Fenerbahçe Yunanistan'da 3-0'dan nasıl geri döndü? İsmail Kartal'ın en büyük hatasını açıkladı
Teknik direktör İsmail Kartal’ın Zajc-Krunic ikilisi ile maça başlayıp skor 3-0 olmadan hiçbir müdahale ve değişiklik yapmamasına rağmen; İsmail-Fred ikilisi oyuna girince durumu 3-2’ye getiren Fenerbahçe, tur şansını Kadıköy’e bırakmayı başardı.
UEFA Konferans Ligi Çeyrek Final ilk maçına çıkan Avrupa’daki tek temsilcimiz Fenerbahçe için Atina’da her şey harika başlamıştı. Rakibinin ön alan baskısını orta sahayı çabuk geçen ve kontralar sağlayan uzun toplarla aşan Fenerbahçe; Edin Dzeko ile 3 kez pozisyona girmişti daha ilk 5-6 dakika dolmadan… Biri savunma, diğeri ise Olympiakos kalecisi tarafından önlenen bu 3 pozisyon sonrası kritik bir hata geldi.
DZEKO SIK SIK YARDIMA GELSE DE…
Fenerbahçe, defansından sürekli kısa paslarla çıkmaya çalışırken Çağlar Söyüncü’nün attığı yerden pasta top uzun düştü… Meşin yuvarlakla buluşan Kostas Fortounis, ceza sahası yayının biraz gerisinden yerden köşeye vurup kaleci Livakovic’i avladı.
Rakibinin ön alan baskısını aşmaya çalışan Kanarya’da Dzeko sık sık geriye doğru gelip top aldı. Defansta Becao-Çağlar ikilisi yan yanaydı, orta sahada ise Zajc ile Krunic görev yapıyordu, maçtan günler öncesinden beri Fred ve İsmail beklenirken…
OLYMPIAKOS ‘DİLEDİĞİ GİBİ’ OYNADI
Sahanın ikinci bölgesinde orta saha oyuncuları tarafından yapılan pas hataları, taraftar desteğini de arkasına alan ev sahibi Olympiakos’un ‘dilediği gibi’ bir oyun oynamasına zemin hazırladı. Takım boyunu istediği uzunlukta tutan ev sahibi ekip; golü attıktan sonra presini azaltıp biraz dinlenmeye çekildi.
Bir nevi top kontrolünü Fenerbahçe’ye bırakan Yunan ekibi, boşlukları kapatmak ve iyi alan tutarak savunma yapmak üzerine bir oyun felsefesine geçiş yaptı.
3 İSİM OLMAYINCA…
Fenerbahçe’yi her zaman ileriye götüren ve 1, 2, 3. bölge geçişlerini kolaylaştırıp hücuma çeşitlilik katan İsmail Yüksek, Fred ile Ferdi Kadıoğlu üçlüsünün yokluğu; ilk 25 dakika itibariyle derinden hissedildi.
Krunic ile Zajc ikilisinden özellikle Miha Zajc epey pasif kaldı orta sahada… Son maçlarda formunu görece yükselten Krunic yine birkaç adım daha ileride oynuyordu oyunu Zajc’a nazaran… Fenerbahçe her şeye rağmen yarım saate yaklaşılırken Olympiakos kalesine baskılarını sıklaştırdı.
TALİHSİZ BİR GOL VE BÜYÜK YIKIM
Ancak tüm bunlara rağmen dakikalar 32’yi gösterirken gelişen Oly atağında yine Fortounis başlatıcı görevi gördü. Onun pasında Fenerbahçe ceza sahası solunda topla buluşan Jovetic’in vuruşu, kaleci Livakovic’in elinin altından ikinci kez ağlarla buluştu ve sarı lacivertli temsilcimiz büyük bir problemle yüzleşmeye başladı: 2-0. Bu gol, Olympiakos stadını da tamamen ayaklandırdı.
SAKATLIKLAR CAN SIKIYOR…
Sırasıyla Dzeko, İrfan Can Kahveci, Oosterwolde ve Osayi’nin yaşadığı sakatlıklar Fenerbahçe’nin canını sıktı. Oosterwolde oyuna devam edemeyince yerine Ferdi Kadıoğlu yeşil sahaya adım attı. Mücadelede ilk devrenin sonlarına doğru Krunic’in uzaktan çektiği şutla etkili olan temsilcimiz, rakip kaleci Tzolakis’i bir türlü geçemedi. İlk devrede her şey Olympiakos’un istediği gibiydi. Hiçbir şey ise Fenerbahçe ve teknik direktör İsmail Kartal’ın istediği gibi olmadı. Takımlar soyunma odasına giderken belki de beklediğinden daha fazlasını almayı başarmış bir Olympiakos vardı.
ÜÇ ÇOK ÖNEMLİ KONU!
Fenerbahçe teknik heyeti; şayet Fred, İsmail ve Ferdi’yi korumayı düşünerek ilk 11’de sahaya sürmediyse, eyvallah… Fakat Karagümrük maçı düşünülerek bu hamle yapıldıysa, diyecek tek bir sözüm bile yok… Osayi, Becao, Çağlar ve Oosterwolde’li 4’lü ile geriden oyun kurarak çıkmaya çalışmak göz göre göre intihar… Ve bir de; Fenerbahçe gibi milyon Euro’lar seviyesinde yatırım yapan bir kulübün; dünyadan bi’ haber bir sağlık heyeti liderine ekibi emanet etmesi ve bu kadar sakatlık yaşanmasını aklım hiçbir şekilde kabul etmiyor. Bu kadar kritik bir alan nasıl böyle ihmal edilebilir ki?
TÜM UMUTLAR SONA ERİYORDU!
Bu serzenişlerim ve düşüncelerim arasında ikinci yarı başladı Atina’da… İkinci devrenin başlamasının üzerinden 5 dakika geçmişken bir anda her türlü umut ışığı yok oluyordu. Üst üste Becao ve Krunic’in yaptığı hatalar sonrası El Kaabi az kalsın topu ağlarımıza yolluyordu. Son anda ona, “Dur” diyen Livakovic olmasa mücadelede skor 3-0’a gelmişti ve temsilcimizin bileti büyük oranda kesilmişti.
GÖZ GÖRE GÖRE HEDİYE EDİLMİŞ!
Tam bu pozisyonun üzerine ders çıkarıldığına inanmak istiyordum ki; 57’de yine atağa kalkılırken top kaybedildi ve Chiquinho, Livakovic’i 3. kez mağlup ederek takımına erken zaferi getirecek gibi oldu: 3-0. İzlenen, şahitlik edilen ve yaşananlar sahiden inanılır gibi değildi Atina’da…
Şayet Ferdi, Fred ve İsmail ilk 11 çıkacakken kenarda tutulup sahaya; Oosterwolde, – ama en önemlisi- Zajc ile Krunic ikilisi sürüldüyse tur baştan hediye edilmiştir zaten! Fred ve İsmail oyuna girdikten sonra ataklarını sıklaştıran Kanarya 68’de penaltı kazandı ve Tadic farkı ikiye indirip umutları tazeledi: 3-1.
İNANILIR GİBİ DEĞİL…
Fenerbahçe taraftarlarının hayatından bu akşam İsmail Kartal tarafından 65 dakika çalınmıştır! Zajc falan izledik sahada… Hocanın ‘zorla’ oyuna aldığı Ferdi, Fred ve İsmail’in girişi sonrası Olympiakos yarı sahamıza adım dahi atamadı.
Türkiye Ligi’nin orta sıra takımlarından hâllice bir kadro yapısı ve kalitesi olan Olympiakos, Fred ve Ferdi önderliğinde gelişip Szymanski asistinde İrfan Can’ın golüyle sona eren atağa engel olamadı. Kanarya deplasmanda skoru 74. dakikada İrfan Can Kahveci’nin harika vuruşuyla 3-2’ye getirmeyi başardı.
İŞLER KADIKÖY’E KALDI
Kalan dakikalarda rakibinin yarı alanına oyunu yıkan Fenerbahçe, uzatmaların son dakikasında Bonucci ile gole çok yaklaştı ancak tur Kadıköy’e kaldı. Teknik direktör İsmail Kartal’ın maçın başında verdiği kararlarda bazı oyuncuları korumasını doğru algılıyorum ancak skorun 3-0’a gelmesine kadar hiçbir hamle yapmaması, ikinci devreye orta sahada değişiklik yapmadan başlamasını hiçbir şekilde anlamlı bulmuyorum. Fenerbahçe dileriz ki Kadıköy’de 3-2’lik skor sonrası turu geçen taraf olacaktır.