Cemevindeki dilek ağacını ateşe vermişlerdi. Saldırganlar IŞİD'çi çıktı

Cemevindeki dilek ağacını ateşe vermişlerdi. Saldırganlar IŞİD'çi çıktı
Ankara’da bulunan Hüseyin Gazi Cemevi’nin bahçesindeki dilek ağacını ateşe veren saldırganlar IŞİD'çi çıktı. Sedat Ö. adlı zanlının daha önce Suriye’deki çatışma bölgesinde bulunduğu ortaya çıktı.

Ankara Mamak’ta bulunan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğim haftalarda ziyaret ettiği Hüseyin Gazi Cemevi’nin önünde bulunan Dilek Ağacı 8 Eylül günü yakılmak istendi.

Söz konusu saldırı üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Sedat Ö. ve Haydar A. isimli iki şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Ankara İl Jandarma Komutanlığı TEM Şube Müdürlüğündeki sorgularının ardından iki şüpheli 12 Eylül günü Adliye’ye sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından iki şüpheli de tutuklanma talebiyle Ankara 6. Sulh Ceza Hâkimliğine sevk edildi.

“FİKİR VE EYLEM BİRLİKTELİĞİ İÇERİSİNDEYDİLER”

Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre; savcılık sevk yazısında “8 Eylül 2022 tarihinde Hüseyingazi Türbesi içerisinde bulunan dilek ağacının Selefci/tekfirci ideoloji doğrultusunda eylem ve faaliyetlerde bulunduklarına ilişkin bilgiler iletilen ve bu kapsamda hakkında Suriye çatışma bölgelerine DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürütmek üzere çok kez gidip gelen Sedat Ö. ile yine hakkında DEAŞ terör örgütüne üye olmak suçundan mahkûmiyet hükmü verilen Haydar A’nın fikir ve eylem birlikteliği içerisinde DEAŞ terör örgütünün tağut olarak gördüğü dilek ağacını yakmak suretiyle ortadan kaldırarak eylemi gerçekleştirdikleri” belirtildi.

Sevk yazısında “şüphelilerin üzerine atılı bulunan DEAŞ silahlı terör örgütüne üye olma suçunu ve örgüt amaç ve ideolojileri doğrultusunda mala zarar verme suçunu işledikleri” gerekçesiyle tutuklanmaları talep edildi.

EŞİ VE ÇOCUKLARIYLA SURİYE’EDEKİ ÇATIŞMA BÖLGELERİNE GİTTİ

Tutuklamaya sevk yazısında şüpheli Sedat Ö.’nün Selefi görüşünde olduğu terör örgütü IŞİD’in ideolojisini benimsediği, 2014’te eşi ve çocuklarıyla Suriye’deki çatışma bölgelerine gittiği, bir süre sonra Ankara’ya döndüğü belirtildi. Yazının devamında “Yürütülen soruşturma kapsamında şüpheliden elde edilen cep telefonunun incelemesi sonucu düzenlenen inceleme raporuna göre rehber kısmında ‘EGO dayı’ olarak kayıtlı kişi ile Whatsapp üzerinden yapılan görüşmede kendisine bir kadın sesi kaydı gönderildiği, ‘Suriye’de DEAŞ mensubu kişilerin eziyet çektiğini ve bir şeyler yapmalıyız’ şeklinde şüphelinin DEAŞ terör örgütü ile irtibatını koyan mesaj gönderildiği tespit edilmiştir” denildi.

IŞİD ÜYELİĞİNDEN MAHKÛMİYET ALMIŞ

Diğer şüpheli Haydar A’nın ise 2019’da sonlarında Selefi faaliyeti içerisinde yer alan Ahmet Doğan gurubuna katıldığı, bu grupla Ankara’da toplantılara iştirak ettiği, 2020’de LGBT’li bireylere yönelik eylem arayışı öncesinde tutuklandığı, hakkında IŞİD üyeliği suçundan 6 yıl 3 ay ile mahkûmiyetine karar verildiği, dosyanın halen istinaf aşamasında olduğu belirtildi.

KAZA SAVUNMASI YAPTI

Haydar A. hâkimlik savunmasında “Annemin dilek ağacına bağlamış olduğu örtüyü çıkarken elimde bıçak yoktu. Ben de yakarak çıkartmaya çalıştım. İki yıl önce de bir eylemden dolayı silahlı terör örgütü üyeliğinden yargılandım. Ağaç kazara benim elimdeki çakmakla yandı” iddiasında bulundu.

Diğer şüpheli Sedat Ö. de “Olay günü Haydar ile birlikteydim. O bölgede zaman zaman define aramaya çıkmıştım. Gözlem amaçlı olarak gitmiştim. Ben ağaçtan sadece bez kopardım” dedi.

TUTUKLANARAK CEZAEVİNE GÖNDERİLDİLER

Savunmaların ardından iki şüpheli de “Dikili Ağaç, Fidan ve Bağ Çubuğuna Zarar Verme ve Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

“ANAYASAYI İHLALDEN TUTUKLANMALILARDI”

Vakfın avukatı Çoşkun Özgür Piroğlu, dilek ağacı saldırısının altında IŞİD çıkmasıyla ilgili olarak “Bu saldırı Alevi toplumuna yönelik çok büyük tehditlerin olduğunu göstermektedir. Yetkililerin Alevi toplumunu aydınlatacak ve rahatlatacak bir açıklama yapması gerekmektedir. Bu saldırıda terör örgütü üyeliği suçundan tutuklamaların yapılmasına rağmen anayasayı ihlal suçundan tutuklamaya sevklerin ve tutuklamaların yapılmaması çok büyük bir çelişkidir” dedi.

İlgili Haberler