Milyonlarca çocuğun geleceği karanlık

Milyonlarca çocuğun geleceği karanlık

Çocukların aç olarak okula gittiğini sağır sultanlar bile duydu. Ama nedense AKP hükümeti duyamadı. Bu konuda muhalefet partilerinin verdiği yasa teklifi, iktidar partileri tarafından ret edildi. Bu konuda seslerini duyurmaya çalışan sivil toplum kuruluşları, AKP iktidarının 20 yıldır yoksuldan alıp, zengine aktaran bütçeler hazırladığını, yüksek enflasyon gelir dağılımını bozup halkı hızla yoksullaştırırken, zenginle fakir arasındaki uçurumu daha da artırmaya devam ettiğini belirterek "Milyonlarca çocuğun geleceği için Meclis''e çağrımızdır, okullarda çocuklara ücretsiz ve sağlıklı yemek için bütçe ayırın!" dediler. 

 Okula aç gidiyorlar 

Çocukların okula aç gittiğini dile getiren kuruluşlar "Bu bir abartı değildir! Bu ülkede aileler çocuklarının beslenme çantasına bir kuru ekmekten başka bir şey koyamaz halde! Bu ülkede öğretmenler derslerde açlıktan bayılan, hastalanan çocuklar olduğunu anlatıyor! Bu ülkede uzmanlar yetersiz beslenme yüzünden milyonlarca çocuğun sağlık sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu bilimsel çalışmalarla ortaya seriyor" diye açıklamada bulundular. Bu istekler toplum tarafından hızla desteklenirken Eğitim-İş 100 milyar lira ile tüm öğrencilere bir övün yemek verilebileceğini açıkladı. İktidarın ret kararı karşısında şaşkınlık taşıyan sivil toplum kuruluşları muhalefet partileri ve vatandaşlar "Soruyoruz; çocukların açlığından daha önemli ne olabilir? Soruyoruz; devlet çocukların sağlığını güvence altına almayacak da ne yapacak?" diye seslendiler. 

 Seçime giden iktidar 

Bu durum karşısında hayrete düşmemek elde değil. Seçime giden bir iktidar, ortada duran açlık sorununa duyarsız kalıyor. Milyonları karşısına almaktan çekinmiyor. Oysa çocukların gelişiminden, sağlıklarından, sağlıklı beslenmeye ulaşmalarından devletin doğrudan sorumlu olduğu Anayasada ifade ediliyor. Bu gerçekler görülmüyor. Neden? Halkın alın terinden, vatandaşların vergilerinden oluşturulan bütçenin, zenginleri daha zengin etmek için değil, holdingleri kurtarmak için, birilerinin bekasını sağlama almak için değil insanca bir yaşamı, güzel bir geleceği hak eden milyonlarca çocuk için kullanılmasını gerekir. 

Ortaya çıkan bu olumsuzluklar, iktidarın öğrenciyi ve gençliği hiç önemsemediği, gençleri oyalama taktiği uyguladığı izlenimi yaratıyor. Bu düşünceye inanmak istemediğin anda Türk Eğitim Derneği Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu''nun konuşması ajanslara düştü. Pehlivanoğlu eğitim sistemini eleştirdiği konuşmasında "Ülkemiz nicelik salgınına tutuldu. Nitelik yok. Eğitim yok, sistem yok. Öğrencileri okutuyoruz, ne oluyor. Her şey sayısal. En değerli varlıklarımız olan çocuklarımızı, anneleri bileklerindeki bilezikleri satarak dershanelere yolluyor. Üniversiteye girdiklerinde mutlu oluyorlar. Üniversite bitince iş bulamayınca, psikolojik travmayı giriyorlar. Biz bu sitem yanlış diyoruz. Yeni anlayış gerekli. Bu sistem zihinsel soy kırımdır. Çocuklarımıza bilgi tıkıyoruz. Sınav, test ve tost arasında çocuklarımızı sıkıştırdık. Verdiğimiz diploma, altındaki kağıttan daha değersiz hale geldi. Seçim kurtarmak için, nesille uğraşmıyoruz. Sosyal adaleti zenginlere verdiğimiz eğitimle ölçüyoruz. Yemek konusu gelince bu durumun partisi olmaz.  Belediyesiyle iktidarıyla ve sivil kuruluşlarla çözmemiz gerekir" açıklamasını yaptı. 

Yazarın Diğer Yazıları