Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer deprem bölgesindeki okul salların durumunu şöyle açıkladı:

"Depremden etkilenen illerimizde okulların 24 tanesi yıkıldı, 83 tanesinde ağır hasar var.

Şubat ayının sonuna kadar tüm okullardaki hasar tespit çalışmalarını tamamlamayı hedefliyoruz. Duruma bakılacak. 1 Mart tarihini öteleyebiliriz de…"

Bu açıklamayı duyunca aklıma hemen 25 Ağustos 2019''da "Milli Eğitim''de büyük skandal" başlıklı yazım geldi.

Özetliyorum:

9 Eylül 2019''da açılacak olan eğitim ve öğretim dönemi öncesi Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) çok önemli büyük bir skandala imza attı.

Yüzlerce öğretmen, binlerce öğretmen ve personelin can güvenliği düşünülmedi.

Temel eğitim genel müdürlüğüne bağlı, okul öncesi, ilkokul ve ortaokul olmak üzere "Yapı Kullanma İzin Belgesi" olmayan yaklaşık 150 okuldan 75''ine öğretmen ve kadro atanarak 9 Eylül''de "açılış onayı" verildi.

Bu 75 okul Milli Eğitim Bakanlığının kurum açma, kapatma ve ad verme yönetmeliğinin 19. Maddesinin;

"…Binaya ait yapı kullanma izin belgesi valilikçe bakanlığa gönderilir" hükmüne aykırı olarak açıldı.

O dönemin Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk idi.

75 okulun açılış onayını Temel Eğitim Genel Müdürü Dr. Cem Genoğlu''nun resmi teklif yazısı üzerine Bakan Yardımcısı Mustafa Safran''ın "olur" ile onay verdi.

Değerli okurlarım,

Yaklaşık 1 yıldır bakanlığın çeşitli birimleri arasında yapılan yazışmalarda başta hukuk genel müdürlüğü olmak üzere ilgili tüm birimler;

"Yapı izin kullanım belgesi olmadan bu okulların hiç birisi eğitim ve öğretim için açılamaz, açılmamalı. Çünkü Allah korusun bir doğal afet ya da binadan kaynaklı sorunlar nedeniyle yüzlerce öğretmen, binlerce öğrenci ile çalışanların can güvenliği risk altındadır" görüşünde birleştiler.

İnşaat ve Emlak Daire Başkanlığı ise yönetmeliğe aykırı olarak, "geçici kabul tutanağı ile açılabilir" şeklide görüş bildirdi.

Yapı kullanım izin belgesi olmayan yaklaşık 150 okulun eğitim ve öğretime "mevzuata aykırıdır, vicdanen ve hukuken bu sorumluluğu alamam" diyerek onay vermeyen daire başkanı da bakan oluru ile görevden alındı.

İlgili Şube Müdürü Durmuş Karataş ise, "Yapı kullanım İzin Belgesi olmadan bu okullar açılamaz" şerhi düşerek imzaladı ama yeni atanan daire başkanı imzaladı.

Yasal mevzuata göre;

Bu okulların ileride kamu zararı oluşturmayacak şekilde eksiksiz ve hatasız şekilde mütahitler tarafından tamamlanıp, "Yapı kullanım İzin Belgesini" de alınarak Milli Eğitim Bakanlığına teslim edilmesi gerekiyor.

Bakan Ziya Selçuk yapı kullanım izin belgesi olmadığı halde açılış onayı bekleyen yaklaşık 75 okul binasına da bakalım açılış izni verdirecek mi?

Can ve mal güvenliği açısından Safran''ın onayı ile açılmasına onay verilen 75 okul kapatılacak mı?

Değerli okurlarım,

Bakan Özer''in açıklamasına göre:

- "Depremden etkilenen illerimizde okulların 24 tanesi yıkıldı, 83 tanesinde ağır hasar var."

Bugün hesap sorma günüdür.

Yazımda adı geçen, "Yapı kullanım izin belgesi olmayan" 150 okulun tam listesi bende var.

Deprem Bölgesinde yıkılan okullar için soruşturma açacak cumhuriyet savcısına bendeki listeyi vermeye hazırım.

Acilen bu soruşturma başlatılmalıdır.

Ayrıca Milli Eğitim Bakanına da çağrı yapıyorum:

- Deprem bölgesi 10 ilimizde yıkılan 24 ve ağır hasarlı 83 okulun listesini açıklasın.

- Benim yazımda vurguladığım toplam 150 okul için de soruşturma başlatılsın.

- Yazımda yer alan yıkılan ya da yıkılması gereken okulların eğitime açılması izni veren bakan yardımcısı, genel müdür, daire başkanı hemen tutuklansın.

Bu skandal asla kesinlikle gizli tutulamaz.

Anayasa ve yasaları dikkate almadan 20 yıldır Türkiye''yi yöneten AKP iktidarının milletimizin can güvenliğine hiç önem vermediğini Kahramanmaraş depreminde çok acı şekilde yaşadık.

Yaşamaya da devam ediyoruz.

Çökertilen yüz elli yıllık çınar Kızılay''ın başkanı Fatih Portakal''a konuk oldu.

Portakal Kızılay Başkanı''na sordu:

- "Görevleriniz neden AFAD''a devredildi?"

Kızılay Başkanı Kerem Kınık dedi ki;

- "Sivil savunmayı FETÖ çökertti…"

Yeniçağ web sayfası Kınık''ın terörist başı Fethullah Gülen''i övdüğü Tweet mesajını bulup yayınladı.

- AKP''lilerin alayı FETO''cuydu…

FETÖ ile fotoğrafı olan yandaş gazeteciler, bakanlar bugün hala AKP nezdinde de Recep Tayyip Erdoğan nezdinde de el üstünde yüksek mevkilerde tutuluyor.

Erdoğan FETO''cu değil miydi?

Herkes şunu çok iyi bilmeli ki;

- Devleti zamanında FETO ile de iş tutan AKP iktidarı çökertti…