Türbülans Çiğdem kendini savunurken satır aralarında her şeyi itiraf etmiş

Türbülans Çiğdem kendini savunurken satır aralarında her şeyi itiraf etmiş
Türbülansı engelleyen çip buldum diyerek 20 milyon TL vurgun yapan Çiğdem İ.’nin savcılık ifadesi itiraflarla dolu çıktı.

Uçaklarda türbülansı engelleyen çip bulduğunu belirterek 20 milyon TL vurgun yapan türbülans Çiğdem, savunmasında mağdur olduğunu belirtti.

“DOKTORAM YOK” DEDİ
Sabah’tan Yunus Emre Kavak'ın haberine göre, o dönem asistan olduğu için akademisyen olarak kendini tanıttığını belirten Çiğdem İ., “Ben Marmara Üniversitesi Fizik bölümü mezunuyum. Okumuş olduğum bölüm 5 yıllık olduğu için tezsiz yüksek lisans olarak kabul ediliyor ayrıca Marmara Üniversitesi'nde 5 yıl boyunca asistanlık yaptım. Fakat herhangi bir doktoram yoktur” ifadelerini kullandı.

“DOKTORA MEZUNUYUM” DİYE YAZMIŞTI
Çiğdem, İ., Linkedin hesabında ise, Marmara Üniversitesi Fizik Öğretmenliği lisans mezunu, Marmara Üniversitesi Fizik bölümü yüksek lisans mezunu ve yine Marmara Üniversitesi Atmosferik Bilimler ve Meteoroloji bölümü doktora mezunu olduğunu yazmıştı.

Çiğdem İ. İfadesinin devamında şu ifadeleri kullandı:
Ben de kendi başıma projemi geliştirmeye başladım. Ardından Kanada' da bulunan bir Üniversitesi ile irtibata geçerek projeyi birlikte tamamladık. 2022 Aralık ayında da bu üniversiteyle bir sözleşme yaptık. Bu üniversite geliştirmiş olduğumuz bu algoritmayı Kanada şirketine satmış. Bu satış sebebiyle bana da 27 milyon dolar ödeme yapmaları gerekiyordu. Bu ödemeyi 27/04/2023 yapacaklardı. Ancak bu zamana kadar param bir türlü elime geçmedi. Üniversiteyle görüştüğümde paranın kendilerinden çıktığını ve muhabir bir bankada olduğunu söylüyorlar. Bu şekilde sürekli paranın elime ulaşması ötelendi. Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı dahil birçok birimle görüştüm. Ancak hâlâ paramı alamadım. Bunun üzerine birkaç gün önce cihazımı bir Türk şirketine asgari 5 milyon euro karşılığında sattım.

“ASİSTAN OLARAK ÇALIŞIYORDUM”
Ben o dönemde Marmara Üniversitesi'nde asistan olarak çalıştığım için kendimi akademisyen olarak tanıtıyordum. Müştekilere gönderdiğim Atatürk Üniversitesi proje sözleşmesi evrakı bu üniversitede görev yapan bir hocamızın projemi desteklediğine dair bir onay evrakıdır. Bu kağıt benim düzenlediğim onun da onayladığı bir kağıttır. Marmara Üniversitesi MİTTO yatırımcı görüşmelerine ilişkin gizlilik sözleşmesi ise benim yatırımcılara güvence amacıyla sunmuş olduğum bir evraktır. Bu evrakta hocalarımın ismi yazmaktadır. Ancak imzaları yoktur. Evrakı hocalarım kabul etmemiş olabilir. Bu nedenle imzalamamışlardır. Evrakta bulunan şirket kaşesi benim eski çalıştığım şirketin kaşesidir. Bu kaşeyi evraka ben bastım ve kaşenin yanındaki imza bana aittir. Söylediğim gibi bu evraklar benim düzenlediğim evraklardır.

Müşteki şahıslar paraları benim banka hesaplarıma göndermişlerdir. Ben de bu paraları proje için bazen elden çekerek bazen de ilgili yerlere aktararak kullandım. Hakkımda iki tane icra dosyası bulunduğu için hesabıma gelen paraları hesabımda tutmamak adına bazen akrabalarımın hesaplarına bazen de avukatım hesabına aktararak onların hesaplarını kullanıyordum.

Yine bir bahis sitesini de 7/24 para transferi yapılabildiği için kendime buradan bir hesap açtım ve bazen de bu hesaba para göndererek sadece paramı muhafaza etmek ve para transferlerini yapmak için bu hesabı kullandım."

İlgili Haberler