Cumhuriyet Türkiye''sinin en ölümcül depremini milletçe yaşadık. Son rakamlara göre 35 bin 418 vatandaşımız hayatını kaybetti. İktidar, Binlerce binanın yıkıldığı ve bin binlerce vatandaşın göçük altında kalarak yaşamını yitirdiği süreçte, arama-kurtarma ve yardım çalışmalarında sınıfta kaldı. İktidar ortaya çıkan tablodan değil bunun görülmesinden rahatsız. Halka yıllarca ''güçlü devlet'' propagandası yapan iktidarın makyajı düştü. İktidar, enerjisinin önemli bölümünü gerçekleri gizlemeye harcıyor. Oysa bilim insanlarımız yıllardan beri bu durumun eli kulağında olduğunu sağır sultanların duyacakları halde haykırdılar. Gerçekleri görmek istemeyen iktidar bu seslere kulaklarını tıkadı. Bilim insanların çağrıları havada kaldı. Hatta bu insanlar istenmeyenler sınıfına itilmek istendi. Tıpkı AHBAP gibi. Oysa bu kişiler Dünya''nın sayılı üniversitelerinde kürsüleri olan insanlar. Bilim yapıyorlar. Türkiye gibi deprem kuşağı olan ülkemizde, insanlarımızın afetlerden en az zararla çıkması için ellerinden gelen çabayı göstermeye çalışıyorlar. Oysa ülkemizde farklı branşlarda 24 bin 640 profesörümüz var. Bu rakamın ancak yüzde 1''i depremle ilgili çalışıyor. Ülkemizde 208 üniversitemiz var. Bu üniversitelerimizin sadece 5''inde jeofizik, 9''unda ise jeoloji mühendislik bölümü var. Buralardan mezun olanların yüzde 70''işi işsiz. Bu durum böyle devam ettiği sürece, ülkemizde enkaz altından "Kurtaran Yok Mu" seslerini çok dinleyeceğiz. 

Üniversiteler kapatılmasın 

Deprem sonrası alınan bir kararla üniversitelerin kapatılarak uzaktan eğitime geçmesi, ülkemizi enkazdan çıkılmaz hale getirir. Bunu bütün bilim adamları ile birlikte 38 yıllık bir eğitim editörü olarak söylüyorum. Üniversitelerimiz böyle bir karar karşısında enkaz altına sürülmüştür. Hatta enkazdan çıkılmaz hale getirilmiştir. Depremzedeler için 850 bin öğrenci yurdundan başka ve daha çok yer bulunur. Bu ülkede kiraya verilmeyen, boş tutulan evlerle yüzbinlerce depremzedelere konaklama yeri bulunabilir. Bu zorlu günlerin tekrarını yaşamamak için gereken eğitimden mahrum kalmamayız. Üniversitelerin tatil edilmesi merkezden alınan bir kararla gerçekleştiriliyor. KYK yurtlarının depremzedelere tahsis edilmesi yanlış bir uygulama. Kararın uygulanışı hak ihlalleriyle dolu. Öğrenciler depremzedelere yardıma gidince devlet, öğrencilerin yaşamını enkaza dönüştürüyor. Bu kararın geri çekileceğini umuyorum. KYK yurtlarını kullanmak için bütün ülkedeki üniversiteleri tatil etmenin, deprem yaralarını sarma ihtiyacı başta olmak üzere hiçbir şeye faydası yok. Ama bu ülkeye her alanda büyük zararı var. Bilimsel bilginin genç kuşaklara aktarılması ve içlerinden yeni bilim insanları, araştırmacılar yetişmesi tatil ediliyor.