Bu belirtilere dikkat. Çoğu kişi hastalığı fark edemiyor

Bu belirtilere dikkat. Çoğu kişi hastalığı fark edemiyor
Doç. Dr. Elif Turan, diyabetin kaşıntı, iştah artışı, kilo artışı veya zayıflama gibi şikâyetlere neden olabileceğini ve çoğu hastaların diyabet olduğunu fark edemediğini açıkladı.

DHA’nın bilgilerine göre, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Turan, diyabetle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Doç. Dr. Elif Turan, “Glukoz, hücre için enerji kaynağı olarak kullanılır. İnsülin kan glukozunun hücre içine girmesini sağlar ve kan glukozu normal aralıkta tutulur. İnsülin yetersizliği ve etkisinde azalma olduğu zaman kan şekeri yükselmeye (hiperglisemi) başlar.

Hiperglisemi, yorgunluk, ağız kuruluğu, çok su içme, idrara çıkma, sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu, kaşıntı, iştah artışı, kilo artışı veya zayıflama, bulanık görme gibi şikâyetlere neden olabilir” diye konuştu.

TİP 2 DİYABET DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Doç. Dr. Turan, genel olarak üç tip diyabet olduğunu söyleyerek şu bilgileri paylaştı:

“Tip 1 diyabet, Tip 2 diyabet ve gebelikle ilişkili gestasyonel diyabet vardır. Tip 1 diyabet, pankreasın otoimmün nedenli insülin üreten hücrelerinin harabiyeti ile gelişir. Harabiyet yüzde 80’nin üzerinde olunca diyabet kliniği ortaya çıkar. Hastalar daha genç yaştadır, zayıflardır ve tedavide insülin kullanmak zorundadırlar. Tip 2 diyabet ise tüm diyabet formlarının yüzde 90’ını oluşturur. Yaş, obezite, genetik, sedanter (hareketsiz) yaşam ile ilişkili insülin etkisinde azalma ile ortaya çıkar. Hastalar daha şişman ve ileri yaştadır. Yaşam tarzı değişikliği, ağızdan ilaçlar ve gerektiğinde insülin tedavide kullanılır. Gebelik diyabeti özellikle gebeliğin son haftalarında ortaya çıkar ve gebelikten sonra çoğunlukla kaybolur.”

YENİ YÖNTEMLER GELİŞTİRİLİYOR

Son yıllarda diyabetli bireylerin glikoz regülasyonu için öz yönetimlerini artırmak ve güçlendirmek için bilişim teknolojileriyle desteklenmeleri görüşünün arttığını ve bu konuda yeni yöntemlerin geliştirildiğinin altını çizen Doç Dr. Turan, “Diyabetteki teknolojik ilerlemelerin temeli, sürekli deri altı insülin infüzyonu (CSII veya insülin pompası) ve sürekli glikoz izleme (CGM) sistemlerinin geliştirilmesi üzerinedir. İmplante edilebilir subkütan CGM sistemi üst kolun subkütan dokusuna yerleştirilir. Mobil bir cihaza hipoglisemik, hiperglisemik uyarıları ve bildirimleri iletir, ayrıca mobil cihaz yakınlarda olmasa bile vericiden vücuda titreşim uyarıları sağlanmaktadır. İnsülin pompa tedavisi, HbA1c düzeylerini düşürmek ve hipoglisemi riskini azaltmak için kullanılabilecek bir araçtır. 670G Hybrid Close Loop (HCL) sistemi, otomatik insülin iletim cihazı hastanın kendi kendini yönetme yükünü azaltır. Hipoglisemi uyarı bilekliği, akıllı mikro iğne yama gibi ürünler diyabetli hastanın kullanımına sunulmuş önemli cihaz ve uygulamalardır. Ayrıca uzaktan sağlık sistemi uygulamaları, bilişim teknoloji ürünleri vasıtasıyla diyabetli bireyler ve sağlık profesyonelleri arasındaki coğrafi engelleri kaldırarak, sağlık hizmetlerinin toplumdaki her bireye ulaşılabilir olmasına imkân veren bir sağlık hizmeti olmuştur” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

İlgili Haberler