Fenerbahçe, UEFA Konferans Ligi H Grubu’nda büyük umutlarla çıktığı Danimarka deplasmanında -6 derecelik havada ve suni çimde kâbusu yaşadı… Nordsjaelland, temsilcimize tarihi bir hezimet yaşattı.

UEFA Konferans Ligi’nde bu sezon oynadığı 10 maçta 9 galibiyet ve 1 yenilgi alan Fenerbahçe, gruptan çıkmayı garantileyerek dönmek için Danimarka deplasmanında Nordsjaelland’a konuk oluyordu. H Grubu’nda 9 puanla lider durumda olan temsilcimiz, 7 puanla hemen ardından takip eden Danimarka ekibini İstanbul’da 3-1 yenmişti.
Ancak Danimarka’da şartlar, İstanbul’daki gibi değildi. Mücadele suni çim bir sahada -4 derece sıcaklıkta başladı, sonrasında -6 dereceye kadar düştü. Kanarya beraberlik alması hâlinde gruptan çıkmayı garantiliyordu, galip gelmesi durumunda ise Ludogorets maçının sonucuna göre liderlik hesapları yapacaktı.

KANARYA’DA 7 EKSİK BİRDEN…
Zorlu mücadelede sakatlıkları devam eden Djiku, Becao, Mert Hakan Yandaş, Ferdi Kadıoğlu’nun yanı sıra; hazır olmayan Serdar Aziz, Fred ve Zajc’tan da faydalanamayan Fenerbahçe, yalnızca rakibine değil ara ara buzlanma dahi yaşanan zemine karşı da savaşmaya başladı.
Mücadelenin ilk dakikasından itibaren ev sahibi olmanın avantajını taşıyan Nordsjaelland’ın oyuncuları, 14. dakikada iki defa Fenerbahçe kalesine geldi ve Livakovic gole izin vermese de tehlikenin sinyallerini verdiler.

TOPU İLERİYE TAŞIYACAK KİMSE YOKTU
Âdeta şok üstüne şok yaşayan Fenerbahçe, 21. dakikada kornerden gelen topta Lucas Hey’in ağları havalandırmasını önleyemedi ve 1-0 geri düştü. Tam İsmail Kartal’ın öğrencileri bir refleksle karşılık verir mi diye düşünülürken, bu defa 25’te Svensson; çok hızlı atağa kalkan takımının organize ettiği bir kontra atak ile ağları havalandırdı.
Orta sahası âdeta savrulan, defans hattı ise dağılan Fenerbahçe, hiçbir rakip atağa karşı koyamamasının yanında; hücumda da topa hakim olamadı veya yaratıcı hamlelerde bulunamadı. Çünkü topu 1. ve 2. bölgeler ile 2. ve 3. bölgeler arasında taşıyacak hiç kimse yoktu… Bu konuda özellikle Ferdi’nin yokluğu da çok ciddi şekilde hissedildi.

KANARYA GOLE YAKLAŞSA DA…
Yarım saat geride kalırken, Szymanski’nin kornerden ortasında temsilcimiz gole yaklaştı ancak kaleci Eriksson gole izin vermedi. Temsilcimiz yüzde 64 topla oynama oranına sahipti, Nordsjaelland ise bu oranı yalnızca yüzde 36’da tutabildi. Ancak buna rağmen topla çok az oynayıp, ani akınları ve onlara bağlı gelişen ataklarının devamında gollerini attılar. 2-0’lık avantajı alıp geriye yaslanan ev sahibi, 39’daki kritik Fenerbahçe atağını yine püskürtmeyi başardı.
Ancak 43’te Szymanski’nin harika topuk pasında topa bekletmeden vuran Batshuayi, umut ateşini yaktı: 2-1.

SZYMANSKI VE KIRILMA ANI…
Bana göre maçın kırılma anı ne Fenerbahçe’nin yediği goller ne de atamadığı gollerdi. Kronometreler 44. dakikayı gösterirken Szymanski’nin attığı ve skoru 2-2 yapan gol; elle oynama gerekçesiyle iptal edilmeseydi, maçın gidişatı belki de tamamen değişebilirdi. O anda Danimarka temsilcisi maçın momentumunu iyice eline aldı ve morallenip devreye üstün girdi.
İkinci devre baştan sona kâbus gibi geçti. Tek pasta kalemizin dibine kadar gelen Nygren, 3-1’le farkı artırdı.
Bu golden 2 dakika sonra yine çok kritik bir an yaşandı. Bu defa 57’de Batshuayi’nin skoru 3-2 yapan golü ofsayt gerekçesiyle iptal oldu.

ELİNİ KOLUNU SALLAYA SALLAYA BİTİRDİ
Fenerbahçe merkezden yıkılırken ne top tutabiliyordu, ne ileriye doğru paslar yapabiliyordu, ne de rakibini zorlayacak bir şeyler gerçekleştirebiliyordu. Geride Livakovic, ileride Dusan Tadic yalnızca arkadaşlarına bağırabilmekle yetinebildiler.
Kanat beklerini ve kanat hücumcularını en iyi şekilde kullanan Nordsjaelland; gelişim açısından birbirine benzeyen goller ile kontra ataklarına devam etti. Rasmussen, 66’da yine filelerimizi havalandırdı. Nygren, yine sahneye çıktı ve bu kez 75’te slalom yapıp çoğu oyuncumuzu çalımlayarak, elini kolunu sallaya sallaya farkı 4 yaptı: 5-1.

İSMAİL HOCA NE ZAMAN ALTERNATİF PLANLAR ÜRETECEK?
Teknik direktör İsmail Kartal tarafından oyuna alınan Edin Dzeko, Joshua King, İrfan Can Kahveci de doğal olarak hiçbir varlık gösteremedi. İsmail Hoca’nın artık iyiden iyiye bu takıma hem savunma hem de hücumda yeni alternatif oyunlar, senaryolar, stratejiler üretmesi şart oldu.
Özellikle üst üste gollerini atan Nordsjaelland’ın ezber şekilde gelerek fileleri havalandırması karşısında İsmail Hoca’nın elinin kolunun bağlanmasının takımdaki eksiklerle bir bağlantısı kurulabilir. Buna itirazım yok… Ancak Fenerbahçe son dönemde bu savunma ve takımın omurgasındaki sorunlarını ilk kez yaşamıyor. İsmail Kartal’dan daha somut adımlar, oyuna net müdahaleler beklerken bunları görememek üzücü…

NYGREN HAT-TRICK YAPTI…
Kâbus bir türlü bitmek bilmiyordu. Dakikalar 84’ü gösterirken yine bir kontra ile gelen Nordsjaelland, karşısında sanki hiç kimse yokmuş gibi rahatça kalemize kadar geldi ve Nygren tek vuruşla topu ağlara yollayıp skoru 6-1’e getirdi.
Bu karşılaşma öncesi belki ev sahibi ekibin de galip gelebileceği bir senaryo düşünülürdü. Ancak bunun 6-1’lik bir skorla olacağı sanırım hiç kimsenin aklına gelmezdi… Fenerbahçe, Danimarka’da tarihi biz hezimet yaşayıp İstanbul’a döndü. Sezonun geri kalanı için bir kırılma anı olacak bu mücadeleden alınacak ya da alınamayacak dersler, büyük sınavlar içeriyor. Bakalım gereken dersler alınıp, uygulanabilecek mi?