Türkiye için ABD de Başkanı Trump da "Kaka" Rusya Devlet Başkanı Putin ise "Kanka" oldu. Anlatayım efendiler...

Güya "müttefik" ama Kıbrıs Türklerine yapılan soykırımı engellemek için Kıbrıs'a ve hatta Yunanistan'a "Demokrasi ve Barış" getirmek için Türk ordusunun yaptığı haklı askerî harekât sonrası Türkiye'ye yıllarca "ambargo" uygulayan kalleş Amerika'dır.

Güya "müttefik" ama Türk askerinin başına çuval geçiren hain Amerika'dır.

Güya "müttefik" ama 15 Temmuz darbe girişimine kalkışan vatan haini Fethullah Gülen'in hamisi de yandaşı da Amerika'dır.

Güya "müttefik" ama Fırat'ın doğusuna PKK uzantısı PYD ile YPG terör örgütlerini silahlandırarak yerleştiren, disiplinli ordu eğitimi veren de alçak Amerika'dır.

Güya "müttefik" ama IŞİD ile mücadelede NATO müttefiki Türk Silahlı Kuvvetleri ile değil terör örgütü PYD/YPG ile iş birliği yapan utanmaz, arlanmaz Amerika'dır.

Güya "müttefik" ama "Türkiye Kürtlere katliam yapacak" diye şerefsizce açıklama yapan da Amerika'dır.

Güya "NATO'da müttefikiz" ama tarihinde hiçbir NATO üyesi ülke birbirine bu şekilde asla saldırmamıştır.

Güya "müttefik" ama Başkanı Trump tarafından, "Kürtlere saldırırlarsa Türkiye'yi ekonomik olarak mahvedeceğiz" tehdit edilme kahpeliğini de yapan Amerika'dır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Trump'ın bu alçakça tehdidine karşın sadece "üzüldük" demesi ise ne yazık ki yetersizdir.

Efendiler, bilin ki bu Amerika'dan da Başkanlarından da kesinlikle ve asla dost olmaz, olamaz.

Başkan Trump Suriye'den çekilmek için açıklamalar yaptı ki hemen arkasından da kurduğu 'Terör Ordusu'nu koruma altına almak için şartlar öne sürmeye başladı.

Bunlardan önemli olanı Fırat'ın doğusunda oluşturulacak 32 kilometre derinliğinde 900 kilometre uzunluğundaki 'Tampon Bölge'dir.

Bu da Amerika'nın terör ordusunu korumak için açık bir tuzağıdır.

Şöyle basit bir örnek ile anlatayım. Evinizin yan komşusunda teröristler var. Polis, "ben bu binayı boşaltayım aranıza tampon bölge olsun oraya siz yerleşin" diyor.

Tamam.

Ama bu teröristleri tampon bölgenin yanına konumlandırıyor ki, siz tampon bölgeye girdiğinizde yan komşunuz kim oluyor?

Tabii ki yine teröristler...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TOKİ konutlar yapar, siz finans sağlayın" diye bu Amerikan taktiğine olumlu yanıt verdi.

Biz Türk ordusu Fırat'ın doğusuna PYD/YPG terör örgütünü silip süpürsün diye girmesini beklerken iş Fırat'ın doğusuna müteahhitlik yapmaya dönüştü.

3.5 milyon Suriyeli için 35-40 milyar dolar harcadık yetmedi şimdi onlara Suriye'de İzmir büyüklüğünde bir kent kuracağız.

Siz inanıyor musunuz Amerika'nın para vereceğine?

Avrupa Birliği, Suriyeli sığınmacıları alın ve ülkenizde bakın biz şimdilik 6 milyar Euro verelim yeter ki Avrupa'ya göndermeyin demişti ama ne oldu?

Türk halkına harcanacak paralar ile Suriyelilere bakmaya mecbur kaldık.

Şimdi Suriye'de güvenli tampon bölgede alt yapısı ile kent kuracağız öyle mi?

Amerika başlangıçta biraz verir ve eminim ki o işin parasal yükünü de Türkiye'ye yıkar.

Suriye'ye Amerika ile girdik ve kahpeliklerini açıkça gördük ve görüyoruz. Asla güvenmemeliyiz Amerika'ya...

Açık söyleyeyim Türkiye'yi bu bataklıktan çıkartacak güç ise inanıyorum ki Rusya ve Devlet Başkanı Vladimir Putin'dir.

Şunu da vurgulamam gerekir; Başkan Putin, Suriye politikasında dünyaya örnek olacak şekilde sağduyulu yaklaştı ve çözüm için attığı adımlarla Amerika'nın Suriye'yi terk etmesini sağladı.

Erdoğan ile "kanka" yani yakın dostluk kuran Putin'in Şam ile Ankara arasında çok hızlı şekilde Adana Mutabakatı'na dönüşü sağlaması Türkiye için önemli bir adım olacaktır.