Kürşad Zorlu: AFAD il müdürlerinin mezuniyetleri ve tecrübeleri araştırılsın

Kürşad Zorlu: AFAD il müdürlerinin mezuniyetleri ve tecrübeleri araştırılsın
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, "AFAD il müdürlerinin mezuniyetleri ve tecrübeleri araştırılsın" dedi.

İYİ Parti’den AFAD müdürlerinin mezuniyetlerinin ve tecrübelerinin araştırılması çağrısı geldi. İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, deprem bölgesinde demografik ve ekonomik tehlikeleri olduğunun altını çizerek “Buna yönelik çalışmalar yapılmalı” şeklinde konuştu:

Kürşat Zorlu’nun yaptığı açıklamalar şöyle:

6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız ve 10 ilimizi doğrudan etkileyen deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı dün itibarıyla 35.418 kişiye ulaşmış, yaralılarımızın sayısı da 105 bini geçmiştir. Maalesef kayıplarımızın sayısı her geçen gün artmaktadır.

Her şeye rağmen enkazdan çıkarmayı başardığımız vatandaşlarımızın varlığı umudumuzu sürdürmemiz için bize güç veriyor. Zira şu an en büyük önceliğimiz arama-kurtarma çalışmalarının sonlandırılmaması ve termal, ısıya duyarlı ölçümlerle tüm koşulların bu yönde zorlanmasıdır. Dün akşam saatlerinde bölgeden aldığımız bazı haberlerde kimi enkazlar altında bu yönde işaretlerin alındığı belirtiliyordu.

Dolayısıyla temel önceliğimiz canlarımız ve her saniyenin bir can demek olduğu bilinciyle hareket edilmesi gerekiyor.

“DEVLET NEREDE DİYE SORAN VATANŞLARIMIZIN HAKLI İSYANINI ANLAMAK ZORUNDASINIZ”

Böyle bir afet karşısında hemen organize olması, bölgeye gitmesi çok değerlidir. Bu yardım seferberliğinin ve dayanışma ruhuna zarar verecek her türlü çıkışın dışında ve karşısındayız. Bu depremin mağduru millet olmuştur ancak güçlenen de yine milletin dayanışma ruhu olmuştur. Milletimiz devletine sahip çıkmıştır. Olaya ve gelişmelere siyaset üstü anlayışlar bakma tavrımızın gerekçesi ve neticesi budur.

‘’Devlet nerede?’’ diyen vatandaşlarımızın haklı isyanı ve öfkesini anlamak zorundasınız. Ülkenin getirildiği parti-devleti anlayışıdır bu isyanın muhatabı… Ancak burada kastedilen elbette devletin gücünü kullanma yetkisi alan siyasi iktidarın yokluğu ve beceriksizliğidir.

Ancak buna karşın temel sorunlardan biri de insanların en ufak eleştiride siyaset yapmakla suçlanmasıdır. Şunu söylemek gerekir ki, siyasetin en alası ve belki de en kötüsü ülkenin kurumlarını liyakatsizlerle doldurmak, kurumların hafızasını ve kurumsal kültürü ortadan kaldırmaktır. Örneğin 81 ilimizdeki AFAD il müdürlerinin ne kadarının alanıyla ilgili bir mezuniyet ve/veya çalışma tecrübesine sahip olduğunu biliyor muyuz? Bir araştırılsın ve milletimiz öğrensin!

“DEVLETİN GENİŞ İMKANLARI GEREKTİĞİ ŞEKİLDE SAHAYA YANSIMADI”

Bakınız bu depremin her an gelebileceğine yönelik uzmanların ve konuyu yakından takip edenlerin uyarıları vardı. Partimizin Kahramanmaraş İl Başkanı Ahmet Çabukel’in 3 Ağustos 2022 tarihinde yaptığı en net uyarıları ve açıklamayı milletimizin takdirlerine sunuyoruz.

Devletimiz geniş imkânları ve organizasyonel kapasitesi maalesef gerektiği şekilde sahaya yansıtılmamıştır. Örneğin çadırkentlerin nereye kurulması gerektiği gibi temel bir bilgi dahi yoktu. İletişimin kesilmemesi için GSM operatörleri arasında acil durum koordinasyonu için bir çalışma yapılmadığı görüldü.

Yardım malzemelerinin intikali ve dağıtımı sırasında yerel birimlerin ve ekiplerin yetersizliği ilk günden itibaren dikkat çeken eksikliklerden biridir.

Devletin kurumsal anlamda yeterliliğini yitirmesi, kurumsal irtibatların birbirinden kopmasına ve her birimin bağımsız çalışması, koordinasyonun ortadan kalkmasına sebebiyet vermiştir.

“İYİ PARTİ OLARAK SİVİL TOPLUM KURULUŞU GİBİ ORGANİZE OLMAYI BAŞARDIK”

Biz İYİ Parti olarak en başından bu yana sahada en bir sivil toplum kuruluşu gibi organize olmayı başardık. Özellikle ilk 72 saatlik dönemde devletin ilgili kurumlarını harekete geçirmeye, tıkanan noktalarda uyarmaya ve desteklemeye çalıştık.

Belediyelerimiz, il ve ilçe başkanlıklarımız ve en önemlisi vatandaşlarımızın desteğiyle 450 tırla 1 milyondan fazla ihtiyaç malzemesini depremzedelere ulaştırdık. Binin üzerinde çadır sevkiyatı yaptık.

12 ilimizden gelen yaklaşık 524 kişilik arama-kurtarma ekibimiz enkaz alından 129 vatandaşımızı canlı olarak kurtarmayı başardı.

Bölgede 21 aşevi kurarak günlük 150 bin civarında yemeği vatandaşlarımıza ulaştık.

Gençlik Politikaları Başkanlığımız tarafından yazılımı gerçekleştirilen afetdestek.com sayfamızla bölgeye ilişkin gerekli tüm stratejik yer ve konumları sürekli güncelliyoruz.

Depremin üçüncü gününden itibaren bir tahliye ofisi kurduk. İki binin üzerinde gelen tahliye taleplerinin tamamına geri dönüş sağladık. 1.124 vatandaşımızın tahliyesini sağlayarak konaklama ve barınmaya ihtiyacı olan 7.000’e yakın vatandaşımızı yerleştirdik.

Toplumsal Politikalar Başkanlığımız tarafından sağlık destek hattı kurduk. Başkanlığımız bünyesinde 200 kişilik uzman ekibimizin mobil telefonlarını paylaşarak 24 saat gelen şikâyet ve taleplerin hepsine karşılık verdik. Antakya, Kahramanmaraş ve İskenderun’da 3 adet sahra hastanesini hizmete aldık.

İl, ilçe başkanlarımız dışında 834 personelimizi sahada bulunduruyoruz.

“BİNA YAPI SORUMLULARINA DAVA AÇILMASI İÇİN GEREKLİ NUMUNELER ALINMALIDIR”

Dün Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener başkanlığında afet değerlendirme toplantımızı gerçekleştirdik. Bir Depremle Mücadele Kurulu oluşturuyoruz. Eksilikleri, hataları ve kurumsal sorumluluklarıyla ilgi geniş ve detaylı bir tespit yapmaktayız. Farklı tarihlerde yapılmış binaları inceliyoruz. Bunları 1975’ten itibaren 4 döneme ayırdık ve ayrı ayrı bu dönemlerdeki mevzuatların farklılıklarını da masaya yatırdık. Eski olmasına rağmen ayakta kalmayı başarmış binalara karşın yeni olmasına rağmen yıkılmış binalar söz konusu… Kısa ve orta vadeli programlarımızı hazır hâle getiriyoruz. Partimizin taahhütleri arasında yer alan Şehircilik ve Afet Yönetimi Bakanlığı Ortak Mutabakat Metni’nde yer almıştır.

Bununla birlikte daha önce de defalarca dikkat çektiğimiz gibi bina yapı sorumluları hakkında hukuki ve cezai davaların açılabilmesi için enkazlar kaldırılmadan önce binaların adres ve tapu künyeleri belirtilerek karot vb. numuneler alınmalıdır. Ayrıca kişilerin enkaz altında kalan varlıklarının güven altına alınması sağlanmalıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıkılan binaların %98’nin 1999 öncesine ait olduğu şeklindeki açıklaması irdelenmeye değerdir. Bize ulaşan veriler bunun böyle olmadığı yönündedir. Ayrıca son olarak 5 yıl önce çıkarılan imar affı ile birlikte 200 binin üzerinde yapıya izin verilmiştir. Bunların ne kadarı ayaktadır bunun da açıklanması lazımdır. 2003-2022 arasındaki 20 yıllık AKP iktidarında toplanan deprem vergisi ise yaklaşık 86 milyar 138 milyon TL düzeyindedir. Eğer bu vergiler amacına uygun kullanılmış olsaydı 110 m2’lik 1 milyondan fazla yeni konut inşa edilebilirdi.

“BU DEPREMİN BİRÇOK ETKİSİ OLACAK”

Bu depremin can kayıplarımız başta olmak üzere ekonomik, psikolojik, sosyolojik, demografik birçok etkisi olacak. Dün açıklana rakamlara göre tahliyeler ve kendi imkânlarıyla 2 milyon 200 vatandaşımızın bölge dışına çıktığını değerlendiriyoruz. Bu durum gelecekte bölge insanı için bir demografik değişim tehlikesini gözler önüne sermektedir. Genel Başkanımızın Hatay’dan yapmış olduğu çağrı bu açıdan çok stratejiktir. Hatay’dan başlayarak Türkiye çapında yabancılara konut satışının durdurulması ve özellikle bölgedeki insanların mülklerini korumalarına yönelik bir hukuki çerçevede ve farkındalık çalışması organize edilmelidir. Ülke nüfusunun %16’sını oluşturan deprem bölgesinde yaklaşık 1.7 milyon Suriyeli sığınmacı bulunmaktadır. Köylerin boşaltılması terör örgütlerine de yeni alanlar açabilir.

“ÜNİVERSİTELERDE YÜZ YÜZE EĞİTİMİ DURDURMA KARARI DOĞRU OLMADI”

Üniversitelerde yüz yüze eğitimi durdurma ve uzaktan eğitime geçme kararı doğru olmamıştır. Ayrıca acil bir kararla KYK yurtlarında kalan öğrencilerimizi odalarını boşaltması kararı da son derece hatalıdır. Biz İYİ Parti olarak bu konuda il tepkiyi ve çözüm önerisini de ortaya koyan parti olduk. Öyle ki eğitim-öğretimi ülke genelinde deprem bölgesinde yaklaşık 295 bin üniversite öğrencisi bulunmaktadır. Deprem bölgesindeki üniversitelerle diğer illerdeki üniversiteler arasında fakülte ve bölümler arasında entegrasyon sağlanarak eğitim ve öğretime devam edilmelidir. Daha önce yaşanan örneklerde olduğu gibi hain kalkışma sonrasında kalkışma destekçisi olduğu belirtilen üniversitelere devlet el koymuş ve öğrencilerine diğer üniversitelerde öğrenimlerine devam etme olanağı sağlanmıştır. Bu nedenle aynı sistemle üniversiteler derhal açılmalı, ülkemizin geleceği olan gençlerimizin kaybedilmesinin önüne geçilmelidir. KYK yurtlarının kullanımı da aileler için uygun değildir. Bu sebeple hem alanlar boş kalacak hem de öğrencilerimiz bu gerekçeyle mağdur olacaklardır. Hâlen Türkiye’de KYK toplam yurt bina sayısı 779, kapasitesi 850 bin, deprem bölgesinde ise toplam kapasite 42.218’dir. Bu yurtların önemli bir kısmında orta ve ağır hasır olmadığı bilgisi bize verilmiştir.

Ve çocuklarımız… 1,3 milyonu 0-4 yaş aralığında olan yaklaşık 4,7 milyon çocuğumuzdan kaçının sağ olduğunu bilmiyoruz. Sağlık Bakanlığı verilerine göre refakatçisi olmayan 1.369 kayıtlı çocuğun olduğu 508 çocuk ailelerine teslim edildi. Yetim veya öksüz çocuklarımızın hızla koruma altına alınarak devletin güvenli eli hissettirilmelidir.

Normalleşme sürecinin uzun zamana yayılacağı dikkate alınarak yardımların sürdürülebilirliğinin sağlanması gerekmektedir.

Aracılığınızla şu an bölgede en çok ihtiyaç duyulan malzeme ve ekipmanlar şu şekildedir;

Çadır ve konteyner,

Isıtıcılar,

Battaniye,

Kullanıma hazır hâle getirilmiş seyyar tuvaletler,

Bebek ve kadın hijyen malzemeleri,

Bizi bu numaradan arayarak 0.312.407 00 01 yardımlarını ulaştırabilirler.

İlgili Haberler