Yazlık sorunlar

İzmir'in Seferihisar İlçesi'ndeki Tepecik Mahallesi'nde 1988'den bu yana 30 yıldır yaz tatilimi geçiriyorum.

Sadece İzmir'in değil Türkiye'nin de gözbebeği olan Seferihisar giderek bu özelliğini hızla kaybediyor.

Önce elektrik sorunundan bahsedeyim. Hemen hemen her gün planlı bir şekilde elektrikler kesiliyor.

Özellikle Ege'nin meşhur rüzgarı durup sıcaklar bastırınca klimalar devreye giriyor ve elektrik yetmeyince bölge bölge elektrik kesintileri uygulanıyor.

Foça'da yaşayan usta yazarımız Mehmet Ali Yula, İzmir'deki arkadaşlarımız, Dikili, Ürkmez, Özdere ve Gümüldür'de yaşayan arkadaşlarımız elektrik kesintilerinden şikayetçiler.

Gelelim İzmir-Kuşadası bölünmüş yol çalışmasına, pardon çalışmamasına.

4-5 yıldır açılan ve asfaltlanan yol uzunluğu abartarak söyleyeyim 20-25 kilometre.

Yazlıklarda biliyorsunuz inşaat yasağı uygulaması var ki turistler, yazlıkçılar makine, kırıp dökme gürültülerinden rahatsız olmadan huzur için tatil yapsınlar diye uygulanır.

Ama Seferihisar Kuşadası yolunun 7. kilometresinde taş ocağı var ki sabah akşam "tak-tak-tak" makineleri çalışır durur.

Yıllardır şikayet ederiz ama ne Seferihisar Kaymakamlığı, ne İzmir Valiliği bu gürültü kirliliğini durdurmaz.

Aaaa gürültü deyince sessiz şehir Seferihisar'ın trafik polislerinin ekip arabalarının anonslarını hatırladım.

Şehir içinde ellerinde sesi sonuna kadar açılmış anons sistemleri ile plaka anons ederek sabahtan akşama kadar geziyorlar.

Tabii Seferihisar Belediyesi otopark konusunda çözüm üretmeyince kent merkezinde araba park yeri kalmıyor. Günlük alışveriş yapmaya gelen vatandaşlar 5 dakika dahi park etseler, ellerinde fotoğraf makineli polisler tarafından araç ve plakaları tespit edilerek ceza yağdırılıyor.

Her hafta Cuma günleri normal, Salı günleri de 'Organik Pazar' kurulan Seferihisar'da belediye çakıl taşı döktüğü bir alanı "paralı otopark" yapmış.

Bravo CHP'li Başkan Tunç Soyer'e Seferihisarlılara bundan güzel ceza olmaz. Ayrıca buradan da ihbar ediyorum ki 5 TL. tutarında yaptığım ödemeye fiş de verilmiyor.

En popüler sahil kesimi olan Sığacık ise otopark açısından diğer bir facia bölgesi.

Seferihisar'ın Akarca, Sığacık yolları da çok bakımsız ve perişan halde. Her tarafta çöpler ki vatandaşımız da piknik yaptığı yerlere çöplerini bırakmakta çok usta.

Seferihisar'ın millî park olan Ekmeksiz Koyu, vatandaşa kapatıldı ve 5 yıldızlı bir otel denize sıfır bu cennet koyda yapılıyor.

Hangi belediye başkanı döneminde bu otel inşaatı başladı bilemem ama ben başkan olsam buraya otel yapılmaması için büyük bir direniş yapar, toplumsal duyarlılık yaratarak bu projenin iptali için kampanyalar düzenlerdim.

Ekmeksiz Plajı artık otelde konaklayan turistleri ağırlayacak, yerli ve yabancı turistler o harika koydan, doğa harikası millî parktan yararlanamayacaklar.

Gelelim sokak aydınlatmalarına ki özelleşen elektrik hizmetini Gediz Elektrik yapıyor. Sokak ve caddelerde birçok eksik elektrik direği ile yanmayan ampuller yüzünden geceleri yollarda yürümek için fener taşımak gerekiyor.

Yine özelleşen Telekom hizmetlerinden de bahsedeyim.

Türk Telekom'un eskiyen alt yapısı sık sık arıza çıkarıyor ve ADSL ile telefon hizmetleri aksıyor, teknik ekipleri arızalara yetişemiyor.

Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom mobil sistemleri ise Ege kıyılarını Yunanlılara teslim etmiş gibiler. Bırakın 4,5G'yi, 3G'yi Edge bile 1-2 bakla çekim gücü veriyor sahil bandında.

Yıllardır şikayet ederim ve her yıl bana Türkcell'den, "şebeke iyileştirme çalışmalarımız devam etmektedir" mesajı gelmeye devam ediyor.

Konu komşu diğer iki operatörden şikayetçi.

Ama elektrik olsun Telekom hizmeti olsun faturaları tıkır tıkır tahsil ediyorlar vermedikleri hizmete karşın.

Bir diğer önemli konu da yazlıkçılara atılan "kazık" fiyatlardır. İnşaatçılar, klimacılar, yetkili teknik servisler, berberler, yorgancılar, esnaf, tüccar, oto tamircileri, demirciler, doğramacılar özetle günlük hayatta ihtiyacınız olan her konuda maalesef yazlıkçılara ayrı kazık fiyatlar, yerli halka ucuz normal fiyatlar uygulanıyor.

Menderes'teki orman yangınının dumanlarını gözyaşları ile kilometrelerce uzaktan izledik.

Ancak arabalarından yanan sigara izmariti atanlara, içtikleri meşrubatların cam şişelerini yol kenarlarına fırlatanlara, piknikçilere, o canım aşık olacağınız yemyeşil çam ormanlarını korumak zorunda olduğumuzu da hatırlatayım.

Orman yangınları ile mücadele eden kahraman itfaiye ekiplerine de şükranlarımı sunayım.

Yazarın Diğer Yazıları