Yandaş yazar Ahmet Hakan Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinde sahte diploma skandalına değindi.

Sahte diploma skandalının, olası zafiyetlerine parmak basan Ahmet Hakan'ın BTK'ya sorular iletmesi ve iktidarın zor durumda kalmasında BTK'nın geçiştirici tavrına dem vurması dikkat çekti.

İKTİDARIN ZOR DURUMDA BIRAKILMASINA TEPKİ

Hakan, "Yok mu BTK adına konuşacak bir yetkili" diyerek başladığı yazısında, Türkiye'nin bu olaya kilitlendiğini vurguladı ve iktidarın zor durumda kalmasına neden olacak tepkileri kendince şöyle sıraladı;

"- İyi niyetli sorgulayıcılar bağırıyor.

- Psikolojik harp taktikleri uygulayanlar bağırıyor.

- FETÖ’sü METÖ’sü tam saha pres uygulayarak bağırıyor.

- Siyasi muhalefet için fırsat yakaladıklarını düşünenler bağırıyor.

- Gerçeklere yalanlar katarak kafa karıştırmak isteyenler bağırıyor."

BTK'YA HESAP SORDU

BTK yetkililerinin konuya nasıl tavır alacağını sorgulayan Ahmet Hakan, kimsenin sorumluluk almak istemediğini vurgulayarak, yapılanın geçiştiricilik olduğu eleştirisinde bulundu.

BTK'YA 7 SORU

Ahmet Hakan, BTK'nın gür sesle açıklamada bulunması gerektiğini vurgulayarak yetkililere 7 soru yöneltti.

İşte Ahmet Hakan'ın BTK'ya yönettiği 7 soru:

SORU BİR: Bütün bu olup bitenlerde BTK’nın hiç sorumluluğu yok mu?

SORU İKİ: BTK, “Bir güvenlik açığı yoktu” diyebiliyor mu?

SORU ÜÇ: BTK’nın temel yaklaşımı, “Her şey dört dörtlüktü, buna rağmen bunlar oldu” şeklinde mi?

SORU DÖRT: BTK başkanının sahte e-imzasının çıkarılmasına cüret edilmesi normal mi?

SORU BEŞ: Bir zafiyet var mıydı? Varsa nerelerde vardı?

SORU ALTI: “Bir zafiyet yoktu” deniliyorsa... Yeni sahtekarlık girişimleri de kaçınılmaz olmuyor mu?

SORU YEDİ: Bu olay ortaya çıktıktan sonra BTK, hangi önlemleri almak zorunda kaldı?

NELER OLDU?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda yürütülen soruşturma sonucu, Ağustos 2024’te başlayan soruşturmanın ardından iki tur operasyonda 220 kişi hakkında adli işlem yapıldı. Aralarında ceza alan ya da adli kontrol uygulanan 199 kişiyle birlikte, 37 kişi tutuklandı. Soruşturma sonucunda 57 sahte üniversite diploması, 4 sahte lise diploması ve 108 sahte sürücü belgesi üretildiği tespit edildi. Belgelerin çoğu kamu sistemlerinde kullanım alanı bulmadan tespit edilerek sistemden kaldırıldı. Sosyal medyada dolaşan “400 sahte akademisyen” gibi iddialar resmi makamlarca dezenformasyon olarak nitelendirildi. Soruşturma, BTK, Siber Güvenlik Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, YÖK ve ÖSYM başta olmak üzere birçok kurumun eşgüdümlü çalışmasıyla başarıyla sonuçlandırıldı.

SKANDALIN ORTAYA ÇIKIŞI VE SORUŞTURMANIN SEYRİ

  • İlk bulgu:

Soruşturma, Ağustos 2024’te kamu sistemlerinde şüpheli dijital girişimlerin tespit edilmesiyle başladı. Siber güvenlik ekipleri, sahte diplomalar ve e-imzalarla ilgili şüpheli faaliyetleri saptadı.

  • Operasyonların iki dalgası:

7 Ocak 2025: Ankara merkezli 23 ilde eş zamanlı düzenlenen ilk operasyonda 126 şüpheli gözaltına alındı, 17 tutuklama gerçekleşti.

  • 23 Mayıs 2025:

16 ilde düzenlenen ikinci dalga operasyonlarında 61 kişi yakalandı, 20’si tutuklandı. Çete büyük oranda çökertildi.

  • Toplam sayılar:

Soruşturma kapsamında 220 şüpheliye adli işlem yapıldı, 199 kişi hakkında kamu davası açıldı, 37 kişi tutuklandı ve 150 kişi adli kontrolle serbest bırakıldı.

SUÇLARIN NİTELİĞİ VE DELİLLER

  • Üretilen sahte belgeler:

57 sahte üniversite diploması

4 sahte lise diploması

108 sahte sürücü belgesi üretildiği belirlendi.

  • Hedefli kurumlar:

Sahte diplomalar, Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarına (e-imza kullanılarak) düzenlendi ve sisteme kaydedildi. Ayrıca, ÖSYM sistemlerine müdahale edildiği, sistemlerde değişiklik yapıldığı iddia edildi.

  • Asılsız iddialar ve DMM’nin müdahalesi:

Sosyal medyada “400 sahte akademisyen atandı”, “ÖSYM puanları değiştirildi”, “Narkotik sisteme sahte imza ile girildi” gibi iddialar dolaşıma girdi. Cumhurbaşkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), bunların yanlış ve manipülatif içerikler olduğunu belirtti. Gerçekleşen operasyonlarla ilgili resmi bilgiler paylaşıldı.

ÇETENİN ÇÖKERTİLMESİ

  • Kurumsal koordinasyon:

BTK, Siber Güvenlik Başkanlığı, İçişleri, YÖK, ÖSYM ve diğer ilgili kurumlar başından itibaren iş birliği içinde hareket ederek soruşturmanın yürütülmesini sağladı.

  • Adli süreç ve teknik inceleme:

HTS verileri, LOG kayıtları, IP analizleri, elektronik materyal değerlendirmeleri gibi teknik deliller titizlikle incelendi. Hukuki adımlar hızlıca atıldı ve kamu davası açıldı.

  • Medya ve dezenformasyon yönetimi:

Kamuoyu yanıltıcı iddialara karşı DMM aracılığıyla bilgilendirildi. Operasyonun teknik ve adli yönleri duyuruldu.

  • Çete lideri geçmişi:

Şebekenin lideri Z.K.’nın, geçmişte birçok soruşturmaya muhatap olduğu, 13 kez yargılandığı ve 10 davadan beraat ettiği, ayrıca 5 yıl cezaevinde kaldığı ortaya çıktı.