Cümleten Hayırlı Ramazanlar

Yarabbi şükür bu yılda 11 ayın sultanı mübarek Ramazanı şerifi yaşıyoruz. Allah sağlıkla tekrarını göstersin diye dua ederken Koronavirüs salgınından da korkmuyor değiliz.

Elbette Allah'a inancımız da var Allah korkumuz da var…

Diyorum ki;

Bu mübarek ramazan ayında kul hakkı yiyenler şu sorularıma ne yanıt verecekler;

- 20 bin öğretmeni atadınız maaşlarını vermiyor, hak yiyorsunuz orucunuz bozulmuyor

- EYT'lilerin hakkını yiyorsunuz orucunuz bozulmuyor

- Öğrencilerin sınav haklarını yiyorsunuz orucunuz bozulmuyor

- 3600 ek gösterge vermediklerinizin hakkını yiyorsunuz orucunuz bozulmuyor

- Atanamayan öğretmenlerin hakkını yiyorsunuz orucunuz bozulmuyor

- Üniversiteli işçilerin hakkını yiyorsunuz orucunuz bozulmuyor

- Geçmediğimiz köprülerin parasını bizlere ödettiriyor geçmeyenlerin kul hakkını yiyorsunuz orucunuz bozulmuyor,

- 5 Maske dağıtmayı beceremediniz, maske alamayanların kul hakkını yiyorsunuz orucunuz bozulmuyor,

- Atatürk havaalanının boş binalarına hastane yapacağınıza 2 pistini yok ederek devleti zarara uğrattınız orucunuz bozulmuyor,

- Tank Palet fabrikasını ihalesiz peşkeş çektiniz orucunuz bozulmuyor,

- Konuşmalarınızda muhalefet partilerine kin, nefret söylemleri ifade ediyorsunuz orucunuz bozulmuyor…

Hucurat Suresinin 11. Ayeti kerimesi diyor ki:

"Ey iman edenler!

Erkekler diğer erkeklerle alay etmesinler; onlar kendilerinden daha iyi olabilirler; kadınlar da diğer kadınlarla alay etmesinler; alay edilen kadınlar edenlerden daha iyi olabilirler.

Biriniz diğerinizi karalamayın, birbirinize kötü ad takmayın. İman ettikten sonra fâsıklıkla anılmak ne kötüdür! Günahlarına tövbe etmeyenler yok mu, işte zalimler onlardır…"

Hucurat Suresinin 12. Ayeti kelimesi diyor ki:

"Ey iman edenler!

Zannın çoğundan sakının; çünkü bazı zanlar günahtır. Gizlilikleri araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın; herhangi biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı?

Bak bundan tiksindiniz!

Allah'a itaatsizlikten de sakının. Allah tövbeleri çokça kabul etmektedir, rahmeti sonsuzdur."

Değerli okurlarım,

10 Mayıs 2020

Toplam vaka sayısı:     138.657

İyileşen hasta sayısı:      92.691

Toplam entübe hasta:          598

Toplam yoğun bakımdaki hasta sayısı: 115

Toplam vefat sayısı:          3.786

Şimdi bu rakamları toplayalım: 92.691 + 598 + 115 + 3.786 = 97.190

Toplam vaka sayısından çıkartalım.

138.657 - 97.190 = 41.467

Ve soralım:

- 41 bin 467 vakanın akıbeti nedir?  

- Bu kadar hasta karantinada mı?

- Karantinadan çıkmış ise "iyileşen hasta sayısı"  rakamlarına neden dahil edilmiyor?

- İyileşme olmamışsa aktif ve taşıyıcı olarak dışarıda mı geziyorlar? 

- Yoksa taşıyıcı özelliğini kaybedip sadece bağışıklık kazanmış mı oluyorlar?

Değerli okurlarım,

Yurt dışından dönen ve karantinada olan doktor okurum diyor ki;

"Biz karantina altındakilere test yapılmıyor da, günde 30 hatta 40 bin test kimlere yapılıyor?

07 Mayıs 2020 öğrenci yurdunda karantinada 14. günümüzdü.

Eyvallah, keyifle kaldım; 1 ay daha kal deseler gene keyifle kalırdım. Sorun yok.

Beş gün önce COVID-19 temaslısı veya şüphelisi olarak, dünden (08 Mayıs) itibaren evlerimizde de ikinci kez 14 gün süreyle karantina altına alınacağımıza dair iki kağıt imzalatıldı.

Evde karantina kurallarına uymazsak, evden dışarı çıkarsak 3 bin 150 TL idari para cezası varmış.

Tekrarında ise hastane veya çadırda karantinaya alınacağımız, oralarda da kurallara uymaz isek 2 ay ila 1 yıl arasında hapis cezası uygulanacağı belirtiliyor.

Günde tespit edilen enfekte hasta sayısı ise bugünlerde iki binin altında imiş.

14 gündür öğrenci yurdunda karantina altındaydım. Günde 2 kez alından ateş ölçümü dışında herhangi bir test yapılmadı.

Bir 14 gün daha COVID-19 şüphelisi olarak evde karantinada kalacağım. Kurallara uymaz isem bana göre ciddi ve ağır cezalar var.

Şimdi bizler COVID-19 şüphelisi miyiz, değil miyiz?

Şüpheli isek test yapılsın, değilsek niye evde ikinci kez 14 gün süreyle zorunlu karantina altına alınacağız?

Kaldı ki, ilk yapılan PCR testinin negatif veya pozitif çıkması çok bir anlam taşımıyor. En az 3 test yapılmalı ki, kişinin enfekte olup olmadığına karar verilsin (Dünya tıp literatüründen).

Gene literatürden diğer bir bilgi, insanlar enfekte olduktan yani virüsü kaptıktan sonra hastaların %97,5'inde hastalık semptomları/bulguları ilk 5 günde ortaya çıkıyor.

Karantinaya alındığımızın 6 - 7. günlerinde ilk PCR testinin yapılmış olması gerekirdi, diye düşünüyorum.

İkinci testin 13 ila 14. günde ve üçüncü testin  karantinanın 27 - 28. günlerinde yapılması beklenirdi…

Yazarın Diğer Yazıları