Herkese merhaba bu hafta -sürpriz olmayacak şekilde- sizlere bir Güney Kore yapımından bahsedeceğim: Balerin

Netflix’te yeni gösterime giren Balerin filminde başrolleri ‘Telefon’ ve ‘La Casa De Papel Kore’ yapımlarından aşina olduğumuz Jun Jong-seo, ona eşlik eden diğer isimler ise Kim Ji-hoon ve Park Yoo-Rim paylaşıyor. Balerin’in senarist ve yönetmenliğini ise ‘Telefon’ filminden bildiğimiz Lee Choong-Hyun üstlenmiş. 1 saat 33 dakikalık Balerin filmi Netflix’te çıkar çıkmaz en çok izlenen yapımlar arasında yer aldı. Gelin Balerin filminin konusuna yakından bakalım.

Ok-ju Jang renksiz ve sıkıcı hayatını bir doğum günü pastasıyla renklendirmek isterken eski ortaokul arkadaşı Min-hee Choi ile karşılaşır. Bu karşılaşma Ok-ju için yeni dostluklarının başlangıcı olur. Zamanla birbirlerine sıkı sıkıya bağlanan bu iki dosttan ise daha sonra geriye ölüm ve bir intikam notu kalacaktır.

Min-hee bir akşam Ok-ju’ya telaşlı bir telefon açar ve evine gelmesini ister. Ok-ju gittiğinde Min-hee’nin yatağında bir kutunun içinde balerin ayakkabıları ve not bulur. Notta ise ‘’intikamımı al’’ yazmaktadır. Duruma anlam veremeyen Ok-ju çok geçmeden arkadaşının banyoda kanlar içindeki cansız bedeniyle karşılaşır, intikam kaçınılmaz bir son olacaktır.

Ok-ju Min-hee’nin yazdığı intihar notundan yola çıkarak ölümüne sebep olanları hızla araştırmaya başlar. Bulduğu izler onu bir malikanenin kapısına götürür. Lamborghini’ye binen ve yakışıklılığıyla pek çok kızı ağına düşüren Bay Choi’nin evinde kızları yatağa atarak uygunsuz görüntülerin yer aldığı flash bellekler bulur. Bu görüntülerin arasında arkadaşı Min-hee de vardır: ‘Balerin’ olarak.

Ok-ju tabi ki de işi burada bırakmaz ve Bay Choi’nin peşine düşer. Yeni yem olarak ortalıkta beliren Ok-ju gecenin sonunda Bay Choi ile bir otel odasında baş başa kalır. Bay Choi diğer kızlara uyguladığı taktiklerin aynılarını Ok-ju içinde kullanır: içkisine ilaç atar ve baygın gördüğü anda seks oyuncaklarını ortaya dökerek kamerasını kayda alır. Ama Ok-ju uyanıktır. Sakin başlayan gece kana bulanır.

O geceden Lamborghini’yi kaçırarak sağ kurtulan Ok-ju bununla yetinmez ve daha fazla kan için bıçağını biler. Bu intikam yolculuğunda geri dönüş yoktur, genç bir kızı hayattan koparanları cehenneme yollamadan durmayacaktır. Nitekim silahları beline doldurarak yola koyulan Ok-ju Bay Choi’nin aralarında bulunduğu mafyanın mekanını basar ve yumrukların havada uçuştuğu bir final olur. Ok-ju dostunu ondan alan o sapığı gözünü kırpmadan alevler içinde bırakarak öldürür. Min-hee geri gelmeyecektir ama son isteği yerine getirilmiştir: intikam.

Daha önce ‘La Casa De Papel Kore’ dizisinde beraber rol alan Jun Jong- seo ve Kim Ji-hoon’u yine ‘Balerin’ filminde karşılıklı izliyoruz. Tabi bu sefer aynı tarafta değil düşman olarak ayrı tarafta. İki oyuncunun da oyunculuklarını beğendiğim için bu filmde de oyunculuklar beni hayal kırıklığına uğratmadı. Çekim açıları da pek çok Kore yapımı gibi sizi memnun ediyor.

Korkusuz Ok-ju’nun intikam yolculuğunun anlatıldığı ‘Balerin’ de hikaye hızlı başladı ve sıkmadan hızlıca final verdi. Hikaye bu haliyle güzel ama bir senarist olarak bu senaryo bana gelseydi eksiklikleri olduğunu düşünür, hikayeye daha fazla ayrıntı ekleyerek genişletirdim. Örneğin Ok-ju’nun Min-hee ile kurduğu duygusal bağ hayatı daha katlanabilir kılmış. Ok-ju’ya adam öldürtecek, uğruna intikam aldıracak kadar güçlü bir bağ kurduğu dostluğu daha fazla işlenebilirdi. Filmde dostlukları alelade geçiştirilmiş.

Ok-ju karşımıza başta bir bakkalda adamlarla ölesiye kavga eden, atak ve hızlı hareketleriyle iyi bir dövüşçü olarak çıkıyor ama geçmişindeki veya günümüzdeki hayatından bahsedilmiyor. Ok-ju’yu John Wick’e çeviren hayatı nasıldı? Onu ne bu kadar bezgin, acımasız ve kavgacı yaptı? Duygusal anlamda Min-hee’ye tutunarak avunacak nasıl bir hayatı vardı? Madem Ok-ju’muz başrol, ona dair daha fazla ayrıntı izlemek gerekirdi.

Bunun yanı sıra Min hee’yi filmin başında bale yaparken bir şey görüp korktuğunu ve sahnede düştüğünü izliyoruz. Daha sonra görüyoruz ki Min hee’nin korktuğu şey Bay Choi. Min-hee’yi sahnede bu kadar telaşlandıracak kadar korkutan Bay Choi ile aralarında neler geçmiş olabilir? Min-hee kendi canından vazgeçecek kadar neler yaşadı? Bu soruların cevaplarının işlendiği sahneler de filmin eksik taraflarını doldurarak filmi daha sağlam bir zemine oturturdu. Hatta Ok-ju’nun intikam yolculuğu bence bu kadar kolay ve hızlı olmamalıydı. Hayat en kolay göründüğünde bile ardında zorluk ve engeller yaşadığındır. Ok-ju’nun bu hızlı intikamı sadece günlere değil belki de yıllara ve aksiliklere takılarak yayılabilirdi. Üstelik ardına bakmadan o kadar kolay kan dökmek hayatın doğal akışında polis, kanun gibi çevresel faktörlere ters düşüyor.

Tüm bunları bir kenara koyarsak sevdiğim aktrislerden Jun Jong-seo’yu yeni bir yapımda seyretmek keyifliydi. ‘Balerin’ filmine şans vermeyi düşünenler varsa şimdiden iyi seyirler dilerim. ‘Balerin’ olayların hızlı geliştiği ama vaktinizi harcadığınıza üzülmeyeceğiniz güzel bir yapım, tavsiye ederim. Haftaya görüşmek üzere hoşça kalın.