Eğitim yeniden

Eğitim yeniden

Her hafta bu köşeden eğitim sistemini, bakanlık adına yapılan yenilikleri eleştiriyorum. 20 yılda sekiz Millî Eğitim Bakanı değiştiren AKP''nin eğitim politikası çökmüş durumda. Günlük politikalarla eğitim sistemini götürmeye çalışıyorlar. Önceki gün Artı Eğitim Dergisi''nin geleneksel hale gelen eğitim ödülleri gecesindeydim. Eğitimcilerle konuştum. Bu sistemle eğitimin başarılı olamayacağı görüşündeler. AKP hükümeti de eğitimde sınıfta kaldığını, zaman zaman dile getiriyor. Beki bu durum nasıl çözümlenecek? İYİ Parti Eğitim Politikaları Başkanı Sevinç Atabay, ömrünü eğitime adamış bir eğitimci. Geçen gün verdiği "eğitim yeniden" konferansında, millî eğitim sistemi ve Türkiye''de eğitimin geldiği noktayı masaya yatırdı. Benim de benimsediğim Atabay''ın görüşlerini okuyucularımla paylaşıyorum.

Eğitimsiz bir gençlik geliyor…

20 yılda 8 Millî Eğitim Bakanı''nın değiştiğini belirten İYİ Parti Eğitim Politikaları Başkanı Sevinç Atabay; "Son zamanlarda herkesin de takibinde olduğu gibi pek de eğitimcilerin yönetmediği, Millî Eğitim Bakanlığı''ndan bahsediyorum. Doğal olarak çok ciddi sorunlar var. Fakat bunu bugün bir sorun görmemeliyiz. Artık ülkenin en önemli sorunu, hatta ülkenin güvenlik sorunu. Eğitimsiz bir gençlik geliyor. Bugün ben de burada bizimle olmak isteyen çok değerli katılımcılara, annelere, babalara öğretmenlere bunun ne kadar bizi üzecek bir tablo içerisinde olduğunu anlatacağım. Ama gelememiş olanlara buradan söylemek isterim ki çok önemli bir kavramı ben İYİ Partimiz vesilesiyle yerleştirmiş oldum. Türkiye sadece aç çocuklar yok, bir de öğrenme yoksulu çocuklar var. Çünkü Türkiye''de her 100 çocuktan 27''si yani çocukların dörtte biri öğrenme yoksulu. Öğrenme yoksulu ne demek? 10 yaşına geldiği halde basit bir metni okuyamıyor ya da okuduğunu anlamıyor. Şu an Türkiye''de ilk, orta ve lise çağında 18 milyon öğrenci var. Maalesef biz onlara iyi öğretemiyoruz. İyi öğrenememiş bir çocuk da üst öğrenimlere geldiğinde üstüne pek fazla bir şey koyamıyor. Bu bizi çok üzüyor. Ben 42 yıllık bir eğitimciyim. Öğrenememiş bir çocuk için daha kötüsü olamaz. Öğrenememiş bir ülke için de daha kötüsü olamaz. Ama 20 yıllık iktidar bunu kasten istedi. Öğrenmesinler, sorgulamasınlar, sormasınlar diye zihinlerimizi ipotek altına aldılar. Bugün ben de bunu anlatacağım. Ama en önemli anlatacağım başka bir şey daha var; 722 bin çocuk köylerden ilçelere taşınıyor. Peki o zaman 20 bin köy okulunu neden kapattık? Köyde çocuk varsa ve onları alıp başka yere taşıyorsanız, bu onlara okumasınlar diye eziyettir. Zaten 4+4''ü getirerek kız çocuklarının okula devam etmesini engelledik. Genel Başkanımız Meral Akşener''in de bir eğitimci olduğunu unutmayalım. Kendisi eğitimin her kademesinde görev almıştır. İktidar olduğumuzda yapacağımız ilk iş, kapanmış köy okullarını bir bir açarak okulları ayağına getireceğiz. Yeniden eğitim öğretime başlayacaklar, orada yeniden Türk bayrağı dalgalanacak, İstiklal Marşı ve andımız okunacak ve yeniden 23 Nisanlar kutlanacak. Bu ülkenin çocuğunun bulunduğu yerde nitelikli fırsat eşitliğine, eğitim eşitliğine ihtiyacı var. Çünkü eğitim bir temel haktır ve anayasada güvence altına alınmıştır. Ama bu hükümet çocuklara yeterince eğitim vermemekle bu anayasa maddesini ihlal etmiştir…" diye konuştu.

Türkiye bol diplomalı işsiz gençlerle dolu…

İYİ Parti''nin yükseköğrenim politikalarının son derece önemli olduğunu ve işsiz genç istemediklerini ifade eden Atabay "209 tane üniversite var. Hocası olmayan, içinde fakültesi olup da öğrencisi olmayan, öğrencisi olduğu halde dekanı olmayan gibi pek çok eksiği olan üniversiteler var. Üniversite diploma vermek yeri değildir. Türkiye bol diplomalı işsiz gençlerle dolu. Oysa İYİ Parti''nin hem ilk ve orta öğretim hem de yükseköğretimdeki politikası, yüzyılın becerisini kazandırmak. Beceri temelli bir eğitim yapmamız gerekiyor. Niteliksiz bir mezunun ülkeye de kendine de bir faydası yok. Örneğin meslek liseleri... Pek çok meslek lisesi var ama meslek lisesi mezunlarının yüzde 10''u dahi kendi alanlarında istihdam edilemiyorlar. 20 yıllık sürede çok yanlış yapıldı. Biz yine İYİ Parti iktidarında meslek liselerinde, iş dünyasının istediği ve istihdam edilebilir bir alanda mesleki eğitim vermek istiyoruz. Keza yükseköğrenim de bilim temeldir. Bilimin daha ağırlıklı olduğu, bilimin üretebildiği bir yükseköğretim modeli ile gençlerimizi yetiştirmek istiyoruz. İşsiz genç istemiyoruz…" dedi.

Öğrenme sadece bir eğitim ortamında değil, her yerdedir…

Kırsal bölgelerde annelerin ve babaların mutlaka eğitim görmesi gerektiğini belirten Sevinç Atabay açıklamasına şu şekilde ile devam etti; "Özellikle Anadolu''da babaların daha baskın olması ve kız çocukların okula gitmesi, ya da eşlerin bir eğitim alması, meslek kazanması. Bugün benim halkımla paylaşacağım. İYİ Parti''nin bir projesi var. Biz ona ''Hayat Boyu Öğrenme'' diyoruz. Hayat boyu öğrenme kapsamında öğrenimine devam etmek isteyen 24-65 yaş arası herhangi bir yetişkinimiz için onlara bir ''Hayat Kartı'' vermek istiyoruz. Öğrenimlerini devam etsinler, ulaşımlarını biz sağlayalım istiyoruz. Örneğin onların müzelere o kartlarla ücretsiz girişlerini sağlamak istiyoruz. Çünkü öğrenme sadece bir eğitim ortamında değil, her yerdedir. Tarihini öğrenmek de bir anne-baba için son derece önemlidir…"

Yazarın Diğer Yazıları