1. Dünya Savaşı'nda iki ana ittifak vardır.

İtilaf Devletleri; Britanya İmparatorluğu (İngiltere) Fransa, Rusya ve İtalya’dır.

İttifak Devletleri; Almanya, Avusturya, Macaristan ve Osmanlı Devleti’dir.

28 Temmuz 1914 tarihinde başlayan 1. Dünya Savaşı'nda İngiltere Başbakanı Churchill'in planı şöyleydi:

-İtilaf Devletleri’nin donanmaları Çanakkale Boğazı'nı geçerek İstanbul’a ulaşacak ve Osmanlı İmparatorluğu'nu tek darbeyle teslim alacaklardı.

Çanakkale Boğazı'nı geçmek için Birleşik Filo oluşturuldu.

Amiral Carden komutasında 12 muharebe gemisi, 3’ü ağır olmak üzere 6 kruvazör, 16 muhrip, 12 mayın tarayıcı, 6 denizaltı İngiltere’nin son imalatı Queen Elizabeth ile Irresistible zırhlıları 19 Şubat 1915'te Çanakkale boğazını geçme harekâtına başladı.

Osmanlı topçularının çok şiddetli top atışları birçok düşman gemisini etkisiz hâle getirdi.

Osmanlı'nın Çanakkale'de Bleriot XI-2 tipi tek bir keşif uçağı vardı.

3 Mart 1915’te Üsteğmen Cemal Bey ve makinisti Vahran Usta keşif görevinde mayınların bir bölümünün gemilere geçit verecek biçimde temizlendiğini gördüler.

Nusrat mayın gemisine görev verildi.

Nusret mayın gemisi, Albay Cevat komutasında 8 Mart 1915 sabahı 05.00 dolaylarında toplam 26 mayını gizlice döktü.

Ve 18 Mart 1915’te Çanakkale geçilmez destanı yazıldı.

Çanakkale hezimeti karşısında İtilaf Devletleri kara harekâtına başladılar.

25 Nisan’da ANZAK Kolordusunun 1. Tugayından 1500 asker Arıburnu kesimine çıkar.

Top sesleri üzerine, 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, bir çıkarma yapıldığını anlayıp durumu Ordu Komutanına bildirir, ancak bir yanıt alamaz.

Durum çok kritiktir. Mustafa Kemal, kıyıda çok zayıf gözetleme ve koruma birlikleri olduğunu düşünerek 57. Alayı harekete geçirir.

Kendisi de durumu izlemek üzere Conkbayırı’na çıkar.

Bir müfreze askerin Conkbayırı’na doğru kaçmakta olduğunu görür ve önlerine geçerek der ki;

-“Niçin kaçıyorsunuz? Düşmandan kaçılmaz.”

Askerler, “Cephanemiz kalmadı” derler.

Mustafa Kemal der ki;

-“Cephaneniz yoksa süngünüz var.”

Askerler süngü takıp yere yatınca, düşman askerleri de yere yattı.

Mustafa Kemal der ki;

-“Kazandığımız an, bu andır...”

Kolordu Komutanı Esat Paşa'nın izniyle, 27. Alay’dan geri kalan birlikleri de emrine alan Tümen Komutanı Mustafa Kemal, karşı saldırıya geçmek üzere 57. Alay'a şu emri verir:

-“Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum.”

28 Nisan 1915’te Birinci Kirte Muharebesinde,

6 Mayıs 1915’te İkinci Kirte Muharebesinde,

4 Haziran 1915’te Üçüncü Kirte Muharebesinde,

5 Temmuz 1915’te Zığındere Muharebesinde,

9-10 Ağustos 1915 sabahı Albay Mustafa Kemal komutasında 1. Anafartalar Savaşı’nda,

21 Ağustos 1915’te 2. Anafartalar Muharebesinde düşman bozguna uğratıldı.

9 Ocak 1916’da kara harekâtına da son verildi.

Mustafa Kemal, yaklaşık 11 ay Çanakkale Cephesi’nde efsane kahramanlıklar yarattı.

Çanakkale Savaşları’na Yarbay rütbesi ile katıldı, 1 Haziran 1915’te Albaylığa terfi etti.

Yararlı hizmetlerinden dolayı 30 Nisan’da Gümüş İmtiyaz Harp Madalyası’na, 17 Mayıs’ta ise Altın Liyakat Madalyası’na layık görüldü.

Mustafa Kemal’in, Arıburnu, Anafartalar ve Kireçtepe bölgelerindeki üç önemli kritik askerî müdahalesi Çanakkale Savaşları’nın kaderini tayin etti.

Bu zafer kuşku yok ki 19 Mayıs 1919’da kurtuluşa atılan ilk adım ve sonucunda 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurulmasının temel taşı oldu.

İçimizdeki hainler ve bu hainleri destekleyen emperyalist ülkeler unutmasın ki;

-Çanakkale geçilmez, Türkiye bölünmez.

Ruhun şad olsun Gazi Mustafa Kemal Atatürk.

Ne mutlu Türk’üm diyene…