdükçe, kirleniyor. İnsanlar mutsuz, yoğun ve depresif oldu. Yalnızlık çoğaldı.

-Büyükler inanın ki o günün şartlarıyla bizleri çok iyi yetiştirmişler.

-Doyumsuzluk çok var. Aynen çıkarsız paylaşımlar vardı. Sohbet vardı. Saygı, sevgi vardı. Rahmet istediler.

-Hey gidi günler hey. Köy evleri olunca önce ezan vakti uyanırdık. Babaannem bizleri çok severdi. Hep yüzü gülerdi. Kızanlar hadi bakalım uyanın derdi. Çalı süpürgesiyle kocaman bahçeyi sürüp yıkardı. Bizede küçük çalı süpürgesi yapardı.  Bizim süpüreceğimizden ne olur.. Aferin, kızanım çok güzel oldu diye severdi bizleri.  Sonra çiçekleri, meyve ağaçlarını sulardık. Kümes hayvanlarının altını temizleyip yemlerini verirdik.  Bahçedeki çeşmeden kapı önlerine yağ tenekelerini, yoğurt kaplarını bizimkiler atmazdı. Hayvanlar için su, yemek koyardık. Bunlar bize oyun gelirdi.

-Yani herkes önce kendi kapısının önünü temizlerdi.  Her canlı için paylaşım vardı. Yardımlaşma vardı. Sokak hayvanlarının çok önemli desteğe  ihtiyaçları var şu günlerde.

-Bizim market sahibi koca kartondan köpeklere, kedilere ev yapmış. Battaniye koymuş. Hayvanlar içinde ısınıp donmaktan korunuyorlar.

-Ben de fırsat buldukça parktaki hayvanlara sahip çıkmaya çalışıyorum. Elimden geldiğince.

-Küçücük çocukken anlamıyorduk. Her şey toz pembe, oyun geliyormuş. Büyüyüp , olgunlaşınca anlıyorsunuz. Meğer bugünlere hazırlıyormuş  büyükler bizleri. Doğayı, hayvanı, insanı sevmeyi... Nur içinde yatsınlar.

-Amin.

-Biz kendimizden sorumlusuyuz.  Kocaman aileyiz. Çoluk çocuk birlikte büyüyoruz. Örnek olmaya çevremize ve küçüklere devam etmeye kendimize  söz verdik.

Konuşmalar uzayıp gidiyor... Hayat paylaştıkça güzeldir. Mutlu pazarlar.

 

Yazarın Diğer Yazıları