İBB için AKP’de Metin Külünk destan gibi açıklamayla aday oldu. İşte Metin Külünk'ün ‘Emrolundum’ açıklaması

İBB için AKP’de Metin Külünk destan gibi açıklamayla aday oldu. İşte Metin Külünk'ün ‘Emrolundum’ açıklaması
AKP Milletvekili Metin Külünk, AKP’den İBB Başkanlığı için aday adayı olduğunu sosyal medya hesabından duyurdu.

2024 Mart ayındaki yerel seçim çalışmaları son sürat devam ediyor. Partiler art arda açıklamalar yaparken adaylık için de isimler kulislere düşüyor.

AKP’nin yıllar sonra CHP’ye kaybettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı için kimlerin aday olacağı ise merak konusu oldu.

Başvuruların sürdüğü AKP’de ilk aday adayı Metin Külünk oldu. Eski AK Parti MYKY üyesi ve milletvekili olan Metin Külünk aday adaylığı başvurusunu yaptı.

“NEDEN ADAYLIK YOLUNA ÇIKTIM… “

Külünk konuyla ilgili X hesabından “Neden Adaylık Yoluna Çıktım” başlığıyla şu açıklamayı yaptı:

Çünkü ben bir İstanbul’luyum. Yola çıkmakla emrolundum. Bana günde beş vakit “Beni nimetlendirdiğin doğru yola ilet!..” duası öğretildi. Gazaba uğramış ve sapmış olanlar hakkında uyarıldım.

Nimet verilenleri hep merak ettim. Öğrendim ki; etrafı mübarek kılınmış şehirlermiş. Kudüs, Mekke, Medine ve bir de müjdelenmiş İstanbul gibi.

Ülkemin yedi bölgesinden, İstanbul’un yedi tepesini fethetmeye gelenler; bu müjdeye mazhar olmak için yola çıkmış. Her biri Fatih olmuş; hamd için Fatiha okumuş!

Çünkü Fatiha, merhametle başlar ve Biz diye devam eder. Biz ve Merhamet. İşte adaylık yolunda, benim iki yol azığım.

***

Ekmeği bölüşmek, birlikte güç bulmak, zorlukları güvenerek aşmak, imkanları herkes için kılmak, selamı yaymak, günü hepimiz için güneş kılmak, geceyi hepimiz için tek örtü kılmak; merhametin bana vasiyetidir.

ekran-goruntusu-23-11-2023-08-22-18.png

Söz verdim merhamete; gözlerim merhamet kuşları uçuracak; bir yetimin başını okşayacak; bir fakirin evine katık olacak, bir engellinin umudu kalacak; bir öğrencinin geleceğini müjdeleyecek. Bir yaşlıya huzur, bir işçiye hak, bir işverene adalet, bir çocuğa neşe, bir gence emanet, bir kadına güvence, bir ağaca koruma, bir kediye-köpeğe mama ve bir de her ayrılan sevdiğimize birer Fatiha sözüm var.

Ellerim de söz verdi; harama uzanmayacak, dertlinin elinden tutacak, emek verenin üstündeki el olacak, her dine, dile, ırka, yaşam tarzına uzanan esenlik eli kalacak.

Bir de yola revan olmuş ayaklarım var: her yere herkese hizmet götürecek. Her çağrıya gidecek; her gönül insanıyla hizmet için birlikte yürüyecek. Ayağına davet etmeyecek; her İstanbul’lunun ayağına gidecek. Dertlere derman, ihtiyaçlara proje, umutlara enerji, hayallere destek verecek.

Fakat merhamet, yol arkadaşını hiç unutmayacak: Biz!

***

Bizi biz yapan İstanbul’u yaşatacağız önce!

Medeniyetimizin ve büyük devletimizin en büyük milli hazinesi İstanbul…

İstanbul, Tarihi kültürel mirası, Dünyayı bir birine kavuşturan köprüleri, dünyaya açılmamızı sağlayan markaları, vatanperver, misafirperver insanları ve Türkiye’nin yedi bölgesinden derlenmiş tecrübesiyle hepimizi “Biz” yaptı!

Camilerde Sabah namazı buluşmaları, ekmek yolunda tanışma tatları, iş hayatında üretme sevdası, öğlen aralarında lokma paylaşımları, arı gibi her sektörde kazanç petekleri ve dünya kadar dilde dostluk derlemesi herkesi, her yerde “Biz” kıldı.

Vapurda sabah çayı ve simitte; hafta sonu boğaz pikniğinde, bir de adalar gezisinde; İstiklal caddesinde zarif yürüyüşlerde, Eyüp sultanda kabul edilmiş dileklerde; Çamlıcada aşklarda, Piyerlotide kırk yıllık hatıralarda; İstanbul’un her tarafında “Biz” olduk!

Kadın şefkati değmiş; Kadın eli değmiş hayatı, baş tacı ederken; yeteneklerini vizyonla resmeden gençlere, yarınlarımızı emanet ederken; tecrübelerini bize liman kılmış büyüklerimize vefa gösterirken; İstanbul mevsimlerinde “Biz” olduk.

Bir de mahyalarda biz olduk. İftar sofralarında; sahur telaşlarında; bayramlaşmalarda biz olmayı yaşattık!… Hepsi İstanbul’la oldu!…

İstanbul için yazılmış şiirlerde; hikayelerde; dillerde çiçeklenmiş İstanbul şarkılarında; Biz olmayı dillendirdik.

Evet, merhamet ve biz şehri: İstanbul!

İstanbul’a, İstanbul yollarında “aday” olmaya mecburdum. Çünkü İstanbul öğretti bana; Yoldaş olmayı! Yolda kimseyi bırakmamayı. Yolu sevmeyi, yolda karşılaştıklarına hizmet etmeyi.

Fakat aday olmama bir sebep de İstanbul’dan gönderilmiş bir son Mektup oldu.

“Rabbin seni terk etmedi ve sana darılmadı!…” sözünün sırrından başlamış mektubuna İstanbul!… Yalnız kalmadığını, İstanbul sevdalılarının sessiz çığlık olduğunu hatırlatmış.

Depremin de, Çılgın projelerin de İstanbul gündemleri olduğunu; Finans merkezinden Turizm harikası özelliklerine kadar bir dizi vizyonun İstanbul’un mücevherleri olduğunu belirtmiş ve duyduğu memnuniyeti dillendirmiş.

SEDAT PEKER’İN İDDİALARIYLA GÜNDEME GELMİŞTİ

Sedat Peker, AKP’li bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar maaş verdiğini açıklamış, siyasi kulislerde bu kişinin Metin Külünk olduğu iddia edilmişti. Külünk ise, Sedat Peker’den 10 bin dolar almadığını ve milli bağımsızlıkçı çizgide siyaset yaptığı için kirli bir operasyonun hedefi olduğunu ileri sürmüştü.

İlgili Haberler