Ankara Ankara olalı böylesini görmedi!

RTÜK kuruldu kurulalı bu tarz talep almadı.

Hemen konuya gireyim en iyisi. Kestirmeden!

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, işini gücünü bırakıp Ankara’ya gidiyor .

Başkent’te İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Radyo, Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin’i makamlarında ziyaret ediyor.

Hani yeni görevleri için yapılan klasik ziyaret değil bu.

Tamamen şahsi: Şikayet..

Aynen böyle. TFF başkanı, mahallede misket oynayıp, misketlerini kaptıran çocukların abilere bahaneler uydurup şikayet ettikleri gibi.

Başkan elbette misketlerini geri istemiyor.

Ne mi istiyor..

Gelin gelin..

Ankara pazarındaki başkana bakın.

Büyükekşi, Bakan Yerlikaya’ya maçlardaki taraftarların neden olduğu tezahüratlar için şikayette bulunuyor. "Siyasilere ve son olarak bana tepki gösterdiler. Özellikle Beşiktaş

tribününde en ağır hakaretleri ettiler tarafıma. Ellerini kollarını sallayıp gittiler.

Güvenlik güçlerinin daha etkin rol olmasını istiyoruz" diye de ekliyor.

Bakan, dinliyor dinlemesine de; "İlgili kanunlar çerçevesinde ilgili birimler mutlaka gerekeni yapmıştır. Yapmayı da, titizlikle sürdürecektir" türünden karşılık verip uğurluyor.

Burada beklediği ilgi ve alakayı göremeyen Büyükekşi soluğu RTÜK de almaz mı! Üst kurul Başkanı Şahin’e sığınıyor!

Fırtınadan kaçan yelkenli gibi. Bodoslama dalıyor limana.

“Medya çok yozlaştı. Erman Toroğlu başlıyor. Ahmet Çakar devam ettiriyor. Rıdvan Dilmen aba altından sopa gösteriyor. Birçok farklı kanallarda, görüntü yok. Benim ve hakemler için ağza alınmayacak sözler kullanıyorlar. Bazı hakemler bunları dinleyip, beni arayıp sinir krizinden göz yaşı döküyor. İçine atanlar kendi istekleri ile mesleği bıraktı. Ayrıca Youtube kanalları, internet portalları daha da ileri gidiyor. Şikayet ettiklerimizin ekran kapama, program sonlandırma gibi en ağır cezalara çarptırılmasını istiyoruz" diyor.

Freni boşalan kamyon gibi önüne geçeni şikayet eden başkanı hayretler içinde dinleyen Şahin, “Tamam tamam halledeceğiz” diye gaz alıyor..

İyi de, hadi bakalım nasıl olacak.

Erman Hoca Turkuaz grubunda. Çakar ise Gökçek’lerin kanalında .

RTÜK’ün bu iki kanalı kapatması mümkün mü.

Tabi ki mümkün.

Kağıt üstünde öyle.

Ancak uygulamada tarih yazmıyor.

Yazmaz, yazamaz!

Yancı değil, hancı ya da muhalif medya olsa anında fiş çekilir.

Nerede ise sabahtan akşama kadar, Türk toplumunun ahlak, gelenek ve göreneklerine zıt aile birimine saygısızlık içinde olan programlar ile dolu.

Ceza alanı oldu mu? RTÜK bu kanallara fatura kesip engel oldu mu?

Güldürmeyin zamansız..

Olmaz, olmaz..

Konumuza dönelim.

RTÜK başkanı, ziyaret sonrası şaşkınlığını paylaşmış.

Mış diyoruz gelen bilgi bu.

Şahin “3 dönemdir bu koltukta görevdeyim böyle şikayet ve talep ne gördüm, ne duydum.

Hayretler içindeyim” demiş.

Al bizden de o kadar.

TFF başkanı, taraftarlara, hakem yorumcularına, basın mensuplarına ayar vermek istiyor. Bunu da, bizzat kendisi yine basın mensuplarıyla paylaşıyor. Manşet haber oluyor. Şikayet ve taleplerinin uygulamaya alınacağını sanıp, sözde gözdağı veriyor.

Ne acı ki haberi yapan sözde gazeteci, “Başkan, bizleri şikayet edip, ceza istemek sizin işiniz mi” diye soramıyor.

Aferin. 100 puan. Geçtin!

Hani bir söz var. "Ankara’nın en güzel yanı İstanbul’a dönüşüdür" diye. Büyükekşi, bir taş ile birçok kuş vurduğunu sanıyor.

Yanılıyor.

Sevgili dostlar. Güzel insanlar.

TFF başkanının işi bu mudur?

Sizleri duyuyorum. Haklısınız. Asla..

Kulüplerin, spor kamuoyunun ortak haklı şikayet konusu hakemleri eğitmek.

MHK eleştirilerine kulak verdirtmek.

Çirkin ve kötü tezahüratların temeline inmek.

Adil gelir dağılımı ve ligin marka değerini artırmak.

Alt yapılara destek olmak gibi asli görevleri olmalı.

Sen kalk, absürd istek ve şikayetlerde bulun. Yasak, baskı, karartma vb. ile görev yapmayı öne çıkar..

Ah dostlar ahhh.

Adı seçim olsa da, atama ile Türk futbolunu yönetmeye kalkınca böyle durumlar yaşanıyor.

Tek adaylı seçim, hiç bir demokraside makul değildir. Koltukları işgal edilir. Gerçek manada iktidar olunmaz.

Size tavsiyem. TFF başkanı aportta bekliyor. Ona göre.

Valla anında şikayeti yapıştırır.

Bundan böyle maçlara giderken ve maçta dikkatli olan. Maç öncesi köfte, hele soğanlı ise yemeyin. Kokoreçi, midyeyi aklınızdan geçirmeyin. Plastik şişede su içmeyin. Cam olanı tercih edin. Statlara girerken önünüzü ilikleyin. Öyle olur olmaz bağırmayın. Federasyon, MHK, hakemlere tek kelime etmeyin. Hele TFF başkanına hiç bulaşmayın. Padişah gibi maşallah. Sübhanallah!..

Elleriniz çatlayıncaya kadar alkışlayın. Sevinci, tepkiyi içinizde yaşayın. Öfkenizi dışa vurmayın. Susun. Sustukça şikayet edilmez. Ceza almaz. Ekranınız kararmaz.

Kuş uçmaz, kervan geçmez..

Ah ulan ahhhh.

Nerden nerelere geldik.

Premier lig (İngiltere), Bundesliga (Almanya), La Liga (İspanya), Seri A (İtalya)’ da bu yaşansa ne olur.

Hani yaşanmaz da, var sayalım oldu. Ertesi gün o başkan nerede olur?

a) Koltuğunda

b) Tatilde

c) Evinde

Herkese inat bir yere gitmiyorum. Başka ülkede yapamam. Yaşayamam. Böyle karmaşık düzeni bırakıp, robotik ortama geçemem.

O yüzden benim şıkkım: A.

(Şerafettin Tilki)