PKK ile iş tutan AKP'dir

PKK ile iş tutan AKP'dir

72 yaşında 54 yıldır aktif gazetecilik yapmasam,

365 gün durup dinlenmeden köşe yazısı yazmasam,

Siyasi gündemi ve kulisleri yakından izlemesem,

21 yıldır AKP iktidarının yaptıklarını görmesem,

PKK terör örgütü ile ilişkisi olan partinin AKP değil de CHP olduğunu bana da yutturacaklar.

AKP'de genel başkan yardımcılığı ve iki dönem milletvekili olarak 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu Başkan Vekilliği de yapan ve 14 Mayıs'ta Muğla milletvekili seçilen Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a sordum:

-28 Mayıs seçiminde Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ı geçip cumhurbaşkanı seçilir mi?

Özdağ dedi ki;

"Önce şunu söyleyeyim. Recep Tayyip Erdoğan yerel seçimden sonra ikinci kez kazanamadı, kaybetti.

Millet 14 Mayıs'ta, 'Seni Cumhurbaşkanı görmek istemiyoruz Erdoğan' dedi.

Erdoğan önde gibi görünmesine rağmen oy kullanmayan seçmenler ve ATA ittifakı ve Sinan Oğan faktörü dikkate alındığında Kılıçdaroğlu'nun kazanması için hiçbir engel yok.

Erdoğan, seçim kampanyasını kara propaganda yaparak yalan ve iftira, terör üzerine bina etti. Vatandaşı Altılı Masa ile ilgili tereddüde düşürdü.

-Gerçekte PKK ile masa kuran tek parti AKP'ydi.

Millî bayramlara katılmamak ve Anıtkabir'e daha az gitmek için tören programlarını azaltan ve değiştiren Erdoğan'dır

Bugün çıkarları gerektirdiği için MHP ile beraber. Yarın sıkışınca partner değiştirebilir. Eski söylemlerine her an dönebilir.

Üstelik Erdoğan'ın milliyetçileri aşağılayan bir çok ifadesi var.

Kaldı ki, PKK ile HDP ile 'Çözüm Süreci' başlatan ve sonucunda yaşattıkları skandal rezaletler hâlâ hafızalarda.

AKP'nin ve Erdoğan'ın aymazlığı yüzünden Türkiye Hendek terörüne 859 şehit verdi.

Ne yazık ki bunları kimse görmüyor çünkü yandaş medya bunları unutturarak AKP'nin hayali terör suçlamalarına muhalefet partilerini muhatap ediyor.

Çok net söylüyorum;

-Altılı Masa'da hiçbir zaman HDP olmadı.

HDP "Emek ve Özgürlük İttifakı" adı ile seçime girdi ama bunu vatandaşa anlatamadık.

Kalan süre içinde en çok odaklanılması gereken konu bu bence."

-Soru Erdoğan'ın hedefi nedir?

Özdağ dedi ki;

"Erdoğan'ın aslında dini bir hedefi de yok. Mavi Marmara gemisinde olanları hatırlayın, önce sahip çıktı, sonra ben mi gönderdim diyerek o insanları ve acılı ailelerini yolda bıraktı.

Merve Kavakçı'yı başörtülü olduğu için itip kakan, Meclis'ten dışarı atan DSP'nin bugünkü genel başkanı AKP listesinden milletvekili yapıldı.

Erdoğan için önemli olan biattir. Biat ediyorsanız isterseniz din ve milliyet karşıtı olun önemli değil.

Geçmişte FETÖ'ye, hatta Öcalan'a övgüler düzen birçok isim bugün AKP'de siyaset yapıyor.

Apo'ya sayın demeyi ve PKK bayrağı taşımayı suç olmaktan çıkaran da AKP.

Bu açık gerçeklere rağmen yandaş medya vasıtasıyla Millet İttifakı aleyhine çirkin bir algı oluşturuldu. Ülkenin birlik ve bütünlüğünden ne biz taviz veririz ne de diğer paydaşlarımız.

-Altılı Masa'da PKK ile iş tutmuş tek bir kişi gösterilemez.

PKK ile iş tutan AKP'dir…

Milletimiz bilsin ki cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybedilmesi halinde bu bozuk absürt düzen aynen devam edecek.

Artık siyasetçi-vatandaş güvensizliği oluşacak."

-Soru: Ekonomik çöküş seçimi etkilemiyor mu?

Özdağ dedi ki;

"Gittiğimiz her yerde hükümetten yakınan yüzlerce binlerce insan gördük.

Fukaralıktan, işsizlikten, enflasyondan yakınan, geçinemiyoruz diye çığlık atan o kadar çok insan vardı ki.

Ne kadar acı ki milleti soğana muhtaç ettiler.

Ne kadar acı ki hazineyi soyup soğana çevirdiler.

Bütün bu yakınmalar, ağlamalar gerçek değil miydi?

Yani bu ülkede kimse halinden şikayetçi değil mi?

Adalet sorunu yok mu?

Mülakatlar yoluyla fakir fukara çocuklarının emekleri, alın terleri çalınmıyor mu?

Yarın faturalarımızı ödeyemiyoruz denildiğinde kim nasıl inanacak?

Hep siyasetçiler şikayet ediliyor, ya vatandaş?

Hem şikayet edip hem de elindeki fırsatı ülkeyi değiştirmek için kullanmayanların artık şikayete hakkı olabilir mi?

Seçimden sonra 'ekonomik kriz var' diye çığlık atanlar da bir sınav verecek.

Herkes halinden memnunsa yapacak bir şey yok. Vatandaş sorunlarına tercüman olanlara sahip çıkmazsa hiçbir şey değişmez.

Hiç kimse değişmezse bu ülke nasıl değişecek.

Aynı yönetimin devam etmesi halinde bugünleri bile arayacağız.

Onun için bu algı operasyonları kimseyi aldatmamalı. Daha dün dediğimiz bir tarihte Öcalan'ın mektubu AA tarafından okunmadı mı?

64 askerin katili Osman Öcalan, AKP'ye destek için TV'ye çıkarılmadı mı?

Kaldı ki PKK neyi savunuyorsa daha beterini HÜDA PAR da savunmuyor mu?

PKK'yla iş tutan AKP. Şimdi de HÜDA PAR'la birleşti.

AKP, HÜDA PAR iş birliğini görmemek vatanseverlik değil körlüktür.

Unutmayın kaybedersek hep beraber kaybederiz.

Onun için hem sandığa koşmalı, hem sandığa sahip çıkmalıyız, hem de tercihimizi değişimden yana kullanmalıyız.

Milletimizle birlikte başaracağız…"

Yazarın Diğer Yazıları