Gölcük depremi ve Düzce depremlerinin toplamından daha uzun bir kırılma

Gölcük depremi ve Düzce depremlerinin toplamından daha uzun bir kırılma
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerle ilgili "Bu depremin, Türkiye'de son 100 yılda meydana gelmiş en büyük depremi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu durum, 17 Ağustos 1999 Gölcük depremi ve 12 Kasım 1999 Düzce depremlerinin toplamından daha uzun bir kırılmanın geliştiğini gösteriyor" dedi.

Gölcük depremi ve Düzce depremlerinin toplamından daha uzun bir kırılma

Hasan Sözbilir Maraş''taki 7.7’lik depreme Türkiye''de son 100 yılda meydana gelmiş en büyük deprem dedi

Hasan Sözbilir: Gölcük depremi ve Düzce depremlerinin toplamından daha uzun bir kırılma

 

Türkiye''nin Doğu, Güneydoğu, Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz bölgeleri, Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerle sarsıldı. Yıkımlara, ölüm ve yaralanmalara yol açan depremler sonrası bölgelerde arama- kurtarma çalışmaları ise sürdürülüyor.

"GÖLCÜK VE DÜZCE DEPREMLERİNİN TOPLAMINDAN DAHA UZUN"

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremlerle ilgili açıklamada bulundu. Prof. Dr. Sözbilir, "Deprem bölgesine giderken dünden beri yaptığım gözlemleri deprem verileriyle birleştirdiğimde bu depremin, Türkiye''de son 100 yılda meydana gelmiş en büyük depremi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Gördüğüm kadarıyla en az 3 fay segmenti kırılmış oldu. Toplam yüzey kırığı uzunluğu 500 kilometreyi aşmış durumda. Bu durum, 17 Ağustos 1999 Gölcük depremi ve 12 Kasım 1999 Düzce depremlerinin toplamından daha uzun bir kırılmanın geliştiğini gösteriyor" dedi.

“YAŞAM VAKTİ GİTTİKÇE DARALIYOR”

AFAD ekipleri başta olmak üzere binlerce görevlinin varını yoğunu ortaya koyduğunu hatırlatan Prof. Dr. Sözbilir, arama- kurtarma veya yardım ekibinden olmayıp bölgeye gidenleri uyararak "Deprem bölgesine kara yoluyla gittiğimde şunu gördüm. Sivil araçlar yardım ve arama-kurtarma araçlarından 10 kat daha fazla. Bu da enkaz altında kalanlara gitmesi gereken yardımların gecikmesine neden oluyor. Enkaz altındaki insanlarımızın 72 saatlik yaşam vakti, gittikçe daralıyor. Ben Hataylı bir bilim insanı olarak seslenmek istiyorum. Enkaz altındaki akrabalarınızın, arkadaşlarınızın kurtarılmasını istiyorsanız hayati bir neden olmadıkça trafiğe çıkmayın ve şehir giriş- çıkışlarının kitlenmesine neden olmayın" diye konuştu.

(Kaynak: DHA)

İlgili Haberler