Balyoz Davası'nın üye hakiminden karara muhalefet şerhi: Seminer suç değil

Balyoz Davası'nın üye hakiminden karara muhalefet şerhi: Seminer suç değil
Yeniden yargılaması yapılan FETÖ kumpası Balyoz Davası'nda karara muhalefet şerhi koyan üye hakim, seminerin suç olmadığını belirtti.

Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın da bulunduğu 7 sanığın yargılandığı davada mahkeme kararını açıkladı. Çetin Doğan, “suç için anlaşma” suçundan 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Diğer sanıklar Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, İhsan Balabanlı, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç 5 yıl 10 ay ile 5 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırıldı.

"DAVA SİYASİDİR"
Odatv''den Uğur Can Biçer''e kararı değerlendiren Balyoz Davası avukatı Hüseyin Ersöz verilen karara ilişkin, "Bu karar tarihin tekerrürüdür. Dosyanın içinde dijital delillerin sahteliğine ilişkin ve seminerin suç olmadığına dair birçok delil bulunmasına karşın önce yargıtayın beraat kararlarını bozması ardından da yerel mahkemenin yeniden mahkumiyet kararı vermesi açık hukuka aykırıdır. Bu dava siyasi niteliği itibariyle tarihe geçmiştir. Bu davada verilen mahkumiyet kararları da hukuki değil, siyasi niteliğinin sonucudur. Bu kararda hukuka uygun olan tek şey üye hakimin sanıkların beraat etmesi yönünde yazdığı muhalefet şerhidir." dedi.

"TEMYİZ EDECEĞİZ"
Kararı temyiz edeceklerini belirten Ersöz, şöyle devam etti:

"Ancak Yargıtay''ın bozma ilamı gözönüne alındığında ne yönde bir karar verileceğine kestirmek çok da güç değil. Eğer bir gün ülkemiz yeniden hukuk devleti olur ve hukuk güvenliği tesis edilirse Balyoz davasında adaletin yeniden tecelli ettiğine de şahitlik edebiliriz."

ÜYE HAKİM MUHALEFET ŞERHİNDE NE DEDİ 
Hakimin muhalefet şerhinde kullandığı ifadeler şöyle: 

“Sanıkların olay tarihi itibari ile yürürlükte olan İç Hizmet Kanunu, Sıkıyönetim Kanunu, Sıkıyönetim yönergesi, Emasya protokolü ve diğer mevzuat gereğince söz konusu semineri düzenleyerek ve de seminer kapsamında sıkıyönetim planı dahil yargılamaya konu sunumları yaparak görevlerinin gereğini yerine getirmiş oldukları kanaatinden olduğumdan ve de dava zaman aşımı süreleri bakımından TCK''nın 102/3, 104/2 ve 109/1 maddeleri nazarında TCK hükümlerinin sanıklar lehine olduğu değerlendirmesinde bulunulmakla birlikte her iki kanun bakımından da dava zaman aşımı sürelerinin dolmadığı kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun, mahkumiyet kararına katılmadığıma, Yargıtay bozma ilamına karşı direnilerek sanıkların üzerlerine atılı suçlar bakımından beraatlerine karar verilmesi gerektiğine dair, muhalefet şerhimdir."

İlgili Haberler