Kahramanmaraş depremleri sonrası neredeyse tarihe gömülecek Hatay-Antakya için ilk sivil toplum kuruluşu olarak Murat Tenekecioğlu ve Erciş Kurtuluş tarafından, "Kadim Antakya Dostları" grubu oluşturuldu.

Umarım çok kısa sürede Kahramanmaraş başta, deprem bölgesindeki tüm illerimizde de benzer oluşumlar kurulur.

"Bir Ve Birlikteyiz Hatay Antakya İçin Elele" başlığı altında yapılan kamuoyuna duyurusu şöyle:

"Değerli ve Duyarlı Dostlar;

Medeniyetler beşiği kadim Antakya''mızın aslına uygun olarak yeniden inşa edilmesi, beton yığınına dönmemesi, orijinal estetiğinin ve kadim kültürünün korunup yaşatılması için bu konularda farkındalık yaratmak, restorasyon çalışmalarını ve aşamalarını izleyip takip etmek, desteklemek üzere gerçek ve samimi gönüllülerden oluşan bir sosyal platform (WhatsApp grubu, aşamalı olarak Facebook grubu, web-sitesi, STK) kuruyoruz.

Kısa sürede hazırlayacağımız ''eylem planını'' UNESCO, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği dahil, destek verebilecek muteber gerçek ve tüzel kişilere, ulusal ve uluslararası kuruluşlara, fonlara, buradaki kişisel arkadaş ve dostlarımız ile cemaatler de dahil göndererek, farkındalık yaratılmasını iş birliği yapılmasını ve bunun için ivedilikle harekete geçilmesini planlıyoruz.

Ortak paydası insan sevgisi ve insana saygı olan, din, dil, ırk, ideoloji farkı gözetmeyen bu sosyal ve kültürel amaçlı girişim için içten görüş, öneri ve destekleriniz son derece önemlidir.

İlk ve en öneli amacımız, tek yürek olarak yerel, ulusal ve/veya uluslararası tanınmış kişi ve kuruluşları, akademisyenleri, medya mensupları ve TV kanallarını, bilgilendirerek kadim Antakya kültürünü yaşamını ve ''ruhunu'' korumak, iyileştirerek yaşatmak konusunda ilgilerini çekmek ve desteklerini talep etmektir.

Bu konularda ulusal ve uluslararası muteber diğer platformlarla sivil toplum kuruluşlarıyla mail, tweet, telefon, sosyal medya kullanarak iletişime geçmektir.

İlk etapta ulusal ve uluslararası kamuoyu nezdinde bizlere yakışır nezaket içinde paylaşılması ve dikkat çekilmesi gereken en önemli konu şudur:

-Hatay ve çevresi bir müddet daha büyük deprem riski altındadır.

Bu nedenle bölgedeki yapılaşmanın oldu-bitti şeklinde yapılmaması şarttır.

İnşaat hukuku değişiklikleri dahil, inşaat işlerinin her bir prosedür ve aşamasının bir daha bu kayıplara yol açmayacak biçimde uygulanması için gerekli tedbirlerin alınması şarttır.

Ulaşım, yol ve birçok altyapı, lojistik, yerel hizmetler, şehir ekonomisi, afet planlaması gibi her türden şehircilik gereksinimleri gibi konularda uluslararası destek alınarak ciddi çalışmalar yapılması şarttır.

Antakya''nın yeniden kuruluşuna kadar, geçecek sürede konteyner ve geçici konutlar, destek ve yardımlar ile günlük hayat akışı sağlanmalı, inşaat işi aceleye getirilmemelidir.

Antakya''nın yeniden kurulacağı yerin belirlenmesi ve fay hatları karşısındaki durumunun izlenmesi şarttır.

Bölgede mevcut olan yeni ve büyük deprem riskini de dikkate alarak orijinal demografik-kültürel-mimari yapıyı koruyan aslına uygun-bütüncül-güvenilir projelerin tam ve eksiksiz uygulanması şarttır.

Şehrin yüzlerce yıllık tarihî yerlerine inşaat yapılmaması, buraların açık müze olarak restore edilmesi şarttır.

Bölgede çok acil inşaata ihtiyaç yoktur.

Antakya''mızın tüm insanlığa mal olmuş kadim kültürünün, tarihî ve doğal varlıklarının korunup, restore edilerek iyileştirilmeye, modern şehircilik altyapısına sahip olarak ve çağdaş şehircilik anlayışıyla tüm dünyaya örnek olacak biçimde restore edilmeye ve bu biçimde yeniden kurulmasına ihtiyacı var.

Bunun dışındaki bir anlayış, kadim Antakya dostlarının onarılmaz yaralarını saramaz."

Değerli okurlarım,

Sivil toplum kuruluşlarına deprem bölgesindeki yeniden yapılanma konusunda çok büyük görevler düşüyor.

"Hemen temel atma" açıklamaları unutulmasın ki iktidarın yandaş müteahhitlere rant dağıtma çağrısıdır.

Fay hattı dışında güvenli alanlara kentlerin yeniden inşası, tarihî değerlerin restore edilerek mevcut yerlerinde depreme dayanıklı hale getirilmesi için her kentli kentine sahip çıkmalıdır.

Deprem bölgesindeki kentlerimizin sahibiyiz.

Meslek odaları, STK''lar, muhalefet ve medya bu konuda çok duyarlı olmalıdır.

Yeniden yapılanmayı rantçı AKP iktidarına asla bırakmamalıyız.