Yargıdan, laiklik karşıtı imam Halil Konakçı hakkında 'soruşturmaya gerek yok' kararı

Yargıdan, laiklik karşıtı imam Halil Konakçı hakkında 'soruşturmaya gerek yok' kararı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Hatay’daki Fransız işgalini öven imam Halil Konakcı’yla ilgili yapılan suç duyurusu için “soruşturma yapılmasına yer olmadığına” karar verdi.

Hilafet çağrısı yapan, laikliği, kadınları ve sanatçıları hedef alan İstanbul Pendik Uluçınar Camisi imamı Halil Konakcı bir vaazında, Hatay’daki Fransız işgalini övmüştü.

İYİ Parti, Zafer Partisi ve Halkın Kurtuluş Partisi, Konakcı hakkında suç duyurusunda bulundu.

Ankara Cumhuriyet Savcısı E.K., 30 Ekim’de “soruşturma yapılmasına yer olmadığına” karar verdi.

Cumhuriyet’ten Mehmet Oflaz'ın haberine göre mahkemenin kararında "iddiaların soyut ve genel nitelik arz ettiği, somut bir bilgi, belge ve delile dayanmadığı” savunuldu.

Kararda, “dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre söz konusu iddiaların soruşturma açılmasını gerektirecek nitelikte olmadığı” iddia edildi.

"ELLE TUTULACAK BİR YANI YOK"

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve HKP Genel Sekreter Yardımcısı Tacettin Çolak, savcılığın kararını değerlendirdi.

“Bu kararı kesinlikle doğru bulmuyoruz” diyen Zorlu, “Hem hukuki hem idari bakımdan ilgili şahsın işlediği suç ortada. Ama şaşırmıyoruz da artık. Zira Cumhuriyetimizin kurucusuna milli günde bile bir dua göndermeyi çok gören anlayışın elle tutulacak bir yanı yok. Biz ismi geçen bu şahısla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı’nda soruşturma açılması için gerekli girişimleri yapmıştık. Ve bize verilen bilgi görev yeri değişikliği vb. cezaların bir arada verileceği yönündeydi. Bakalım idari soruşturma da hiç olacak mı?” ifadelerini kullandı.

"DAHA NASIL SOMUT BİR İSNAT VE ŞİKAYET OLMALI"

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise Konakcı’nın Türkiye Cumhuriyeti devletini ve Türk milletini alenen aşağıladığını belirterek, “Bu konuda kanlı canlı kendi görüntüsüyle sesiyle beyanı mevcuttur. Türkiye Cumhuriyeti devletini Fransız kâfirinden daha zalim diye alenen aşağılamıştır” dedi.

Özdağ, savcıya şu soruları yöneltti:

“Daha nasıl somut bir isnat ve şikâyet olmalı. Somut bir delil olmalı? Yani savcı, Halil Konakcı’yı çağırıp ifadesini almayacak kadar mı Türkiye Cumhuriyeti devletinin alenen aşağılandığını anlamamış veya aşağılanmasından rahatsız olmamıştır. Türk ceza kanunları savcının hassasiyetlerine göre mi işlemektedir? Savcının milli değer yargıları düşükse Türk Ceza kanunları işlemeyecek midir?”

"GELECEKTE BU DOSYALAR YENİDEN AÇILACAKTIR"

HKP Genel Sekreter yardımcısı Avukat Tacettin Çolak, Halil Konakcı’nın laik cumhuriyete, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına düşman olduğunu belirtti.

Çolak geçmişte de ortaçağ özlemlerini gizlemeyen laiklik karşıtı, cumhuriyet karşıtı açıklamaları olmuştu.

Konakcı, din görevlisi olmasını bir ayrıcalık olarak görüp, şimdiye kadar işlediği laiklik karşıtı suçları yaptırımsız kalınca, çekinmeden yeni yeni suçlar işlemektedir. Adam sanki suç makinesi” dedi.

Çolak, “Konakcı, ezanın Türkçe olarak okunmasını yasaklama olarak yutturmaya çalışmakla da cumhuriyet ve onun kurucu önderlerine olan kinini kusmaktadır. Konakçı gibiler, ‘keşke Yunan galip gelseydi’ diyen fesli deli Kadir gibi laik cumhuriyet düşmanı olduklarından, ibadet eden insanların bulunduğu camileri yakan Fransız emperyalizmini aklamaya çalışan hainlerdir” diye konuştu.

Çolak, açıklamasının devamında şunları kaydetti:

“Cumhuriyet düşmanı bu gericilerin suçlarını aklayan cumhuriyetin savcıları da işlenen bu suçlara ortak olmaktalar.

Bugün verdikleri soruşturmaya yer olmadığına dair kararlarla bu dosyaları kapatabilirler, ancak gelecekte bu dosyalar tekrar açılacaktır. Laik cumhuriyet karşıtı ortaçağcı-irticacı meczuplarla mücadelemiz sürecektir.”

KONAKCI NE DEMİŞTİ?

Konakcı, “Hatay’ın çoğunluğu Arap’tır. Kürt ve Arap kardeşlerimiz var orada. Hala da öyle. O zaman da öyleydi. 1938’e kadar Fransız işgalindeydi. ‘Sınırın içinde mi kalsın dışında mı kalsın’ tartışmaları vardı. Ezan yasağı 1932’de geldi.

Fransızlar, ezanı Hatay’daki Müslüman köylerinde, camilerinde yasaklamadılar.

Yine Fransız işgalindeki Hatay merkezinde, köylerinde ezan ‘Allahü ekber’ diye okundu 1938’e kadar. 1938’de Hatay Türkiye topraklarına katıldığında ilk yapılan iş ezanın yasaklanması oldu. Yani Fransız’ın yapmadığı zulmü bu topraklarda yaptılar” ifadelerini kullanmıştı.

İlgili Haberler