Dirisine de ölüsüne de sahip çıkamadınız

Dirisine de ölüsüne de sahip çıkamadınız

Kahramanmaraş depremleri sonrasında öyle bir hasar gördü ki uçaklar inip kalkamayınca havaalanı uçuşlara kapatıldı.

Televizyon yayınlarında gördük ki pistin kırılan bölümünde hiç demir temel yok.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının ilk günlerde gönderdiği iş makineleri ve kamyonlar kırılan pistteki molozları temizleyip onarıma hazırlıyorlar.

Başkan Mansur Yavaş şöyle bir Tweet attı:

- "Hatay Havalimanı''nın en kısa sürede yeniden uçuşlara açılması için çalışmalara başladık. Mesai arkadaşlarımız alandaki hafriyat atıklarını temizliyor."

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu paylaşımı alıntılayarak şöyle mesaj attı:

- "Kapanan Hatay Havalimanını onarıyoruz. Gelsinler tutuklasınlar…"

İşte moloz temizleme anı:

 

Doğru mu? Elbette doğru. Video görüntüleri televizyonlardan da yayınlandı.

Pist onarıldı ve havaalanı uçuşlara açıldı.

AKP''li cumhurbaşkanı dedi ki;

- "Hatay Havalimanımızı 1 hafta içerisinde insani yardım uçaklarına ve yolcu uçaklarına açtık ana muhalefetin başındaki zat Hatay Havalimanı''nı da kendi belediyelerinin imar ettiğini onardığını, bu tür yalanları söylemeye devam ediyor.

Ya haddini bil! Bu senin işin değil, anlamazsın bu işlerden…"

Şimdi bu sözleri okuduğunuza göre değerlendirme yapayım:

Yavaş''ın paylaşımı ve Kılıçdaroğlu''nun sözleri doğru mu? Doğru.

Erdoğan''ın sözleri doğru mu? Hayır.

Gerçek şu: ABB''nin iş makineleri kırıktaki molozları temizleyip onarına hazırladı.

Bir teşekkür yerine, "yalan" demek ayıptır, emeğe saygısızlıktır.

Erdoğan''ın sözleri ile devam edelim:

- "Bizzat Hatay''a geldiğim gün genel başkanvekilimi oraya gönderdim ve yerinde git gör... Zira oranın yapılması döneminde Binali Bey bakandı. Ne olduğunu ne bittiğini biliyor. Orada böyle belediyenin gelip de orayı imar etmesi söz konusu değil. Ama yalan bunlarda diz boyu."

Doç. Dr. Emre Özşahin''in Hatay Havaalanı''nın jeomorfolojik özellikler ve doğal risk açısından değerlendirmesi" başlıklı çalışması özetle şöyle:

- "Özellikle havaalanının eski Amik Gölü aynasına yakın olması sebebiyle sel ve deprem riski taşıyor.

Aletsel dönemde oluşan depremler içerisinde en çok dikkati çekeni, 22 Ocak 1997 tarihindeki (M=5,5) depremdir. Karasu Fayı''nın  güneyinde gerçekleşen bu deprem, herhangi bir yüzey kırığı oluşturmamasına rağmen, alüvyal zeminlerde önemli ölçüde zarara neden olmuştur.

Tektonik açıdan Ölü Deniz Fayı, Karasu Fayı ve Kıbrıs-Antakya Fayı''nın karşılaştığı  noktada bulunuyor.

Alanın coğrafi konumunun ortaya çıkardığı bu durum, deprem riskini arttırmaktadır.

Bu nedenle havaalanı 1. dereceden deprem riski olan bir bölgede yer almaktadır."

Şimdi Erdoğan''a da Yıldırım''a da sorayım:

1. Zemin etüdü yapıldı mı?

2. Zemin havaalanı yapılmasına uygun muydu?

3. Bilimsel çalışmalar neden göz ardı edildi?

4. Hatay havalimanı kaç şiddetinde depreme dayanıklı yapıldı?

Erdoğan''ın sözleri şöyle sürdü:

"Nitekim isim vereceğim. İstanbul Havalimanı ortaklarından Kalyon İnşaat orayı 5 günde eline aldı ve süratle bitirip yaptı ve milletimize teslim etti. İşin aslı bu…"

Erdoğan''a da Yıldırım''a bir kez daha sorayım:

1. Havaalanını yapan YDA grup neden onarımı yapmadı?

2. Neden diğer yandaş Kalyon inşaat yaptı?

3. Hasar bedeli YDA''dan tahsil edilecek mi?

4. Havaalanı pisti deprem yönetmeliğine ve ihale şartnamesine uygun yapıldı mı?

5. YDA hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacak mısınız?

Değerli okurlarım,

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Halk TV yorumcusu Murat Ağırel kardeşim Kahramanmaraş''taki kabristanda oluşturulan toplu mezarları görüntüledi.

Ekranda izlerken gözyaşlarım sel oldu.

Derme çatma kabirler gösterdi ki;

Dirimize sahip çıkamayan AKP iktidarı ölülerimize de sahip çıkamamış.

Şu fotoğraf insanlık suçunu, dinimize saygısızlığın en güçlü kanıtıdır.

Himayesine aldığı Dr. Devlet Bahçeli''yi koruma ordusu ile Osmaniye''ye götüren AKP''li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ''Kızılay nerede'' diyenleri şöyle eleştirdi:

- "Çıkmış biri Kızılay nerede diyor, be ahlaksız be namussuz be adi..."

Vay be…

Türkiye tek vücut oldu 11 ilimizdeki yaraları sarmak için canla başla çalışırken bu ülkenin cumhurbaşkanının üslubuna bakar mısınız?

Sığınmış Türk Ceza Kanunun "Cumhurbaşkanına hakaret" maddesine millete hakaret yağdırıyor.

Utanmıyor musun Erdoğan?

42 bin yurttaş hayatını kaybetti.

Hayatta kalanlar elbette en ağır eleştirileri yapacaklar.

A haberi, TRT''yi CNN Türk''ü izleyip her şeyin tozpembe olduğunu mu sanıyorsun Erdoğan?

En ağır eleştirele katlanmak zorundasın çünkü iktidar sensin, hükümet sensin, kabine sensin Erdoğan.

Kaldı ki 15 gündür her konuşmanda "kimi aksaklıklar" diye geçiştirdiğin yoklukları haykıran muhtaç yurttaşlara karşı bu sözleri söylüyorsun.

Hiç mi vicdanın sızlamıyor Erdoğan?

Yeter artık, ağzından çıkanı kulağın duysun Erdoğan…

Yazarın Diğer Yazıları