Recep Çınar / YENİÇAĞ

Ben de “R” yok…
Önce onun altını çizelim…
Toplantıya sonra geliriz…
Konyaspor yönetimindeyken, “S..erim Konyaspor’u, benim fuarım var, fuarıma gideceğim” diyen birisinin “Konyaspor Yüksek Divan Kurulu”nda ne işi var?
Ayrıca olmamalı…
Sporu ve siyaseti kendi emelleri için kullanan münafık birisinin orada olmaması lazım…
Ahmet Şan başkana ve diğer 3 yöneticiye diyecek bir sözüm yok, ama “s..erim Konyaspor’u” diyen ve samimi bir Konyasporlu olduğuna asla inanmadığım birisine itirazım var…
O kendini biliyor…
Konyaspor’u ve siyaseti kendi çıkarları doğrultusunda kullanan bu tipleri herkes tanımalı…
Keşke birisi çıksa da “Bu ve bunun gibileri defolu geri topluyoruz” dese...
Olabilir mi böyle bir şey?
Keşke olsa…
Çünkü, hem sporu, hem de siyaseti kirletiyor bu tipler!
Umarım istifa eder…
Yıllarca bu şehrin ve şehrin takımının, hem de karşılık beklemeden savunuculuğunu yapan, Konya ve Konyaspor sevdalısı bir insan olarak, benim Konyasporuma küfreden o şahsın “Yüksek Divan Kurulu”nda olmasını kabullenmem mümkün değil!
Konyaspor’a küfreden, Konyaspor başkanının sağda-solda dedikodusunu yapan birisini içinize nasıl sindireceksiniz?
Diyeceklerim şimdilik bu kadar…
Virgül.
x
Cuma günü akşamı yapılan toplantıya ben de gazeteci kimliğimle değil, üye sıfatımla katıldım…
Bildiğim kadarıyla 90 civarında üyenin davet edildiği, ancak 50 civarında insanın bu toplantıya katıldığını başkan Fatih Özgökçen’in kendisi açıkladı…
Dahası bu toplantıya davet edipe gelmeyeceğini tahmin ettiği insanların da katılım sağlamalarını memnunlukla karşıladı…
Ya da ben mi öyle anladım?
Bilemiyorum.
x
“Konyaspor Yüksek Divan” toplantısı geçtiğimiz Cuma akşamı gerçekleşti…
Daha önce de 3 aşağı, 5 yukarı, buna benzer bir toplantı yapılmıştı…
2012’nin Aralık ayında…
Dedeman Otel'de toplanmıştı ahali…
“Ahali” dediğime bakmayın, sporu bilen siyasetçisi, bürokratı, atananı, seçileni, Konyaspor’da yöneticilik yapmış spor adamları, özellikle de Konya’da sporun “Taban Birlikleri”nin başkanları bir araya gelmiş ve “Yüksek Danışma Kurulu” oluşturulmuştu…
Bu kurulun başkanlığına, dönemin İl Genel Meclis Başkanı Ali Selvi, başkan yardımcılığına ise Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer Ersöz seçilmişti…
Kulübün başında da, “Yüksek Divan Kurulu” başkanlığına seçilen Ahmet Şan vardı…
İyi niyetle çıkılmıştı yola…
Konyaspor’un kendi ayakları üzerinde yürümesi, ne merde ne namerde muhtaç olmaması noktasında, atılan önemli bir adımdı…

Cuma günü konuşulan konuların hemen hemen hepsi ya da daha fazlısı Konyaspor Yüksek Danışma Kurulu toplantısında konuşuldu, tartışıldı…
O toplantının ana hatları da bugünkünden farklı değildi…
Konyaspor sadece yönetimlerin, Büyükşehir ve Merkez İlçe Belediyelerinin, sponsorların ve diğer destekçilerin değil, tümüyle Konya’nın bir değeri olduğu noktasında birleşildi…
Sorunların çözülmek için var olduklarının altı çizildi…
Yanlış hatırlamıyorsam; Konyaspor’un kurumsallaşması ve Konya’daki tüm kurumların da işin içerisinde olmasının önemine vurgu yapılmıştı…
Özellikle kurumların şifahi olarak değil, yani sözde kalmayarak, daha doğrusu gönüllü olarak işin içerisinde olmaları istendi…
Sonra mı?
Katılımcıların hepsi farklı farklı görüşlerini, tavsiyelerini, projelerini ve düşüncelerini paylaştılar…
Son konuşmayı da Ali Selvi yaptı…
“Konya’da söz sahibi herkes bu oluşumun içerisinde temsil edilerek yer alacaklar. Bu konudaki teknik çalışmaları yapacağız. Bu anlamda 'projem var', 'görüşüm ve düşüncem var' diyen herkese kapımız sonuna kadar açık” demişti…
Ne mi oldu?
Kapı hep açık kaldı, ama maalesef kapıdan içeriye giren kimse olmadı…
Bu şehrin nimetlerinden her türlü yararlananlar, Konyaspor’un nasibine düşenini Konyaspor’dan esirgediler!
x
Yola çıkanlar iyi niyetli olabilir…
Eyvallah…
Ama, iyi niyet yetmez…
Güzel şeyler konuşuldu…
Basına kapalı olduğu için, orada konuşulanları yazmak, etik olmaz…
Ama, benim bir tek tavsiyem olabilir, keşke “Yüksek Divan Kurulu” Konyaspor’da başkanlık yapmış, parasını, emeğini ve yüreğini ortaya koymuş insanlardan seçilmiş olsaydı…
Daha iyi olmaz mıydı?
Lafı sözü dinlenen, saygı gören ve camianın içine sinen insanlar mı, yoksa Konyaspor yönetimindeyken “S..erim Konyaspor’u” diyen mi?
Sizce hangisi ya da hangileri daha çok yakışırdı divan kuruluna?