Öğretmenler geleceğe bilettir

Öğretmenler geleceğe bilettir

Her başarının, her ulaşmak istediğin hedefin arkasında bir öğretmen vardır. Biliyoruz ki öğrenmek insanın fıtratında var. Öğretmen ise öğretmek için bu eğitimde rol alır. An gelir annen kadar yakın olur. Öğretmenler gelecek nesilleri yetiştirmekle mükelleftirler. Bazı öğrenciler öğretmenlere zorluk çıkarırlar. Yaşamlarındaki olumsuzlukları sınıfa taşırlar. Ama öğretmen pes etmemesi için elinden tutar ve zorlukları aşması için elinden geleni yapar. Öğretmenler sayesinde yeni nesiller yetişmektedir. Bu hafta öğretmenler hakkında bu yazıyı yazmama neden olan olay Ankara''da bir okulda ders esnasında bir öğrencinin, öğretmen Eyüp Sağlık''a yönelik tepki çeken hareketleri sonrasında İl Milli Eğitim Müdürlüğü''nce soruşturma başlatılmıştı. O hareketlere maruz kalan öğretmen Sağlık ise, "Ben öğrencimi affettim" dedi. Eyüp Sağlık''ın tepki çeken olayın medyaya yansımasının ardından yaptığı açıklaması taktir topladı. Sağlık, "Bir hata ile bir Türk evladı kaybedilemez. Herkesin geçmişte elbette ki hataları var. Bu çocuk da bir şiddet uygulamamış, evet öğretmene, mesleğe zedeleyici hareketler ama çocuk bilinçli değil. Bu bizim evladımız atamayız" diye konuşmuştu.

Siz ne kadar güzel yürekli bir öğretmensiniz

Oyuncu Şahan Gökbakar''ın öğretmenle ilgili "Siz ne kadar güzel yürekli bir öğretmensiniz. Size yapılan bu terbiyesizliğe karşı verdiğiniz bu yüce gönüllü karşılık eminim o çirkin hareketleri yapan genç kardeşimizi iki defa utandırmıştır. İyi ki varsınız değerli hocam" paylaşımına da binlerce beğeni ve yorum yağdı. Olay sonrasında Sağlık, şunları kaydetmişti: "Ben de diyorum ki, ''bunlar eğitim öğretimde, gençlikte olur.'' Ama şöyle bir örnek olması açısından iyi oldu. Veliler hep sürekli dışarıyı suçluyor. Önce kendimize bir bakmalıyız, çocuğumuz ne yapıyor? Çocuğu da dinlemeliyiz, öğretmeni de dinlemeliyiz. Hemen saldırı eğitim çalışanına olmamalı. Çocuk dersi öğrenmeyebilir. Ama çocuk insan olmalı, biz ona insan olmayı öğretmeliyiz. Çocuğa davranışı vermemişiz. Bu çocuğa ne yapması gerektiğini öğretememişiz. Kendi payıma söylüyorum, diğer meslektaşlarım için değil. Ben öğretememişim.

Derler ki, iyi öğretmen; iyi öğreten değil öğrenmeyi öğretendir."

Bu olay bize unuttuğumuz bir değerimizi daha öğretti. Öğretmenlik, sadece öğrenciye kitapta olan bilgiyi aktarmak değil daha fazlasını sunabilme heyecanını taşıyabilmektir. Bir meslekten daha fazlasıdır öğretmenlik.

Öğretmenliğin amacı; öğrenmeyi arzulayan, merak eden, sorgulayan ve iyi insan olmayı amaç eden insanlar ve liderler yetiştirmektir.

Tarihimizde yaşadıkları döneme damga vuran, yetiştirdikleri öğrenciler ile günümüze kadar ismini taşımış bir çok öğretmenimiz vardır.

Akşemsettin; İstanbul''u fetheden bir komutan yetiştirmiştir. Yüzbaşı Mustafa Sabri Bey ise; onlarca savaş sonrası yeniden bir ülke inşa eden Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lideri yetiştirmiştir. Dediğim gibi öğretmenlik sadece kitaptaki bilgiyi öğrenciye aktaran değil ülkesine ve dünyaya faydalı olabilecek liderler yetiştirebilmektir.

Öğretmenlik mesleği, tüm mesleklerden daha ayrıcalıklıdır. Ayrıcalıklı mesleğe sahip olduğunu düşünen birçok insanın geçmişinde kabiliyetli bir öğretmenin imzası vardır. Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk,

"Ben her şeyden önce öğretmenim." sözüyle tüm unvanların ilerisine taşıdığı öğretmenlik mesleğinin önemini vurgulamıştır. Ayrıca "Benim asıl anlatılacak yanım öğretmenliğimdir. Topluma, milletime ben öğretmenlik yapabiliyorsam beni onunla anlatın. Onun dışında kazandığımız zaferler, yaptığımız işler onun sonrasında gelir" diyen Başöğretmen Atatürk bu anlamlı sözüyle de öğretmenlik mesleğine verdiği değeri ve mesleğin yüceliğini en güzel şekilde ifade etmiştir.

Ağabeyim Gazeteci Hulusi Turgut''tan dinlediğim Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel''le ilgili bir öğretmen öyküsünü aktarmak isterim.

"Süleyman Demirel "Çoban Sülü" İslamköy''de ilk okula başlayacak. Babası Yahya Çavuş, elinden tutarak okula götürüyor. Okulun müdürü Sadık Doğan, Süleyman Beyin nüfus cüzdanına bakıyor. "Biz bu çocuğun okula kaydını yapamayız" diyor. "Çünkü bu çocuk 6 yaşında yedi yaşında olması gerekiyor." Babası Yahya Çavuş nasıl olur ben Süleyman''ın doğum tarihini Kuran''ın arkasına yazdım bu çocuk 7 yaşında. Nüfus katipleri yanlış yazmış diyor. Okul müdürü Sadık Doğan derhal bir komisyon toplayarak Süleyman Demirel''in doğum tarihini 1924 yaptırıyor. Böylece Çoban Sülün''ün okula kaydı yapılıyor. Süleyman bey bu öyküyü anlatırken benim hayatımın dönüm noktasıdır. Sadık hoca yok deseydi. Belki okula gitmeyecektim.

"Çoban Sülü" olarak hayatım devam edecekti. Bu nedenle Sadık Hocama bir borcum var. Yıllar sonra Sadık hocanın oğlu Aykon Doğan , başarılı bir yönetici oldu. Süleyman Demirel ise, o başarılı genci Isparta''dan milletvekili seçtirdi."

Peki güven ve fedakarlık beklediğimiz, liderler yetiştirmeli dediğimiz bu meslekteki insanlara yeteri kadar değer verebiliyor muyuz? Ya da onlara iyi bir eğitim sunabilmeleri için yeterli ortamı sağlayabiliyor muyuz? Ne yazık ki ülkemizde zaman zaman öğretmenlerimizin maaşlarının yetersiz olduklarını, yaşadıkları geçim sıkıntılarını, eğitim öğretim kurumlarının hala günümüz şartlarında eksik kaldığı söylemlerini duyuyoruz. Avrupa''nın bir çok ülkesindeki meslektaşları ülkenin en çok maaş alan meslek grubuyken, ülkemizde bu durum ne yazık ki hala göz ardı ediliyor. Eğitimcilerinizin geçim sıkıntısı yaşadığı ortamda nasıl öğrenmeyi arzulayan bir nesil yetiştirmesi beklenebilir ki.

Sadece geçim şartları da değil öğretmenlerimizin sorunları. Bir tarafta öğretmen açığı, diğer tarafta ise atama bekleyen öğretmen adaylarımız... Bunlarda sadece bizim ülkemize mahsus gariplikler.

Son yıllarda Cem Yılmaz ile dilimize dolanan "Eğitim şart!" deyimi, gerçek anlamı düşünülmeden, sırf espri yapmak için kullanılsa da, eğitimin gerçekten insan hayatında çok büyük önemi olduğunu vurgulamalı ve bu yüzden bütün ciddiyetimizle hepimiz "Eğitim şart" diyebilmeliyiz.

Öğretmenlik öyle bir meslektir ki birkaç sayfada anlatılması ya da tarif edilmesi mümkün değildir.

Yazarın Diğer Yazıları