''Çök, kapan ve tutun'' 20 yılın özeti mi?

''Çök, kapan ve tutun'' 20 yılın özeti mi?

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Bolu''da Düzce depreminin 23. yılında 12 Kasım''da ülke genelinde yapılacak "Çök, kapan ve tutun" tatbikatına katılım çağrısında bulundu.

Çataklı, Türkiye''nin deprem anlamında kritik bir kuşakta da yer aldığına dikkati çekerek "Türkiye olarak sadece afet olduğu anda değil, öncesinde afetlere hazırlanmak bakımından büyük bir gayret ortaya koyuyoruz." dedi.

Çataklı, 12 Kasım''daki tatbikatın ise Türkiye''de ilk kez yapılacağını belirterek "Aslında dünyada çok sıklıkla yapılan bir uygulama. Özellikle de Japonya''da. Aynı anda ülkenin tamamında ''çök-kapan-tutun'' tatbikatı yapacağız. Buradaki amacımız da farkındalığı geliştirmek. Afetlere hazırlığa bir katkı sunmak... Bu yolla farkındalık oluşturacağız ve buradan elde ettiğimiz dinamizmi başka alanlarda da afetle mücadelede katlayarak devam ettireceğiz." ifadelerini kullandı.

***

Deprem tatbikatının provası ise AFAD ve Diyanet İşleri Başkanlığı iş birliğinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş''ın katılımıyla ülke genelindeki Diyanete bağlı kurumlarda eş zamanlı olarak yapıldı.

Tatbikata, Diyanet İşleri Başkanlığı Merkez Teşkilatı, il ve ilçe müftülükleri, eğitim merkezleri, Dinî Yüksek İhtisas Merkezleri ve Kur''an Kursu olmak üzere 24 bin 39 hizmet binasında, 843 bin 299 kişi katıldı.

Tatbikatın ardından konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "İlk kez bir Türkiye tatbikatı yapılacak. Basit bir tatbikat, sadece ''çök-kapan-tutun'' hareketini içeren bir tatbikat." dedi.

  ***

Deprem riski yüksek olan Japonya ve Türkiye gibi ülkelerde tatbikat yapılması, elbette gereklidir... Yalnız, deprem riski bu kadar yüksek olan bir ülkede, yapılacak iş, bütün binaları depreme dayanıklı olacak şekilde inşa etmektir. Depreme dayanıklı olmadığı bilinen binalarda deprem tatbikatı yapmanın kimseye bir faydası olmaz.

Yüksek binaların temellerinin nasıl olması gerektiği, bilimsel olarak yüzyıllardır bilinmektedir. İstanbul''da Sultanahmet Meydanı''nda bulunan iki dikilitaş, büyük depremlerde hep ayakta kalmıştır. Çünkü deprem sırasında dikilitaşlar temeller üzerinde hareket edebilmektedir. Dikilitaşların biri zaten dört temel taşı üzerine oturmuş yekpare bir taştır. Diğeri örme taştır, yani o da sağlamdır. Ana gövde temel taşların üzerine sadece oturur... Sabitlenmemiştir...

Japonlar, yüksek binaları "radye jeneral temel" denilen sistemle inşa eder. Bu sistemde binanın yükü alana eşit olarak yayılır. Deprem anında temeller, üzerinde bulunan bina ile beraber hareket eder. Bu sayede binada oluşacak sarsıntıyı ve dolayısıyla hasarı en aza indirir. Türkiye''de de bu sistem yeni binalarda uygulanmaktadır.

***

Türkiye Cumhuriyeti Devleti''nin temelleri ise düşey atılımlı olsa da yanal atılımlı olsa da her türlü depreme dayanıklı inşa edilmiştir. Bununla da yetinilmemiş, Türkiye binasının, üzerinde oturanlar veya yönetenler tarafından tahrip edilebileceği de hesap edilmiş ve ona göre önlem alınmıştır...

Hani binaların bodrum katlarındaki direkleri, geniş kullanım alanı sağlamak için yıkanlar var ya... 

Mesela 20 yıldır Türkiye Cumhuriyeti''nin temeli olan Türk kimliği ile uğraşıyorlar ama bir arpa boyu yol almış değiller... T.C. tabelasını, "Ne mutlu Türk''üm diyene" yazılarını ve "Andımız"ı kaldırmakla, Türk tarihinin, Türk kimliğinin hakkından geleceklerini zannettiler... Türk kimliğini çökertmeye, yere kapanmaya veya düşmemek için bir yerlere tutunmaya mecbur etmek istediler!

Türk Milleti, 10 Kasım''da bir defa daha Atatürk''ün attığı sağlam temeller üzerinde Türkiye''yi daha yükseklere çıkaracağını göstermiştir...

Yazarın Diğer Yazıları