AKP''nin seçim politikasının rotası şaştı. Ardı ardına yapılan seçim yatırımları muhalefetin güçlenmesine neden oluyor. Başkanlık sistemiyle tek kişinin hakimiyeti, sistemi içinden çıkılmaz hale getirdi. Vatandaş boğazının peşine düştü. Hükümetin dış politikada attığı adımlar küçümsenmeyecek boyutlarda. Bir daha ellerini sıkmam dediği İsrail''le neredeyse kol kola girecek. Orta Doğu ülkeleriyle sevgi şarkıları söyleniyor. Suriye politikası sil baştan şekilleniyor. Rusya ve Ukrayna''yı bir araya getirerek buğday koridorunun açılması son yılların en büyük olayı. Geçmiş dönemde yüzüne bakılmayan monşerler, en gözde bürokrat oldular.

İktidara faydası yok

Fakat nedense işler yürümüyor. 3600 ek gösterge sözü yıllar önce verilmişti. Ertelemenin son durağında istemeye istemeye yaptılar. Ama sürekli kırparak, paranın alım gücü ortadan kalktıktan sonra yapılan 3600, hükümetin hanesine artı olarak yazılmadı. EYT''de durum farklı olmayacak. Yeni düzenlemeye göre, yanından, sonundan kesilerek yapılacak. Açıkça söylemek gerekirse iktidara bir faydası olmayacak.

EYT''liler iktidara oy vermeyecekler. Politika dilinde böyle olaylara tepki oyları deniliyor. AKP''nin oyları eriyor. İktidar aleyhine dönen çarkı tersine çevirmek için yeni hamleler ortaya koymaya çalışıyor. Bunun için gençler seçildi. 6.5 milyon genç yapılacak ilk seçimde sandığa gidecekler. Seçimin kaderini değiştirmeye sahipler. Bu nedenle öğrenci affı çıkarıldı. Nedense iktidarın vaadi olan öğrenci affından birçok öğrenci yararlanamadı. 2022 ve 2023 yılında azami süresi dolacak olan birçok lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisi, bu affın kapsamına giremedi. Türkiye''de birçok farklı üniversitede okuyan binlerce öğrenci, 5 Temmuz 2022 tarihinde yürürlüğe giren geçici 7417 Sayılı Kanun''un 83''üncü Maddesi kapsamında 5 Temmuz''dan önce okullarıyla ilişiklerinin kesilmemesi sebebiyle affın dışında kaldı. Yaşanan mağduriyetin boyutu büyük. Af mağduru öğrenciler sosyal medyadan seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Sonuç hüsran oldu

Konuya ilişkin YÖK''ten herhangi bir açıklama yok. Af sözü gençleri sevindirirken, sonuç hüsran oldu. Bir başka konu ise öğretmenlere konulan kariyer sınavı. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu sınava karşı çıkarken, Millî Eğitim Bakanlığı sınavın yapılmasını istedi. Önce yapılmasını sendikalar istedi dedi. Sendikalar karşı çıkınca, topu başka tarafa attılar. Muhalefet öğretmenlere sahip çıktı. İYİ Parti lideri Meral Akşener, "Öğretmenlik kariyer değil kutlu bir ülkünün mesleğidir. Kariyer adı altında öğretmenlerimize reva görülen eziyet kabul edilemez" dedi. Öğretmenlere seslenen Akşener, "Değerli meslektaşlarım, hiç merak etmeyin. Atatürk''ümüzün büyük vizyonuyla öğretmenlerimize hak ettiği itibarı yeniden kazandırmamıza çok az kaldı" ifadelerini kullandı.

100 milyonluk yardımcı ders kitabı

Gençleri kazanmak için Millî Eğitim Bakanlığı her yıl bedava verdiği ders kitaplarına, bu yıl yardımcı ders kitaplarını da ekledi. Oysa yardımcı ders kitaplarının alınmasını daha önce yasaklamıştı. Şimdi ücretsiz vereceğini açıklıyor. Eğitimciler hangi ders kitabının alınacağının kendilerine sorulmasını istediler. Ayrıca 100 milyon liralık bu yardımcı kitapların basımının özel basım evlerinde yapılacağını, ihalesinin yapılmadığını ileri sürerek ranta dayalı bir eylem olduğunu belirtiler. Açıkça söylemek gerekirse iktidarın hamleleri hep duvara tosluyor. Son bir hamlesi ise konut oldu. Kira öder gibi vatandaşlar ev sahibi olacaklar söylemiyle yola çıktılar. Tansu Çiller''in iki anahtar projesi gibi yapacaklardı. Ama vatandaşın alım gücünü unuttular.Kadıköy Meydanında kitap satan gençlere neden kitap satıyorsunuz diye sorulunca verdikleri cevap düşündürücü:"Peynir almak için. Babamız alamıyor"... Vatandaş ekmek kavgası savaşı verirken, asgari ücretin iki katı taksitle gel sana ev verelim demek. Vatandaşla dalga geçmekten ileri gidemez, kısaca söylemek gerekirse, artık sökük yama tutmuyor.