İçişleri Bakanı Süleyman Soylu''nun İstiklal Caddesi''ndeki bombalı saldırıya ilişkin "Amerikan Büyükelçiliği''nin taziye dilemesini kabul etmiyoruz, reddediyoruz" sözleri hakkında ABD Ankara Büyükelçiliği''nden yapılan açıklamada "Amerika Birleşik Devletleri, terörün her şeklini kesin olarak kınamakta ve değerli NATO Müttefikimiz Türkiye ile dayanışma içinde hareket etmektedir" denildi.

Açıklamada Soylu''nun "PYD''yi orada kim besliyorsa, PKK''ya kim iç istihbarat sağlamaya çalışıyorsa, faili odur" sözleri üzerine bir yorum yapılmadı.

***

Yalnız ABD Savunma Bakanlığı-Pentagon''da 2019 yılının Eylül ayında düzenlenen Türkiye ve Suriye brifinginde,  "Radikal Gruplarla Mücadele Çalışma Grubu Direktörü" Chris Maier, "ana omurgasını YPG''nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri''ne silah ve araç tedarik etmeye devam ettiklerini, süreci şeffaf şekilde yürüttüklerini ve bu kapsamda Türkiye''ye de her ay düzenli olarak bu silah ve araçlara ilişkin rapor gönderdiklerini" söylemişti...

Maier bu açıklamayı Tayyip Erdoğan''ın "ABD''nin, YPG/PKK gibi terör örgütlerine verdiği destek apaçık ortadadır. Şimdi ise bir uydurma örgüt çıkarıldı. Açılımı; Suriye Demokratik Güçleri… Yani SDG. Aslında bu bir aldatmaca... Yani bir kılıf bu... Bunun da PYD ve YPG''den hiçbir farkı yok. Buna bir çadır terör örgütü de diyebiliriz" şeklindeki konuşmasından sonra yapmıştı...

Nitekim Endonezya''nın Bali adasında düzenlenen G20 Liderler Zirvesi''nde yapılan görüşmede ABD Başkanı Biden, NATO müttefiki Türkiye''nin yanında olduklarını belirterek Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan nezdinde Türk halkına "en derin taziyelerini" sundu.

Erdoğan, "Biz ABD''nin taziyesini kabul etmiyoruz" demedi...

Öyleyse Soylu''nun tepkisi veya Erdoğan''ın PYD ile ilgili sözlerinin ne anlamı var?

Tabii "halkın tepkisini frenlemeye çalışıyorlar" denilebilir ama ABD''nin "Biz PYD''yi silâh verirken her ay Türkiye''ye rapor verdik" açıklaması ortada duruyor...

Sorun şu ki, halkın yüzde 99''unun bundan haberi yok! Çünkü konuyla ilgili haber, Türkiye''de sadece odatv''de ve Yeniçağ''da bu sütunda yayınlanmıştı...

***

Peki neden böyle oluyor?

Türkiye''de Soğuk Savaş boyunca komünizm aleyhtarı olmak milliyetçilik zannediliyordu... Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra ise terör örgütü aleyhinde esip gürlemek milliyetçilik zannediliyor...

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Komünizmle Mücadele Dernekleri''nin CIA programına göre devlet tarafından kurulduğu anlaşıldı. Üstelik FETÖ de bu hareketin içinde mayalandı ve büyütüldü... FETÖ de yurt dışındaki okulları, "Atatürk büstü ve İstiklâl Marşı" ile tanıtıyordu...

PKK terörü ortadan kaldırıldıktan sonra halkın milli duyguları üzerinde sörf yapanlar elbette istismar edecek başka bir alan bulacaktır..

Yalnız milliyetçilik her şeyden önce milli kimliğe sahip çıkmak ve halkı milli hedeflere yöneltmektir... Milli kimliğe düşman olan unsurların iktidarını destekleyenler, teröre karşı laf söylüyor diye milliyetçi mi olur?

Çin''in milliyetçiliği!

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, G20 Zirvesi''nde ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmeden sonra yaptığı açıklamada "Çin, mevcut uluslararası düzeni değiştirmek veya ABD''nin iç işlerine müdahale etmek istemiyor. ABD''ye meydan okuma veya onun yerini alma niyetinde değiliz." dedi. Yani Çin''in zaman kazanma politikasını açıklamış oldu.

Bu arada, Anadolu Ajansı, bir Çin gazetesinde yer alan önemli bir haberi paylaştı. Haberde "Çin''in ABD ile yaşadığı gerilime karşın 2021-2022 akademik yılında 290 binden fazla Çinli öğrenci, ABD''deki yükseköğrenim kurumlarını tercih etti." deniliyor...

Çin, milliyetçiliğin bir yönünün de ülke için insan yetiştirmek olduğunu görüyor ve vatandaşlarını geleceğe hazırlıyor...