Yüksek Seçim Kurulu'nun 11 üyesi Sadi Güven başkanlığında dün saat 14.30'de toplandılar. Demokrasimizi katlettiler, 7 - 4 şiddetinde bir deprem yaratarak Türkiye’nin itibarını yerle bir ettiler.

Bu deprem sonrası siyasi Tsunami yaratmak için tek yol kaldı o da Millet İttifakı ortakları CHP ve İYİ Parti ile tüm muhalefet partilerinin 23 Haziran’da yapılması öngörülen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini boykot etmeleridir.

Bu YSK da Erdoğan da İstanbul’u CHP’ye vermemeye karar vermişlerdir.

Bırakım 13 bin oy farkını 130 bin ya da 1,3 milyon fark olsa da İstanbul’u CHP’nin kazanması mümkün değildir.

AKP'nin, "31 Mart 2019 tarihinde yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi iptal edilsin" talebiyle yaptığı başvuru konusunda şu kararı verdiler:

KARAR: Demokrasiye son…

GEREKÇELİ KARAR: Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Yüksek Seçim Kurulu'na verdiği yetkiye dayanarak 31 Mart 2019 tarihinde tüm hukuki görev ve sorumluluklarımıza dayanarak yönettiğimiz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini anayasa, yasalar ve içtihat kararlarımız ile demokrasimizi çiğneyerek iptal ettik.

4 milyon 171 bin İstanbullu seçmeninin oy vererek seçtiği Millet İttifakı'nın CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nun mazbatasını iptal ettik.

Değerli okurlarım,

YSK= Yandaş Seçim Kurulu diye yazdım.

6’ya 5 karar verilecek diye yazdım.

4 Mayıs 2019 gecesi Halk TV’de Fatih Ertürk’ün Türkiye Nereye programının son bölümünde baktım ki Konya eski CHP milletvekili Hüsnü Bozkurt ve Genel Başkan yardımcısı Aykut Erdoğdu YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptal edilmesini beklemiyorlar özetle şunları söyledim:

Sayın milletvekilleri ÖSYM eski başkanı Ali Demir’in 31 Mart yerel seçimi sonrası seçimin iptali tartışmaları sürerken ellerini kelepçeleyerek televizyon kanallarında yayınlatarak gözaltına alınması YSK üyelerine yönelik tehdittir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın YSK üyelerine yönelik şu sözleri de tehdidin son perdesidir.

“Burada bir şaibe var, yolsuzluk var, açık ortada. Gidelim millet, milli irade nasıl bir karar veriyorsa başımız gözümüz deriz kabulleniriz.

Ortada bir yolsuzluk var şaibe var bu yolsuzluğun ortadan kaldırılması hem YSK'yı aklayacaktır. Hem de milletimizi rahatlatacaktır."

Bu sözleri hatırlatarak, YSK seçimi iptal edecektir ki muhtemelen 6’ya 5 olacaktır dedim…

YSK 7’ye 4 İstanbul seçimini iptal etti.

Değerli okurlarım,

Millet ittifakı kaybetmedi,

CHP kaybetmedi,

İYİ Parti kaybetmedi,

Saadet Partisi kaybetmedi,

Ekrem İmamoğlu kaybetmedi…

Demokrasi kaybetti,

Türkiye kaybetti…

Değerli okurlarım,

YSK'nın kararını, sandık kurulu başkan ve üyelerinin kanunun açık hükmüne rağmen kamu görevlisi olmaması nedeniyle aldığı öğrenildi.

Sandık kurulu başkanlarını kim İstanbul İl ve İlçe Seçim kurullarına kimler bildirdi?

Açık ve çok net: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın atadığı Vali ve Kaymakamlar.

YSK iptalinin birinci sorumlusu Cumhurbaşkanlığı Hükümetidir.

Dikkat ederseniz YSK'ya yaptıkları bavullar dolusu itiraza konu olan hatalar, yanlışlar iki bakanlığa aittir.

Birincisi Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün bağlı olduğu İçişleri Bakanlığı'dır.

İçişleri bakanı Süleyman Soylu'nun ve Genel Müdür'ün istifa etmeleri ya da derhal görevden alınması gerekir.

İkincisi ise Adli Sicil Genel müdürlüğün bağlı olduğu Adalet Bakanlığı'dır.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve Genel Müdür'ün istifa etmeleri ya da derhal görevden alınması gerekir.

Bu noktada vurgulamam gereken en önemli konu şudur.

İstanbul’da yenilenecek Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine Millet İttifakının Partileri CHP ve İYİ Parti ile Saadet Partisi ve Demokratik Sol Parti girmemelidir.

Değerli okurlarım, bu akşam saat 21.00'de TV 5 televizyonunda gazeteci yazar Mustafa Yılmaz'ın hazırlayıp sunduğu "Kulis Ankara" canlı yayınına konuk olacağım. İzler misiniz?