Medya patronu Aydın Doğan yıllarca sektörün en önemli yatırımlarının sahibi iken 2002-2018 döneminde AKP iktidarının hedefinde ve baskısı altındaydı. O kadar ki Hürriyet gazetesinin en çok okunan yazarları Emin Çölaşan'ı ve Bekir Coşkun'u iktidar baskısına kurban edip işten çıkardı.

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en önemli hedefi Hürriyet, Posta, Doğan Haber Ajansı, Kanal D, CNN Türk gibi birçok medya kuruluşuna sahip olan Aydın Doğan'ı sektörden uzaklaştırmaktı.

Çünkü Erdoğan, siyasi yasağa muhatap olduğunda Hürriyet'te atılan "Muhtar dahi olamaz" başlığını asla affetmedi.

Piyasa değeri yaklaşık 2 milyar dolan Doğan Medya Grubu, Demirören Medya Grubu tarafından peşin 910 milyon dolar gibi "ölü fiyatına" satın alındı.

Aydın Doğan'ın, "sat kurtul" demesinin altında tüm şirketlerine yönelik vergi ve SSK teftişleri olduğu da iddia edildi.

Ziraat Bankası'nın Demirören Grubu'na sağladığı 2 yılı ödemesiz 10 yıl vadeli 675 milyon dolar kredinin faizinin de düşük olduğu kaydedildi

Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan gözyaşlarıyla veda ederken, "40 yılda dalgalarla boğuştum, gemiyi batırmamak için çok çile çektim. Hürriyet'ten ayrılırken üzülüyorum ama onurlu bir şekilde gelenlerin de devam ettirmesini diliyorum" dedi.

Gelen Demirören medya yönetimi yayın politikasını 180 derece döndürüp AKP iktidarının yandaşı haline getirdi.

Yıldırım Demirören de elbette mükâfatı hak etti…

Varlık Fonuna devir edilen Milli Piyango'ya 11 firma talip olmuştu.

Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Varlık Fonu yönetim kurulunun kararı ile büyük ikramiye Demirören Holding iştiraki olan Sisal-Şans Ortak Girişimine çıktı…

Bu ortak girişimde; Demirören'in "Şans Dijital ve İnteraktif Hizmetler Teknoloji Yatırım AŞ" adlı şirketi yüzde 51 hisseye, İtalyan Sisal S.p.A ise yüzde 49 hisseye sahipti.

AKP iktidarı döneminde, "Yürü ya kulum" denilen şirketler arasında Demirören grubu da yer aldı.

Demirören grubu;

-   Şubat 2020'de Total ve M-Oil şirketlerini 450 milyon dolara sattı.

-   Bu hafta da 60 yıldır, Türkiye'nin 81 ilinde ve 950'yi aşkın ilçesinde oto gaz, tüp gaz, dökme gaz ticareti yapan LPG pazarının önde gelen şirketlerinden Milan Gaz'ı da sattı. Bu satışın rakamı ise açıklanmadı.

Kim aldı söyleyeyim: OYAK yani Ordu Yardımlaşma Kurumu…

Yıllardır aynı görevde olması eleştirilen Yönetim Kurulu Başkanı emekli Tümgeneral Mehmet Taş'ın verdiği bilgiye göre; üye sayısı 418 bin 455'tir.

-   OYAK 2018'de yüzde 42, 2019'da ise sadece yüzde 20,5 kar payı dağıttı.

-   "OYAK Emekli Maaşı Sistemi" üyesi subay ve astsubaylara ödenen maaşlar da yaklaşık % 33 oranında azaltıldı.

-   Peki, OYAK neden gaza geldi?

27 Haziran 2020 tarihinde yapılan OYAK Genel Kurulunda üyeler bu sorunun yanıtını aradılar ama bulamadılar…

Değerli okurlarım,

OYAK üyesi de olan emekli Albay Ömer Erbıyık, Günboyu gazetesindeki köşe yazısında şunları vurguladı:

"OYAK'ın, üyelerin birikimlerinin erimesini önleyecek oranda kar payı dağıtması yerine, Demirören Holding'in enerji şirketlerini satın almayı tercih etmesi ve son olağan genel kurul toplantısında alınan kararlar uzman çavuş, astsubay, subay ve de bunların emekli üyelerini isyan ettirdi.

OYAK Yönetimi acaba beceriksiz mi?

OYAK'ta çalışan bir kesim eş, dost, akrabalardan mı oluşuyor?

OYAK'ın toplantılarında teamüllere aykırı uygulamalar mı var?

Akaryakıt sektöründe ülkemizdeki pazar payı %5'lerde olan Total'i böylesi yüksek paraya almak akıllıca bir yatırım mı?

Gelecek yıllarda elektrikli ve hibrit araçlarda artış beklenip yatırımlar bu yönde yapılırken, petrole dayalı araçlarda azalma düşünülürken, akaryakıt dağıtım şirketlerinin karlarında ciddi düşüş beklenirken, Total'e 450 milyon dolar ödemek mantıklıca bir iş mi?

Total'i almakla Demirören mi kurtarılmıştı?

OYAK'ta garip şeyler mi oluyor?

Peki, komutanlar bu durumlara ne diyor, neden sesleri çıkmıyor?

Vatansever subay, astsubay ve uzman çavuşların canlarını ortaya koyup, alın teriyle çok zor şartlarda kazanılmış helâl maaşlarından kesilen paralar birilerine, eğer 'kurtarıcı olarak' sunulmuş ise kokusu tez zamanda ortaya çıkar ve ilahi adalet mutlaka devreye girer diyorum.

Ömer Erbıyık'a, OYAK'tan yazınıza ilişkin açıklama geldi mi diye sordum, gelmediğini ama "pis kokular geldiğini" söyledi.

OYAK, Total, M-Oil ve Milangaz'ı kaça aldıysa değerlerini ayrı ayrı açıklamak zorundadır.

Piyango, at yarışı gibi tüm organizasyonları yöneten kişilerin de şirketlerinin de şeffaf mali tablolarını ve mal varlıklarını zorunlu şekilde açıklamaları konusunda yasa çıkarılması da şarttır…