Çöpçüler kralı FIFA

Çöpçüler kralı FIFA

SEDAT KAYA / Yeniçağ

Tarih 29 Mart 1976''ydı.
Arjantin''de diktatör Jorge Rafael Videla askeri bir darbe ile yönetime el koymuştu.
O andan itibaren Arjantin''de tarihin en acımasız insan katlimanından biri yaşandı. Yönetime, askeri darbeye muhalif olanlar tutuklanıyor, ağır işkenceler görüyor, öldürülüyordu. İnsanlar helikopterlerden atılıyor, duvarlara gömülüyordu.
Yaklaşık 30 bin insan katledildi, binlercesinin mezarı bile bulunamadı.
Askeri dikta, yurtdışındaki kötü imajı silmek için Dünya Kupası''nda ev sahipliğini fırsat bildi.   Avrupa ve ABD''deki halkla ilişkiler çabalarına milyonlarca dolar harcadı. 
Havalange başkanlığındaki FİFA, tüm bunlara rağmen Dünya Kupası''nın Arjantin''te oynanmasında ısrar etti.
Aradan iki yıl geçti.
Tarih 1 Haziran 1978''di.
Güney yarımkürede ılık bir sonhabar günüydü.
Arjantin''in başkenti Buenas Aires''te Estadio Monumental''da Dünya Kupası''nin açılış maçı vardı; Almanya-Polonya..
Stadın etrafı asker ve polisle kuşatıldı ve havada askeri helikopterler uçtu..
Darbeci Vidala rejimi, yüzünü barışçıl göstermek  için yüzlerce beyaz güvercini serbest bıraktı.
O saatlerde  stadın 500 metre yakınında darbecilerin işkencehanesi Donanma Mekanik Okulu''nda yüzlerce muhalif işkenceden geçiliyordu.
Stattan gelen tezahüratlar, işkencehanedeki çığlıkları bastırıyordu.
O gece insan hakları grubunun kurucu annelerinden biri olan Azucena Villaflor,  silahlı adamlar tarafından kaçırılıp, o işkencehanede öldürüldü.
Ve diktatör Videla kupanın açılış konuşmasında, "Bu oyunların tüm dünya ve tüm insanlar için arzuladığımız barışı güçlendirmeye katkıda bulunacağını umuyoruz" dedi.
Alman yıldız Braitner ile Hollanda''nın efsanesi Cruff Arjantin''i protesto etmek için bu kupaya katılmamıştı ama FİFA umursamadı.
Arjantinli oyunculardan bazıları yıllar sonra  cunta rejimi tarafından sömürülmelerine izin verdikleri için pişmanlık duyduklarını ifade etti.
Futbolcu Ricky Villa yıllar sonra "politik olarak kullanıldığımıza hiç şüphe yok" dedi .
*. *.  *
Tarih 18 Aralık 2022.
Bugün… Dünya Göçmenler Günü.
Katar''da Lusial Stadı''nda Dünya Kupası''nın finalinde Arjantin ile Fransa oynayacak.
Katar Emiri Şeyh Temim ile FİFA Başkanı İnfantino, sporun ulusları birleştiriciliğinden, insan haklarından, barıştan sõz edecek.
Ama o anda dışarıda o stadı yapan binlerce göçmen işçi açlıkla boğuşuyor olacak.
Katar''ın bu konudaki kirli sicili FİFA''yı hiç ilgilendirmiyor
Katar yönetimi, 10 yılda korkunç koşullarda, bir daha kullanılmayacak stadyumları inşa eden yaklaşık 6 bin 500 işçinin öldüğünü, kölelik sistemini ve insan hakları ihlallerini, LGBTQ+ topluluklara katı tutumunu, kadın haklarını tanımamazlığını  unutturmak için Amerika ve Avrupa''da halkla ilişkiler için milyon dolarlar harcadı.
FİFA delegelerine, AB milletvekillerine verdiği rüşvetler mahkemede belgelendi.
FİFA bunların hepsine kulaklarını kapadı.
Tıpkı 1978 Arjantin gibi.
Arjantinli tarihçiler, 1978 Dünya Kupası''nı  "baskıyı gizlemek için altın bir maskeydi, dünyanın önünde katillerin yüzlerini yıkamak için yapılmış bir turnuvaydı" diye yorumladılar.
Acaba, 2022 Katar Dünya Kupası da, işçi katillerinin, insan haklarına değer vermeyenlerin, rüşvetcilerin, LGBTQ+ topluluklarına düşmanlık duyanların yüzlerini yıkamak için yapılmış bir organizasyon mudur?
Acaba, Dünya Kupası''nın patronu FİFA, rüşvet karşılığında  tüm bu pislikleri temizleyen bir çöpçü görevi mi yapmaktadır?
Cevap hayırsa, FİFA''nın darbecilere, insan katillerine, insan haklarını ihlal edenlere Dünya Kupası ev sahipliği vermesi nasıl açıklanabilir?
Cevabı olan var mı?

Yazarın Diğer Yazıları